Türkiye üretmeyen ama tüketen bir toplum oldu.
İhracatın ithalatı karşılama oranı halen makul seviyelerinin çok altında.
Başta Moody’s ve Stand and Poor’s olmak üzere bütün kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin cari açığı konusunda uyarıyorlar.
Bu uyarı sadece son bir yıldır değil 8-9 yıldır yapılıyor.
Bütün ekonomistlerin Türkiye ile ilgili hem fikir oldukları tek konu cari açık.
Türkiye’de kıyamet koparsa cari açıktan kopar.
En büyük cari açık petrolde.
Petrolün varilinin artan her 1 dolarlık fiyatı Türkiye’nin biraz daha batağa sürüklenmesine neden oluyor.
Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye neden halen ayakta.
En azından cari açık konusunda.
Türkiye bir satıyor 3 alıyor. Son bir yılda ihracatta geriledi.
Dolara bakıyorsunuz halen 1.80 seviyesinde.
İnsanlar dolar yükselecek diye yıllardır döviz taşıyor.
Türkiye’de bir süre daha cari açıktan kaynaklanan kriz çıkmaz. Çünkü bir görünmeyen bir el bunun böyle olmasını istemiyor.
Türkiye’den 1 milyar dolar çıkınca 1 hafta içerisininde merkez bankası kayıtlarında 1 milyarlık geri artış dikkat çekiyor.
Bu olay ekonomistler arasında çeşitli komplo teorilerinin de yazılmasına neden oluyor
Bu komplo teorilerine göre Türkiye’de kriz her zaman hükümet götürmüştür. İşte bu nedenle Amerika mevcut hükümetin dünya cografyasında şekillenme bitmeden gitmesini istemiyor.
İkinci komplo teorisi ise Türkiye’nin bir dönem Lübnan’ın Dubai’nin olduğu gibi para hareketlerinin merkezi oluyor.
Özellikle Arap sermayesinin girişi bu ülkelerde de 10 yılın üzerinde bir baharın yaşanmasına neden olmuştu.
Bana göre Türkiye’de her iki komplo teorisi de yaşanıyor. Zaten ikisi de bir birini tetikleyen olaylar.
Referans para birimi olan dolar girdiği ülkede her şeyi güllük gülistanlıkmış gibi gösteriyor.
Ta ki yeniden çıkana kadar.
İran Türkiye’den garip bir şekilde altın alıyor.
Arap ülkelerinden fon adı altında Türkiye’ye garip garip para girişi var.
En önemlisi Amerikan finans şirketleri Türkiye’yi halen destekliyor.
İşte tüm bu nedenler şimdilik doların baskı altında tutulmasına neden oluyor.
Özelleştirme ile yabancılara satılan şirketler yılda 50 milyar dolara yakın bir parayı kar transferi adı altında ülkelerine yolluyorlar.
Bu para çıkışına rağmen eğer Türkiye’de cari açık halen krize dönüşmüyorsa komplo teorileri gerçek olarak yorumlanabilir.
A ya da B komplo teorisi fark etmez.
Dövizde sessizlik bu teoriler devam ettiği sürece hakimiyetini sürdürecektir.
