Diyaliz yolsuzluğu -4-

Üç yazıdır sürdürdüğüm dizinin bugün son noktasını hep birlikte koyacağız.

Fakat ben yazarken sanıyorum ki siz de okurken nasıl bir düzen içerisinde yaşadığımız konusunda derin şüphelere düştünüz.

Belki çoğunuzun az çok tahmin ettiğiniz kirli ilişkileri bu kadar açıkça hem de kendi ülkenizde görmek derin hayal kırıklığı yaratıyor, biliyorum.

Sizlerle aynı duyguları paylaşırken, ABD Adalet Bakanlığı raporuyla başlayan daha sonra eski Sağlık Bakan Recep Akdağ''ın anlattıklarıyla devam eden ve son olarak da Rekabet Kurulu''nun sağlık sistemini parselleyen firmalara ilişkin hazırladığı raporla noktalayacağımız para çarkını anlatıp bitireyim.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda FMC, Gambro, Sa-San, Renka ve Ece gibi firmaların 4054 sayılı Kanun''un 4. maddesi kapsamında "rekabeti sınırlayıcı amaç ve etkisi olan anlaşma" olarak değerlendirilen davranışları belgeleriyle ortaya konmuş.

Haliyle kanunu ihlal ettiği tespit edilen FMC, Gambro, Renka, Sa-San ve Ece''ye verilecek idari para cezasının en ağır düzeyde değerlendirilmesi istenmiş.

Tabii ben "bitti" dedim diye burada bittiğini düşünüyorsunuz değil mi?

Hayır...

Asıl şimdi başlıyor.

Bu konuyu araştırmaya devam ettikçe elime geçen bilgi ve belgeler hiç bitmeyecek gibi. Şu zamana kadar resmî raporları size sundum.

Peki, bu firmalar halen ne yapıyor dersiniz ?

İşte tam da bu noktada Kahramanmaraş Böbrek Diyaliz Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KABÖDER) Başkanı Hanefi Çöplü''nün FMC Diyaliz Merkezi hakkında yaptığı suç duyuruları devreye giriyor.

Çöplü, FMC Diyaliz Merkezlerinde ve Özel Marash Life Hastanesi ile ilgili bazı iddialarda bulunuyor.

Kanal Maraş haber sitesinde yer alan bilgiler ile ilgili dernek başkanını aradım.

Savcılığa intikal eden dosyalarda FMC Diyaliz Merkezleri ve Özel Marash Life hastanesinde hastalardan sorumlu olan kişinin Dr. İ.Ö.I olduğu, bu doktorun normal bir hastalıktan Özel Marash Life hastanesine gelen ve üre kreatin değerleri yüksek olan hastalara akut ve kronik ayrımı yapılmadan, diyaliz tedavisine başlattığı öne sürülüyor.

Sonrasında da bu hastaları Gaziantep ilinde bulunan ve anlaşmalı olduğu, yine kendi hekimleri olan Dr. E.M''ye yönlendirildiğini, hastayı kendi şoförleri ile gönderdiği, burada diyaliz raporunu çıkarıp FMC Diyaliz Merkezine yönlendirdiği iddia edilmiş.

Hasta adı verilerek olay da anlatılmış.

2017 yılında meydana gelen olaylar ile ilgili soruşturma yapılmış bir soruna rastlanılmamış. Ancak dernek başkanının itirazı tam da bu noktada başlıyor. Soruşturmanın Tabipler Odası ve İl Sağlık Müdürlüğü''nün belirlediği hastalar üzerinden yapılması gerekmekteyken farklı 60 hasta incelenmiş, dolayısıyla bu hastalarda sorun çıkmamış.

2016 yılında Necip Fazıl Şehir Hastanesi ve Tıp Fakültesi''nde Nefroloji bölümlerinde ilk defa diyalize alınan hastaların FMC diyaliz merkezine yönlendirme çalışmaları yapmak için diyaliz merkezinin şoförlerinin kullanıldığı ve bunlara da yönlendirdiği her hasta için 200-300 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş.

Yine diyalize girmeye devam eden hastaların servis ile evinden alınıp tekrar diyaliz sonrası evine bırakıldığını ancak birçok hastanın diyalize gelmeden önce özel Marash Life Hastanesi''ne giriş işlemi yaptırdıkları anlaşılmış. Sonrasında da hastayı diyalize götürdükleri, hasta diyalizdeyken reçetelerin Özel Marash Life Hastanesi''nde yazılıp, yine kendilerinin anlaştığı eczaneden ilaçların alınıp diyaliz merkezine getirildiği, yani burada özel Marash Life Hastanesi''nde reçeteyi yazan doktorun hastayı hiç görmediği tespit edilmiş. Hastalara sadece giriş işlemi yaptırıldığı ve bu şekilde reçete yazılarak alındığı, yine ilacı eczaneden alırken hastanın haberinin olmadığı belirlenmiş.

Anlaşıldığı üzere bahse konu doktor İ.Ö.I hem diyaliz merkezinin hem de özel hastanesinin doktoru.

Bunu yapma amacı olarak ilaç alım protokolü nedeni ile Eczacılar Odası''na giden reçetelerin kota uygulamasına girmesi gösterilmiş. Söz konusu doktorun reçeteyi özel hastanede yazdığı zaman bu kotaya girmediği ve daha fazla para kazanmak için böyle bir yöntem kullanıldığı iddia edilmiş.

Diyalize girmeye devam eden FMC''nin hastalarından özel Marash Life Hastanesi''ne getirildiğinde veya hastanın başka zaman geldiğinde giriş ücreti alınmıyor, normal FMC diyaliz ile bağlantısı olmayan tüm hastalardan ücret alınıyor, bunu yapmaları için özel hastane ile diyaliz merkezi arasında bir protokol olması gerek. Var mı belli değil.

Burada amaç hastaya bunu kolaylık gibi göstererek, hastadan habersiz fazla ilaç yazmak, tahlil yapmak yatış göstermek, istedikleri eczaneden ilaçları temin etmek ve tüm bunları SGK''ya fatura ederek devleti zarar uğratmak.

Mesela diyaliz merkezinde diyaliz hastalarının sürekli kullanmak zorunda olduğu kan ve kemik iğneleri rahatlıkla diyaliz merkezinde yazılabilir, ancak diyalizde bu ilaçlar yazıldığı zaman eczacılar odasının usulüne uygun yazılacak ve hastanın kullanacağı kadar yazılacak. Bu durumda hastanın özel hastaneye gitmesine gerek kalmayacak. Ama burada hastaların kullandığı ilaçları kendilerine göre ayrım yaparak, bir kısmını diyalizde bir kısmını ise özel Marash life hastanesinde yazıyorlar.

Örneğin hastaya diyalizde kemik ve kan iğnelerinin birlikte yazılması gerekirken, reçete ayrımı yapılıyor. Hastada özel hastaneyi giriş yapmış oluyor, özel hastanede bundan ek ücret alınmadığı söylüyor ancak bunu devlete fatura ediyor, hastanın maaşında kesinti oluyor.

Hatta H.H.T adlı bir hastanın evine gidildiği özel Marash Life Hastanesi adına evraklar imzalatmak istedikleri öğrenilmiş. Bunun üzerine dernek başkanı hastanın evine gitmiş ve konuşmuş. Hasta "hastanede yatmadığım halde, yatış göstermişler, bununla ilgili evrak, reçete, hasta tabelası, hasta izlem formu" imzalatmaya çalıştığını bildirmiş. Bunu imzaladığında da kendisine ve çocuklarına harçlık verileceği bildirilmiş.

Diyaliz merkezlerinde çalışan diyaliz hekimleri, diyaliz hastasına gerekli olan tüm ilaçları yazabilirler. Yani başka bir yere giderek yazılmasına gerek yok. Bu FMC ile özel Marash Life arasında olan ilişki tam da budur.

Tüyler ürpertici iddialar değil mi?

Aslında daha devam ediyor.

Akıl alır gibi değil.

İnsan sağlığı üzerinden meydana çıkan rant çarkı inanılmaz.

Bahse konu FMC firması hakkında hem Rekabet Kurulu, hem ABD mahkemelerinde hem de sadece Maraş''ta ortaya çıkan bilgiler bunlar.

Bu konuyla ilgili fikri takibim sürecek. Fakat siz siz olun bu çarkın dişlilerine kendinizi kaptırmayın.

Yazarın Diğer Yazıları