Dinlerarası diyalog çetesinin iftiraları ve Attila İlhan korkusu!
31 Mart 2008 tarihinde yayınlanan “Milliyetçiliğe ve ulusalcılığa kim, neden saldırıyor?” başlıklı yazım, birilerini fena rahatsız etmişe benziyor! 20 gündür ciğerlerine oturmuş!
Öyle ki, 1997 yılında Attila İlhan ile tanıştıktan sonra aksiyona dönüştürdüğümüz fikir hareketini, “dip dalgası” nı ve beni 28 Şubat ve darbecilerle, çetelerle irtibatlı imiş gibi göstermeye çalışan bir “yazar arkadaş” çıktı!
Bu müfteri, bugüne kadar okurlarımdan ve kamuoyundan gizli-saklı hiçbir faaliyetin içinde bulunmadığımı, kendi büyüklerinden sorsun öğrensin!
30 yıldır sadece gazetecilik yaptığımı, daha çok fikirlerle ilgilendiğimi hepsi iyi bilir!
***
Sık sık vurguladığım gibi bütün yazılarımda, konuşmalarımda Prof. Dr. Osman Turan’ın “Bugün Türklerin kendi düzenlerini tatbikata geçiremeyişinin sebeplerinden biri de milliyet, din, insanlık ideallerini tarihteki gibi birbirine kaynaştırmak, bağdaştırmak yerine, bu kavramları birbirine aykırı unsurlar imiş gibi ele almalarıdır” tespitinden hareket ettim.
İstedim ki 12 Eylül öncesinde Türk gençliğinin birbirine düşürülmesi gibi süreçler bir daha bu topraklarda sahneye konmasın! Gençler tuzağa düşürülmesin!
İstedim ki Milliyetçi, İslamcı, Sosyalist veya Liberal Türk aydınları, enerjilerini birbirini tüketmek için harcamak yerine fikirlerinin bileşkesini çıkarsın ve milli hedeflere kenetlensin.
Bu çerçevede, gücüm yettiğince fikir grupları arasında düşmanlıkları ortadan kaldırmak için çaba sarf etmeye karar verdim!
***
Niyetimi herkesten önce Attila İlhan fark ettiği için bir iki yazısında övgüyle bahsetti. 1997 yılıydı. Aradım, tanıştık ve ne konuştuysak harfi harfine yayınladım. Kitap olarak da çıktı. Adı da Türkçü-Devrimci Diyaloğu’dur. 10 senedir piyasadadır. Attila İlhan ile daha sonraları da konuştuk, onları da aynen yayınladım.
Ölümünden bir yıl önce Attila İlhan, kendisinin başlattığı “Bir Millet Uyanıyor” dizisi için bir kitap yazmamı istedi. O sırada hazır olan “Küresel Haçlı Seferi” kitabımı verdim.
Birinci kitap, makalelerimizden oluşan “Bir Millet Uyanıyor” adlı ortak eserdir. Daha sonra diziden kitapları çıkan yazarlar ise sırasıyla Attila İlhan yönetiminde Suat İlhan, Yıldırım Koç, Sadi Somuncuoğlu, Arslan Bulut, Erol Manisalı ve öğrencileri, Abdullah Ağar, Sinan Aygün, Yıldız Sertel, Ali Rıza Bayzan, Ümit Özdağ, Nurullah Aydın, Mehmet Perinçek, Tevfik Çavdar, Orhan Özkaya, Fuat Veziroğlu, Nihat Genç’tir. Necdet Sevinç’in Pontus kitabı, konu farklı olduğu için diziden ayrı çıkmıştır.
Şu Çılgın Türkler ve Diriliş’in yazarı Turgut Özakman ile Altemur Kılıç da devamlı kitap yazıyorlar! Milleti emperyalizme karşı direnmeye çağırıyor; “öbür yanağını çevir” demiyorlar!
***
Yazımda, en doğal hakkımız olan bu fikri faaliyetlerden bahsetmemi, “itiraf” diye niteleyerek darbecilikle, çetecilikle karıştırıp yorumlayan müfteriye ve benzerlerine soruyorum; hak nedir, hukuk nedir, vicdan nedir, İslâm ahlâkı nedir bilir misiniz siz?
Siz, hedefi “Müslümanları Hıristiyanlaştırmak” olarak Papa tarafından açıklanan “dinlerarası diyalog çetesi” ne robot gibi hizmet ederken çoğu birbirini tanımayan, bir araya dahi gelmemiş fakat milli endişeleri aynı olan 20 Türk aydınının Atilla İlhan’ın talebiyle 20 kitap yazması, halkı aydınlatması ve milli direnç psikolojisi geliştirmesinden niçin bu kadar rahatsız oldunuz?
Elbette bu hareketi hiçbir güç çökertemez. Çünkü bu fikir, milletin beyninde ve kalbinde yer etmiştir. Çünkü bu hareket sizin kurduğunuz örümcek ağı gibi bir şebeke değil sadece fikirdir fikir! Fikri nasıl çökerteceksiniz? İftira ile mi?
Bilimsel bir gerçektir ki, milli direnç bilincinin çökmesi, milletin çökmesi demektir.
Siz bilerek ve isteyerek milleti çökertmek için mi çalışıyorsunuz yoksa?
Sizi hak ve adalet yoluna; Kur’an’daki İslâm’a davet ediyorum! Tövbe edin tövbe!