Devrimlerin en kanlısı geliyor!

Turuncu devrimlerin planlayıcısı ve finansörü olan Soros nihayet Kuzey Afrika’daki olaylarla ilgili bir açıklama yaptı ve ABD ve Avrupa’nın, Libya’da ve diğer yerlerdeki ayaklanmaları daha aktif olarak desteklemesi gerektiğini söyledi. Soros, böylece yeni rejimlerin Batı ile işbirliği içinde olacağını da ekledi.
“Avrupa ve ABD’nin ayaklanmaların arkasında değil, önünde olması çok önemli, çünkü arkada kalırsa, gelişen yeni rejimlerle yakın ilişki kaybedilir ve eğer gereğince desteklenirlerse, rejimler demokratik olabilir” diye konuşan Soros, Orta Doğu’da yaşananların 1989-1991 yılında eski Sovyetler Birliği’nde olanlarla benzerlik taşıdığı iddiasında bulundu. George Soros, İran rejiminin ise “devrimlerin en kanlısıyla” devrileceğini tahmin ettiğini söyledi. Haber böyle.

***

ABD’nin asıl olarak İran ve Suriye’ye yöneleceğini, açıklanmayan hedefin ise Türkiye olduğunu yıllardır yazarım. “ABD’nin Tayyip Bey’den son istekleri” başlıklı yazıda da ABD derin devletinin ön önemli adamlarından Henry Barkey ve Morton Abramowitz’in bu yöndeki görüşlerine yer vermiştim. İki yazar, Tayyip Erdoğan’ın şahsında Türkiye’nin Tunus, Mısır ve Libya gibi ülkelerde demokrasi istediğini ancak İran, Suriye, Sudan ve kendi Kürtleri için de demokrasi istediğini ispatlaması gerektiğini belirtiyordu.
Hatta iki yazar, “Türkiye’nin Orta Doğu’da demokrasiye liderlik iddiasında bulunabilmesi için İran’daki rejime de meydan okuması şarttır. Suriye’deki gibi mafya tarzı otoriter rejimlere karşı da ayaklanma gerekir” ifadelerini kullanıyordu.

***

ABD’nin bu yaklaşımı üzerinde bir analiz yapan K.R. Bolton ise, “İran’daki son çalkalanmalarla birlikte, Tunus, Mısır, Yemen, v.b. ülkelerde yaratılmış olan problemlerin esas olarak, Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi ile özellikle yıkılması planlanan devletler piyasasından ikisi olan İran’a, sonra Suriye’ye yönelik tasarlanmış bölgesel bir sürecin bir parçası olduğunu varsayıyorum” dedi.
Bolton, ABD’nin Mübarek’i devirme gerekçesini de açıkladı: “ABD, Sudan’da askeri üs kurmak istiyordu. Mübarek buna karşı çıkıyordu. Çünkü Mısır’ın da Sudan’da çıkarları var.”

***


ABD neden birdenbire demokrasi ve özgürlük şampiyonu kesildi? Öyle ya, Şili’deki Pinochet diktatörlüğünden Türkiye’deki Kenan Evren rejimine kadar bütün baskı rejimlerinin arkasında ABD var. ABD, bu darbeleri “Bizim çocuklar” dediği özel eğitimli bir kadroya yaptırıyordu. Bir süredir bu politikadan vaz geçtiler. Çünkü kendi elleriyle iktidar yaptıkları adamlar, gücü ele geçirince ABD’yi de dinlemez oluyor. Buna çare olarak, sivil toplum dedikleri örümcek ağlarını beslediler, büyüttüler. Orduları ve siyasilerin bir kısmını yine satın aldılar. Satın alamadıkları orduları itibarsızlaştırarak çökertmeyi veya paralı asker kurumunu dayatarak çözmeyi planladılar. Türkiye’de yapılan budur. Sonuçta bütün İslâm ülkeleri Amerika’nın uysal koyunu haline gelecek, Türkiye bu coğrafyada yapayalnız kalacak ve ele geçirilmesi kolaylaşacak. Çünkü Türkleri savaşarak yenemeyeceklerini biliyorlar. Plânlanan süreç budur.
Bu süreç gözümüzün önünde yaşanıyor. Hâlâ bu olayların nereye doğru gittiğini görmemek ve her öngörüyü, “komplo teorisi” diye suçlamak, satılmışlığın değilse aptallığın göstergesidir ve tedavisi yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları