Devlet, "Ya yeter ya" der mi Numan Bey?

Körfez ülkeleri ile Katar arasında kriz patlayınca Tayyip Erdoğan'ın ilk değerlendirmesi, "Katar'ın terör zanlısı olarak görülmesini tasvip etmiyorum. Böyle bir durum olsa karşılarına ilk çıkan ilk devlet başkanı ben olurdum. Burada farklı bir oyun oynanıyor. Ama bu oyunun arkasında kim olduğunu henüz bulamadık." şeklinde oldu.

Öncelikle belirteyim ki fiili durum ne olursa olsun, hukuken Tayyip Erdoğan hâlâ Cumhurbaşkanıdır; "devlet başkanı" değil!

Konuya dönersek, işin başında, "Arap Baharı" denilen projenin sahibi her ne kadar ABD ise de sahneye koyanlar Türkiye ve Katar değil miydi? Tunus, Libya, Mısır ve Suriye, sivil toplum kuruluşları ve El Cezire gibi operasyon medyası üzerinden kaosa sürüklenmedi mi?

Arap baharını başlatacak güdümlü kuruluşlara Amerikan parası dağıtma işi, İstanbul ve Doha'da yapılmadı mı? Paraların, hangi otellerde, kime ne kadar verildiği bile belli değil mi?

***

Asıl soru şudur: ABD, kendi terör projelerinde kullandığı, 50 bin askerini yerleştirdiği Katar gibi bir ülkeye neden terörist muamelesi yapılmasına yol verdi?

Yoksa asıl mesele, Katar'ın İran ile yakınlaşması değil de Körfez'de sahip olduğu doğal gaz yataklarından gelen servet mi? Ayrıca Katar, son zamanlarda kara para merkezlerinden biri olarak anılıyor? Yoksa ABD, gözünü bu paralara mı dikti?

Binali Yıldırım ise Katar meselesi patlayınca "Ümit ederiz ki henüz Suriye, Irak, Yemen, Libya'da sorunlar çözülmeden, akan kan durmadan yeni bir sorun alanı oluşmaz." dedi. Oysa AKP iktidarı, bütün bu sorun alanlarında çözümün değil, sorunun parçası oldu. ABD bile Esad'ı düşürmekten vazgeçtiği halde AKP iktidarı vazgeçemedi! "Esad'ı düşüreceğiz" diye Türkiye'nin itibarını sıfırladılar!

***

Numan Kurtulmuş da hem Katar krizini hem İran'a yönelik terör saldırılarını değerlendirirken, "Biz, Suriye'de de Irak'ta da Fas'ta da Cezayir'de de Libya'da da Yemen'de de hiçbir Müslümanın burnunun kanamasından yana değiliz, hiçbir Müslümanı diğerine karşı farklı tutmaz, onu ayırmayız" dedi.

O halde Libya'ya, Suriye'ye, Yemen'e silahlı adamları kim gönderdi de oralarda sel gibi kan akmasına yol açtı Numan Bey?

"Oyunu ortaya koymak isteyen çevreler, krizlerle, kaoslarla, vekalet savaşlarıyla, terör örgütlerini destekleyerek, aslında bir şey yapmaya, 1 milyar 700 milyon Müslümanın ağzının tadını kaçırmaya çalışıyor. Yeryüzünde büyük bir harbin, darbin ortaya çıkmasına, bu bölgenin paramparça olmasına, daha da parçalanmasına gayret sarf ediyorlar. Sünniler ve Şiiler bu coğrafyada birbirine girsin, etnik yapılar birbirlerine düşman olsun istiyorlar. Onun için bir sürü terör örgütüne silah veriyor, birçok terör örgütünün faaliyetlerine destek oluyorlar" diyorsunuz!

Biz de yıllardır bunları söylüyoruz ama S. Arabistan'ın sözde Sünni "İslâm ordusu"na Türkiye'yi katan AKP iktidarı değil miydi Numan Bey? Suriye'de muhalifleri silahlandırıp, kendi devletleri ile savaşmasına yardım eden AKP iktidarı değil miydi? Meseleye Sünni-Şii ekseni diye bakan AKP iktidarı değil miydi?

***

Bir de "Ya yeter ya! Suriye'deki sorun 6 senedir daha çözülmemişken, Irak'taki bu mesele her gün biraz daha karmaşık hale gelmişken, Allah aşkına bölgede yeni bir kriz çıkarmanın ne anlamı var, bu kimin ekmeğine yağ sürer?" diye soruyorsunuz...

Devlet, iş işten geçtikten sonra "ya yeter ya" der mi Numan Bey?

Yazarın Diğer Yazıları