Devlet Su İşleri; AKP bırak bu işleri
AKP''nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sel bölgesindeki konuşmasında faciayı, "Allah''ın takdiri" ve "CHP zihniyeti" diye iki gerekçeye bağlarken çözümü de "Kemerli köprüler yapmalıyız" diye gösterdi.
Sultan II. Murat''ın emriyle 1427-1443 yılları arasında Mimar Muslihiddin Usta tarafından yapılan ve 1444 yılında II. Murat''ın da katıldığı büyük bir törenle açılan Uzunköprü''yü anımsatayım.
Ta 594 yıl önce Mimar Sinan''ın hocası Mimar Muslihiddin Ağa oturup hesap kitap yapmış, sel ve taşkın risklerini göz önüne almış.
Ergene Çayı üzerine 30 metre genişliğinde 1300 metre uzunluğunda bu taş köprüyü yapmış.
Köprü ayaklarının önündeki üçgen su bölücülere bakar mısınız? Taş örme köprü 600 yıl dayanıyor ama demir beton ile yapılan köprüler her selde yıkılıyor.
İşte 600 yıldır sellere rağmen ayakta kalan mimari şaheser Uzunköprü…
İşte gelen sellerin geniş akıntısına rağmen ayakta kalan Uzunköprü.
* Erdoğan...
19 yıllık iktidarında böyle tek bir eser yapamayan Erdoğan''ın tek çözümü bu 600 yıl önce yapılan kemer köprü.
Erdoğan ne dere yatağının imara açılmasını, ne dere yatağına binalar yapılmasını, ne de orman emvali deposu yapılmasına değinmiyor.
Çünkü sel gören yerlerde yıllardır AKP''li belediyeler ve onların sel yataklarına verdikleri imar rantları var.
Sultan 2. Murat derken aklıma Sibel Can''ın, "Bu Devirde" eseri geliverdi minik değişiklik ile özetleyeyim:
Üstüme gelme inanamam
Bu sefer de yalancı ben olamam
Seni bir kalemde rezil ederim
Korkuyorum sana söz etmeye
El mi yaman? Ben mi yaman?
Bu devirde kimse sultan değil
Hükümdar değil bezirgân değil
Bu kadar güvenme hiç kendine
Kimse şah değil padişah değil
Seni bir kalemde rezil ederim
İktidar olmak muktedir olmaktır.
Derler ki; "Önce eşeğini sağlam kazığa bağla sonra Allah''a emanet et…
* Soylu...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Felakette siyaset yapmayın, ayıptır" diyor…
Bu kadar da pişkinlik olur mu yahu?
- Devlet Su İşleri''nin, "dere yataklarını imara açmayın" diye yaptığı uyarıları çiğneyen AKP''li belediyeler suçlu değil,
- İmar rantı uğruna dere yataklarına binaları diktirmek suç değil,
- Temelsiz binaları yapmak suç değil,
- Yatağına orman deposu yapıp binlerce devasa odunu depolamak suç değil,
- Hesapsız kitapsız köprüleri yapmak suç değil,
- Yangın söndürme uçağı almayan ama 500 milyon dolarlık makam uçağı ile 15 makam uçağı filosu oluşturmak suç değil…
Muhalefet olarak da özgür gazeteciler olarak da bunları söylememiz ve yazmamız, ayıp öyle mi?
Sayın Soylu bak; Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ne diyor:
- "Türkiye ölçeğinde de bizim bilhassa bu seller dolayısıyla yapılaşmayla ilgili oturup yeniden düşünmemiz; hem vatandaşlar olarak hem yöneticiler olarak, yerel yöneticiler başta olmak üzere düşünmemiz lazım."
Meclis Başkanı da mı siyaset yapıyor? Onu da ayıplayacak mısın?
Hayır, tam tersi milletin Meclisinin başkanı Şentop millet adına AKP iktidarını uyarıyor ki ben de alkışlıyorum…
Ama sen milletin bakanı değilsin ki, sen Erdoğan''ın atadığı sarayın bir memurusun o kadar…
* Kurum...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum dedi ki;
- "Nerede bu devlet, milletvekilleri, bakanlar, niye benim işim yapılmıyor denildiğini duymadık."
Sel, yangın, deprem gibi felaketlerden sonra elbette milletin yardımına koşacaksınız. Bununla övünülür mü?
600 yıl önceki köprüleri örnek alıp, dere yataklarını imara açmayacak önlemleri alsaydınız o zaman övünürdünüz.
İktidarlara düşen birinci görev facialara neden olmayacak önlemleri almaktır.