Devlet bu krizi ne zaman yönetecek?
'Suriyeliler problemi' toplu katliamlar yaşandıktan sonra mı devleti yönetenler tarafından anlaşılacak?
Her gün manşetlerde Suriyeli göçmenlerin karıştığı haberler var... Önceki gün Mersin'in Akdeniz ilçesinde bir vatandaşımız Suriyeliler tarafından bıçaklanarak öldürüldü... Olay soğumadan yeni haber Konya'dan geldi... Suriyeliler kafeyi basmış, yığınla yaralı var...
Üç gün önce Sultangazi'de kıza lâf atmayla başlayan kavgada bir kardeşimiz can verdi... Gittikçe yoğunlaşan haberlere bakın: "Gaziantep'te yaklaşık bir ay önce aynı evde kaldığı Türk arkadaşını öldürüp, 12 bin TL'sini çalan Suriyeli şahıs, Konya'da saklandığı konteynerde yakalandı..."
"İzmir'in Torbalı İlçesi'nin Pamukyazı Mahallesi'nde bir çocuğu dövdüğü öne sürülen Suriyeli gruba, mahalle sakinleri sopa ve tırpanla saldırdı. Biri ağır 30 kişinin yaralandığı olay sonrası yaklaşık 500 kişilik Suriyeli grup, mahalleyi terk etti. Bıçakla ağır yaralanan 22 yaşındaki Mustafa M. ise hastaneye kaldırıldı..."
"Şanlıurfa'da kimlik sorgusu yapan polislerle tartıştıktan sonra kafa atarak yaralayan Suriyeli iki şahıs, vatandaşlar tarafından linç edilmek istendi..."
"Denizli'nin Sarayköy ilçesinde, Suriyelilerle ilçedeki 3 kişi arasında kavga çıktı. Olayın duyulmasının ardından yaklaşık 500 kişi ilçe meydanında toplandı..."
"Gaziantep'te 3 Suriyeli iş yeri sahibinin oğlunu öldürdü..."
"Esenler'de mahalleliler ile Suriyeli sığınmacılar birbirine girdi. Silah ve sopaların kullanıldığı olaylarda Suriyeli gruptan açılan ateş sonucu yaşlı bir kadın vurularak ağır yaralandı..."
"Konya'nın Beyşehir ilçesinde Suriyeli mültecilerle çıkan kavgada iki kişi öldü, üç kişi de yaralandı. Suriyeli yaralıların getirildiği hastaneye girmeye çalışan kalabalığa polis engel oldu..."
***
Bunlar gibi yüzlerce binlerce haber var arşivlerde ve artarak ilerliyor...
Bu topraklar vatanlarında zulüm, kırım ve sürgün gören milyonlarca insana ev sahipliği yaptı, ekmeğini paylaştı... Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan, Orta Doğu'dan gelen mazlumların kanına, kökenine bakmadı, kendisinden ayırmadı, yönetme yetkisine ortak etti...
Yani 'ötekileyici' bir sicilimiz yok fakat kabul edelim ki Suriyeliler konusu çok ciddi bir krize doğru ilerliyoruz... Suriye'de iç savaş bitse bile hepsinin geri dönme ihtimali olmayan milyonlarla yeni sosyal ve adlî problemlere kapı aralıyoruz...
Kamplardan şehirlere doğru dağılan veya kampa hiç uğramadan şehirlere geçen göçmenlerle vatandaşlar arasında çıkan olayların artmama ihtimali yok... Büyük çoğunluğu mazlum olan Suriyelilerin de bundan etkilenmeme ihtimali bulunmuyor...
Devlet devletliğini yapacak ve Suriyelileri kamplarda tutmayı başaracaktı... Şimdi Peşaverleşmiş şehirlerimiz, suç ve suçlu üreten denetlenmesi zor alanlarımız oluştu... Ülkelerinde savaşma gücü olup da, kadın ve çocuklarla Türkiye'ye gelen ve suça dalan Suriyeliler de vatandaşlar arasında gerilimin sebebi oldular ve olmaya devam edecekler...
***
Ülkeyi yönetenler krizi 'ensar-muhacir' klişesiyle yönetmeyi tercih ettiler... Meselenin 'mukayese kabul etmeyen' yanlarını göremediler... Çıkabilecek sosyal problemleri hesaplamak ya işlerine gelmedi veya beceremediler... Oysa 'devlet' dediğiniz aygıt öngörülü olmak mecburiyetindeydi ve muhtemel problemleri önceden görebilmeliydi...
Gittikçe daha da sarmala dönüşüyor mesele... Bir süre sonra her kriminal olay etnik gerginliklere dönüşebilecek ve canlar yanacaktır... Suriyeli grupların nüfusça kendilerini güçlü hissettikleri yerlerde artan suç ve şiddet eğilimi devlet tarafından bastırılamazsa etki-tepki sonucu çok ciddi sıkıntılar doğabilecektir...
Denetimsiz Suriyeliler meselesi, gayrimeşru dünyaya eleman yetiştirmeye yarıyor... Ortada büyük bir bataklık oluştu... Çaresizlik içindeki kimi Suriyeliler de bu alanda tutunmak için her yola başvurabiliyor...
Bizimkiler de 'ensar-muhacir' klişesiyle konuyu çözeceklerini zannetmişlerdi... Tarih, sosyoloji ve siyaset biliminin aykırı ikazlarını görecek derinliğe sahip olamadıkları için, sınırın hem ötesinde hem de berisinde Türkiye'yi sıkıntıya soktular...