Devlet Bahçeli'nin Erdoğan'a verdiği pas ve milli egemenlik!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı’nı Meclis dışından atamasını eleştirirken, adeta kendi kalesine gol attı. Erdoğan’a sadece topa dokunmak kaldı!
Bahçeli, “Hükümete milletvekili olmayan birisinin atanmasının; Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne sürdüğü milli egemenlik vurgusuyla ve Cumhurbaşkanı’nın Meclis içinden seçilmesi yönündeki ısrarıyla çeliştiğini ifade etmek isterim” dedi.
Tayyip Erdoğan da anında cevap verdi:
“Kabineye dışarıdan bakan almayı egemenlik ilkelerine aykırı bulan Sayın Devlet Bahçeli, kendilerinin Kemal Derviş’i transfer ettiğini unutuyor. Kendi yaptığınızda oluyor da biz yapınca neden olmuyor?”

* * *

Bahçeli, bu hassasiyeti, meselâ IMF’ye gönderilen niyet mektubunu görmeden üst yazıyı imzalarken, tahkimi, 15 gün içinde 15 yasayı, Rum Kesimi’nin AB’ye girişini kabul ederken, egemenliğin devrinden “onurlu üyelik” diye bahsederken göstermeliydi!
Bırakınız bütün bunları, AKP’nin kuruluş süreci milli egemenliğe aykırıdır! Tayyip Bey, Amerika’dan bir lobi şirketi üzerinden gönderilen ve yerel yönetimlere otonomi vermeyi öngören CFR kaynaklı gizli bir memorandumu, parti programı haline getirdikten sonra AKP’yi kurmuştur. Bunun belgesini AKP kurulduktan bir ay sonra yayımladım. Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal, bu önemli bilgiyi bir defa olsun gündeme getirmediler. Sekiz yıldır yazıyorum, tekzip edilemedi, çünkü belgenin hiçbir zaman ortaya çıkmayacağı sanılıyordu.
Kaldı ki AKP’li ve CHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen ve her etnik topluluğa kendi kaderini tayin hakkı tanıyan şu meşhur İkiz Yasalar, 57’nci Hükûmet’in görevlendirdiği Büyükelçi Volkan Vural tarafından ABD’de imzalanmış, Ecevit, Bahçeli, Yılmaz ve diğer bütün bakanların imzasıyla Meclis’e sevk edilmişti. MHP Yozgat milletvekili Dr. Mesut Türker’in kişisel inisiyatifiyle, ikiz yasalar, komisyonda reddedilmiş, bir yıl için kadük edilmişti. Araya 2002 seçimleri de girince ikiz yasaları Meclis’in onayından geçirmek, AKP ve CHP’ye düşmüştü! CHP’nin dış politikadaki önemli isimleri Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen, bize göre Deniz Baykal’ı yanıltmış ve CHP’nin destek vermesini sağlamıştı. Gerçi hâlâ, Türkiye’nin ikiz yasalara gerekli çekinceleri koyduğunu savunuyorlar ama Amerikan ordusu Türkiye üzerinden çekilirken, Güneydoğu’da bir kalkışma plânlanırsa, Türk Silahlı Kuvvetleri bu hadiseyle meşgul edilirken DTP de kendi kaderini tayin hakkı için Birleşmiş Milletler’in müdahale etmesini isterse o zaman görürüz çekincelerin ne işe yaradığını!
“Böyle bir şey olmaz” diyenin aklına şaşarım. Plânlanan süreç budur! Zaten benzer talepleri artık alenen seslendiriyorlar! “29 Mart seçimleri ile Kürdistan’ın sınırını çizdik” demiyorlar mı?

* * *


Bahçeli, Erdoğan’ın “Adana’da şaibeli bir başkan var, seçim yenilenmeli” iddiasına karşı da “Şayet seçimlerin yeniden yapılmasına ilişkin bir teklifi var ise bu, iddia ettiği gibi yalnızca Adana’yı değil, partisinin kazandığı bütün belediye başkanlarını kapsamalıdır. Valiler aracılığı ile evlere taşınan yardımlar, kamu görevlilerinin katıldığı mitingler, Mart ayına sıkıştırılmış olan TOKİ törenleri ve boş arazilerde bulunan muhalefet partilerine verilmiş oy pusulaları da dikkate alınmalıdır” diye cevap verdi.
Madem böyle itirazlarınız vardı, Adana seçiminin şaibeli olduğu iddia edilince mi aklınıza geldi?
AKP’nin kuruluş süreci şaibelidir diyoruz, belgesini yayınlıyoruz, sekiz yıldır görmüyorsunuz! Sonra da dostlar siyasette görsün diye bir iki lâf ediyorsunuz!
Sahi, Bahçeli ve Baykal’ın milli egemenlik ölçütleri bizim bildiğimiz Anayasal ölçütlerden farklı mı? Biz uzaydan mı geldik yoksa?
AKP’nin ölçütleri, Anayasa Mahkemesi kararı ile mahkûm edildi de yazık oluyor MHP’ye, yazık oluyor CHP’ye; yazık oluyor Türkiye’ye!

Yazarın Diğer Yazıları