​​​​​​​Devenin su hakkı ve Kanal İstanbul!

Avustralya'da yüksek sıcaklık sonucu oluşan kuraklık orman yangınlarına yol açtı ve koca bir kıta cayır cayır yandı. Yangınlarda 500 milyon canlının kül olduğu bildiriliyor.

Avustralya hükümeti, sayısı 1,2 milyona ulaştığı iddia edilen başıboş develerden on bininin çok su içtikleri gerekçesiyle helikopterlerden ateş edilerek öldürüleceğini açıkladı. Develerin, çitleri yıkıp geçtiği, evlerin etrafında klimalardan damlayan suları içmeye çalıştığı da bildiriliyor. Develerle birlikte yaban atlarının da aynı gerekçeyle öldürüleceği açıklandı. Diğer taraftan orman yangınlarında insanların kurtardığı koalalara su vermesi ve yine kurtarılan kanguruların birbirine ve insanlara sarılması gibi görüntüler bütün dünyayı etkiledi.

Küresel ısınmaya develerin yaydığı biyogazın sebep olduğunu iddia edenler de var. Oysa atmosferdeki ozon tabakasını delen gazları "medeniyet dediğin tek dişli canavar" üretmiştir! Develerin suyunu içmeye çalıştığı klimalar da gaz salınımının bir aracıdır.

***

Konuya "Avustralya uzaktır" diye bakamayız. Çünkü kelebek etkisi teorisine göre "Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, başka bir ülkede fırtına kopmasına sebep olabilir."

"Kelebek etkisi"ni 1963 yılında Edward N. Lorenz, hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken buldu ama bu konuda Atatürk'ün 1937 yılında yaptığı tespitler de hem insancıl hem bilimseldir:

"İnsan, kendi milletinin mutluluğuna ne kadar değer veriyorsa bütün dünya milletlerinin mutluluğuna hizmet etmeye elinden geldiği kadar çalışmalıdır.

En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün temas etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir.

'Dünyanın filân yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne?' dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa, tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz."

***

Konuya Türkiye'den iki tepki geldi. Avusturalya hükûmetine "farklı bir çözüm bulun" çağrısı yapan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "İnsan, toprak, hava, su, hayvanlar, bitkiler aynı dünyada kader arkadaşlarıdır. Kaderleri birbirine bağlıdır. Birinin kaderi diğerinden ayrılmaz. Hayvana ve doğaya şiddet yoluyla insani bir yaşam elde edilemez..." dedi.

İHH ise develerin etlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için girişimde bulunduklarını açıkladı.

AKP adına Ömer Çelik'in Avustralya'daki develer için insani bir çözümden bahsetmesi çok yerindedir fakat Kanal İstanbul ile mahvedilecek İstanbul ve Trakya için de insani bir çözüm düşünmek gerekir. Kanal İstanbul, meydana getireceği çevre felaketi dışında, Türkiye'nin kalbi olan İstanbul'un nüfus yapısını da değiştireceği için Türkiye'nin kaderini de olumsuz yönde etkileyebilir. Yoksa istenen bu mudur?

Zaten Suriye'nin kuzeyi boşaltılarak Türkiye'nin güneyindeki nüfus yapısı değiştirilmiştir. Bu tür dengelerle oynamak kimseye hayırlı bir sonuç getirmemiştir.

***

Beyge Su Yıldız ise Twitter mesajında "Salih peygamber zamanında da deveyi kuyudaki suyu bitiriyor diye öldürmüşlerdi Allah da onları helak etti. Şems Suresi 13 ve 14'üncü ayetlere bakınız" diyor.

Ayetler şöyle: Allah'ın elçisi onlara, 'Allah'ın (mûcize olarak) verdiği deveye ve onun su hakkına dokunmayın' demişti. Fakat onlar ona inanmayıp deveyi kestiler. Bunun üzerine rableri, günahları sebebiyle onlara ardı arkası kesilmez felâketler göndererek hepsini helâk etti."

Suriye'de iç savaş çıkarmak Türkiye'yi büyük felakete sürüklemiştir. Kanal İstanbul ise çevre felaketi getirir.

Şimdi Avustralya, develerin içtiği sudan şikâyetçi. Ya İstanbul'un su kaynakları kesilirse ne olur hiç düşündünüz mü?

Yazarın Diğer Yazıları