Dershaneler kalkmalı mı?
Başbakan Erdoğan dershane konusuna ikinci kez el attı. Bu kez daha kararlı! Başbakan ilk kez 3 yıl önce dershanelerin kapatılması için talimat vermişti. Sonra bir daha ses seda çıkmadı. Bu bazı çevrelerce “Başbakan dershanelerden gelen tepki üzerine geri adım attı” yorumuna neden oldu.
Aslında gerçekten de kafa karıştırıcı bir olaydı. Zira Başbakan talimat veriyor fakat, dershanelerin kapatılması için yıllarca hiçbir girişimde bulunulmuyor.
İnsanın aklına kırk türlü şey geliyor.
Sonra Başbakan bir kez daha konuştu.
Geçtiğimiz hafta bu defa daha sert ve kararlı. Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalara başladı bile.
Dershanelere yılbaşına doğru ya okula dönüşün, ya da kapatın uyarısı verilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlarına göre 3 bin 961 dershane var. Bu dershanelerde 50 bin 163 öğretmen çalışıyor, dershanelerden faydalanan öğrenci sayısı ise 1 milyon 219 bin.
Feryatlar 50 bin öğretmen için.
Çünkü bu 50 bin öğretmenin büyük bir bölümü ya emekli ya da KPS kazanamayan öğretmenlerden oluşuyor.
50 bin öğretmen ne yapacak?
Olayın istihdam boyutuna baktığınızda gerçekten acı bir tablo karşımıza çıkıyor.
50 bin öğretmen dershaneler kapanınca ne olacak?
Ancak bir de olayın farklı boyutu var. Dünyada olmayan bir sistemdir dershanecilik. Düşünün; devletin okullarındaki eğitim yetmiyor imdada dershane yetişiyor. Peki devlet okullarına ne gerek var o zaman?
Madem bu okullar yetersiz, neden çocuklar yıllarca kar kış bu okullara gidiyor. Madem dershanelerdeki eğitim çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlıyor bu işi dershane ile yapalım!..
Bu çelişki Türkiye’yi çıkılmaz bir duruma soktu.
Başbakan aslında ikinci kez doğru bir karar verdi.
Bazı kesimler bu karara tepki gösterse de dershaneler Türkiye’nin kanayan yarasıdır ve bu yaranın bir an önce kapatılması lazım.
Eğitim okullarda olur!
Olayın bir başka boyutu ise sektördeki acımasız bir çarkın var olması.
Bugün dershanelerin büyük bir bölümü adeta sömürü sistemi ile çalışıyor. Çocuklarımız için on binlerce lira alan bazı dershaneler, maalesef çalıştırdığı öğretmenlere karşı acımasız ve cimri davranıyorlar.
Özellikle KPS kazanamayan öğretmenlerin çaresiz olarak çalıştığı dershanelerde ücret politikası, tam bir sömürü sistemine dayalı.
Devlet okullarının çok altında bir ücretle çalıştırılmalarına karşılık sigortalarının bile ya tam yatmadığı ya da hiç yapılmadığı biliniyor.
Bundan sonra ne olacak?
Her şey Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışmasının tamamlanması ile belli olacak. Ancak mevcut 4 bin dershaneden ancak yüzde 10’unun hatta daha da altının okullara dönüşebileceği belirtiliyor.