Dershane ticareti

Son yılların en kârlı işletmeciliği dershane açmak.
Krizden ettilenmeyen tek sektör diyebiliriz. Bugüne kadar krizin uğramadığı sektör olarak bilinen gıda sektörünün bile zarar ettiği bir ortamda dershane açmak en kârlı ticaret oldu.
İnsanlar boğazından kesiyor ama çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için dershane harcamalarından maalesef vazgeçmiyor. Böyle olunca sektör kriz filan dinlemiyor ve büyümeye devam ediyor.
İstatistiklere göre Türkiye’de dershane sayısı son 20 yılda 25 kat arttı.
81 ilde toplam 4 bin 83 dershane faaliyet gösteriyor. Dershane sayısı bakımından üç büyük il ilk sıralarda yer alıyor.
Verilere göre, İstanbul 657 dershaneyle ilk sırada; bunu Ankara (496) ve İzmir (187) izliyor. En az dershane bulunan il Ardahan ve bu ilde 2 dershane hizmet veriyor. Bu kenti 3 dershaneyle Kilis, Bayburt ve Tunceli izliyor...
Şu an Türkiye genelinde 1 milyonu aşkın öğrenci dersanelere yılda ortalama 5 bin dolar civarında bir para vererek kendisine gelecek aramakta.
Başbakan Erdoğan’ın bugüne kadar iki konuşmasını çok beğendim ve takdir ettim.
Birisi sigara yasağı konusundaki, diğeri ise dershaneler konusunda. Sigara konusunda gerçekten dünya devi büyük kartellere karşı göğüs göğüse kahramanca mücadele verdi.
Belki de hayatını bile göze alarak bu kartellerin her türlü baskısına karşı gelerek, gençleri kurtarmak adına kapalı mekanlarda sigara yasağını çıkarttı.
Türkiye, dahası çocuklarımız ve gençlerimiz Tayyip Erdoğan’ı bu icraatından dolayı asla unutmayacak ve hep minnettar olacaktır.
Ancak, başbakanın ikinci önemli çıkışı bugün oy hesaplarına kurban gitmiştir.
O da başbakanın dershaneler konusundaki çıkışıdır.
Hatırlarsanız başbakan geçtiğimiz yıl dershaneler konusunda tedbir getirileceğini söylemişti. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar dershane olmadığını ve bu işin suyunun çıktığını ima etmişti.
O günden sonra hep radikal bir çözüm beklendi başbakandan. Ancak aradan geçen 1 yıla rağmen ortada halen çözüm yok ve tam tersi dershaneler hızla çoğalıyor.
Bu da şunu gösteriyor ki, başbakan maalesef bu konuda pes etmiştir. Çünkü yaklaşık 5 bin dershane, dolaylı ve dolaysız yoldan 100 bin kişiye yakın dev bir işkolu ve bu da büyük bir siyasi baskı yaratıyor.
Gerçekten başbakanın dediği gibi dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir sistem yok.
Düşünün, devlet çocuğunuzu eğitmekle mükellef ama o yeterince veremiyor siz özel sektöre gidiyorsunuz.
O halde niye vergi verip niye okullar yaptırıyoruz.
Herkes çocuğunu ilkokul yerine ilk dershaneye yollasın.
Böyle bir sistem olamaz.
Çocuklarımız biraz da anne ve babaların hırsının kurbanı olarak dershane ticaretine feda edilemez...
Türkiye, başbakanın dershaneler konusunda verdiği çözüm sözünün ardında durmasını bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları