Demirel'in öngörüsü muhalefete ders olur
Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşturulan ittifaklar seçim tarihi yaklaştıkça daha çok gündeme geliyor. Muhalefet liderleri arasında yapılan görüşmelerde "ilkeler üzerinde ittifak" değerlendirmeleri dikkatimi çekiyor.
Mutabık oldukları temel ilke var; "Güçlü Parlamenter Rejim".
Bu açıdan artık muhalefet partileri için "ilkeler önemli" değildir.
- İktidar olma programı ve hükümet programı üzerinde ittifak sağlamak için muhalefet partileri arasında "icraat programı" hazırlanması önemlidir.
Bu "icraat programı" seçim tarihinden çok önce;
- İttifak üyesi partilerin genel başkanları tarafından onaylanmalı,
- İlk 100 gün yapılacaklar açıklanmalı,
- Hükümet programı açıklanmalı,
- Partilerin alacakları oy oranlarına göre hükümette alacağı bakanlıklar dahi belirlenmelidir.
***
1989 yerel seçiminde Erdal İnönü liderliğindeki Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) yüzde 28,69 ile birinci parti oldu, Süleyman Demirel liderliğindeki Doğru Yol Partisi (DYP) yüzde 25,13 ile ikinci, iktidardaki Anavatan Partisi (ANAP) yüzde 21,80 oy alıp yüzde 19,72 oy kaybı ile üçüncü parti oldu.
ANAP'ın Teşkilat Başkanı Mehmet Keçeciler, İnönü'nün kendisine ilettiği anısını bana şöyle anlattı:
Keçeciler: "Seçimin ertesi sabahı DYP lideri merhum Süleyman Demirel, SHP lideri Erdal İnönü'yü arayarak randevu istiyor. Görüşme 'tebrik ziyareti' diye açıklanıyor. Tebrik faslından sonra Demirel ile İnönü arasında şu diyalog geçiyor:"
Demirel: "Bu seçim bitti. Şimdi önümüzdeki milletvekili genel seçimine bakalım. Siz de biz de iktidar olmak istiyoruz. O seçim gününe kadar birbirimizle rekabet etmek yerine iktidarda olan Anavatan Partisi ve Turgut Özal'a karşı birlikte hareket etmeliyiz.
Turgut Özal'ı devirmeden ne sen ne ben iktidar olamayız.
Seçim sonrası çıkabilecek tabloda Turgut tek başına iktidar görünmüyor."
İnönü: "Süleyman Bey siz 'doğmamış çocuğa don biçilmez' dersiniz. Seçime daha 3 yıl var." (1991'de erken seçim oldu - OU)
Demirel: "Ben doğmamış çocuğa don biçmiyorum. Bir siyasi tahlil yapıyorum. Turgut'un oyu (ANAP Genel Başkanı Turgut Özal - OU) yüzde 25'lere düşer, fazla düşmez.
Binaenaleyh, SHP ve DYP'nin toplam oyları önem taşıyor. Birleşirsek ancak koalisyon kurabilir Turgut'u muhalefete iteriz.
O gün geldiğinde SHP bizden daha çok oy alırsa, ben sizin başbakanlığınızı kabul ediyorum.
Peki, DYP sizden daha çok oy alırsa siz benim başbakanlığımı kabul eder misiniz?"
Keçeciler'e bu anısını anlatırken İnönü ara verip diyor ki;
- "Mehmet Bey biz zaten ANAP'ı da geride bırakıp birinci parti olduk. Dolayısıyla bu teklife "Hayır" demem mümkün değildi ki…"
İnönü: "Süleyman Bey, siz deneyimli siyasetçisiniz, başbakan olarak yıllarca devleti idare ettiniz. Elbette biz de SHP olarak yetkili kurullarımızda bu durumu değerlendirir ve çıkan siyasi sonuç sizin öngördüğünüz olursa başbakanlığınızı kabul ederiz."
- Cebinden bir kâğıt çıkartıp İnönü'ye uzatarak şöyle devam ediyor;
Demirel: "DYP birinci parti olursa kuracağımız koalisyon hükümetinde başbakan olarak benim sizden talep edeceğim bakanlıkların sayısı ve isimleri bu kâğıtta yazılı.
Siz de başbakan olursanız istediğiniz bakanlıkları bu kâğıda yazın ve birlikte imzalayalım.
Sizin ve bizim partiden heyetler bir araya gelsinler, muhtemel iktidarımız için koalisyon ve hükümet programını çalışmaya başlasınlar."
- Keçeciler anısına devam ediyor;
"İşte o gün muhalefet partilerinin liderleri Demirel ve İnönü'nün DYP ve SHP'nin iş birliği başlatmalarının sonucunda anladım ki biz ANAP olarak 1991 milletvekili seçimini daha o günden kaybetmişiz."
***
Demirel, Özal ve İnönü'nün ruhları şad olsun.
AKP kongresinde Erdoğan'ın hiçbir olumlu vaat verememesi Cumhur İttifakı'nın sonunun geldiğinin somut delilidir.
CHP, İYİ Parti, Demokrat ve Saadet'in oluşturduğu, Millet İttifakı'na önümüzdeki seçimde, Gelecek, DEVA, Doğru, ANAP, DSP, YR ve TDP gibi "Güçlü Parlamenter Rejim" isteyen partilerin de katılması bekleniyor.
Tüm bu partilere diyorum ki;
- Demirel'in bu uygulamasından ders alın.