​​​​​​​Değişim başlıyor! Türklerin elinde tapu kalmayacak!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, artık kaçıncısı olduğu merak bile edilmeyen "Yeni Ekonomi Programı""Değişim başlıyor" ana temasıyla açıkladı.

Peki programın hedefi nedir?

Albayrak, bu konuda "Geçen yıl, 2019 yılı için yüzde 15,9'luk enflasyon hedefi koymuştuk. Enflasyonla mücadelede sağlanan başarıyla 2019'u yüzde 12'lik enflasyon tahminiyle geride bırakmayı hedefliyoruz. 2020 için 9,8 olarak konulan hedefi yüzde 8,5 olarak revize ettik. 2021 yılında yüzde 6, 2022 yılında da yüzde 4,9'luk enflasyon hedefliyoruz." diye rakamlar verdi.

Albayrak, "2020 yılına yüzde 5 büyümeyle başlayıp program boyunca, ülkemiz için sürdürülebilir ve doğal oran olan yıllık yüzde 5'lik büyümeyi devam ettirmeyi hedefliyoruz." dedi.

İşsizlik konusunda da durum pek iç açıcı değil… Albayrak, "2019'u yüzde 12,9'luk bir işsizlik oranıyla kapattıktan sonra, işsizlik oranını 2020'de yüzde 11,8'e, 2021'de yüzde 10,6'ya ve 2022'de 9,8'e düşürmeyi hedefliyoruz" diye bilgi verdi.

***

Soru şu: Bu programın neresinde değişim, dönüşüm var?

Haksızlık etmeyelim; aslında Türkiye ekonomisinde tam bir değişim dönüşüm var! Tarım ve sanayi üretimi her geçen gün geriliyor. Amerikan tatlandırıcısı satılsın diye şeker fabrikaları bile satıldı, pancar üreticisi yok ediliyor… Köprüler geçitler gibi yatırımlar var ama bunlar, geçenden 100 akçe geçmeyenden 200 akçe alınacak şekilde ve halkı borçlandırarak yapılıyor. İstihdama katkıları ise geçici… "İş bitti yapı paydos" denildiğinde çalışanlar işsizler ordusuna katılıyor.

Bir de acı gerçek şu ki Türkiye'nin büyük ekonomik değerleri yabancılara devredildi. Kalanlar da komisyon vermeyi kabul eden yandaşlar arasında pay edildi. Türkiye'nin tapusu, Türklerin elinden alınıyor! Böyle giderse, Türklerin elinde tapu kalmayacak!

***

Bir değişim dönüşümden bahsedebilmek için, meselâ, "işsizliği sıfıra indirmek" gibi "büyüme hızını yüzde 15'e çıkarmak" gibi hedefleriniz olacak!

"Böyle hayali rakamlar veremeyiz." diyenler olabilir. Bu söylediklerimi yapan ülkeler var. Almanya yaptı. Hem savaştan önce yaptı hem de savaştan sonra... Tek bir işsiz Alman bırakmadılar! Kalkınma projelerine Alman nüfusu yetmedi, iş gücü açığını dışarıdan karşıladılar. İşte Türklerin Almanya'ya çalışmaya gitmesinin sebebi budur!

Düşünebiliyor musunuz, Almanlar işçi çağırıyor, Türkiye ise projesi olmadığı için işçi gönderiyor! Bunun sonunda nasıl bir tablo bekliyorduk acaba? Türkiye'nin kendiliğinde kalkınmasını, tek bir işsiz Türk bırakılmamasını mı?

Durum böyle olunca, hükümetler ne yapıyor? Dışa bağımlı politikalarla, Türkiye'yi geri götürüyorlar… Sonra da ele geçirdikleri medya gücü yetmeyince maaşlı yalan uydurma memurları besliyorlar. Hem de binlercesini...

"Devletler, trol ordusu besliyor"

Almanya'nın Sesi sitesinde yer verilen "Devletlerin yeni manipülasyon aracı: İnternet" başlıklı habere göre İnternet, devletlerin dezenformasyon için kullandığı bir propaganda aracına dönüştü. Oxford İnternet Enstitüsü araştırmasına göre aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 70 ülke vatandaşlarını trol ekipleri kurarak, devlet kurumları ya da siyasi partilerin de yönlendirmesiyle ve internet kampanyalarıyla yanıltılıyor.

Yanıltıcı kampanyaların, her biri 500 kişiden oluşan ekipler tarafından ve Facebook ve Twitter üzerinden yapıldığı tespit edildi.

Araştırma sonucunda Brexit oylaması ile 2016'daki ABD Başkanlık seçimi de dijital manipülasyonun nasıl işe yaradığını ortaya koyan girişimlere örnek olarak gösterildi.

Kısacası, yalan ile bir süre siyasi başarı elde etmek mümkün ama, ekonomide gerçek verileri kullanmak zorundasınız... Bu da hükümetlerin foyasını ortaya çıkarıyor!

Yazarın Diğer Yazıları