İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın sorularını cevaplandırırken, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olayların özgürlük alanı olarak tanımlanmasının "son derece safdillik" olduğunu iddia ederek, "Biz terör örgütleriyle mücadele ediyoruz, FETÖ'yle... Şeytani bir örgüttü FETÖ... Bütün bunları tetikleyebilecek bir anlayışa sahipler. 15 Temmuz'u yapanlar sizi rahat bırakırlar mı? FETÖ mü yaptı 15 Temmuz'u? 15 Temmuz'u FETÖ yapmadı, sizi rahat bırakmazlar." dedi.
Candaş Tolga Işık'ın "FETÖ yapmadı ne demek?" sorusuna da cevap veren Soylu " 'Sadece FETÖ mü yaptı?' anlamında dedim, 'destekçileriyle birlikte yaptı' dedim." diye sözlerini düzeltti ve "Nerede duruyor FETÖ?" diye karşı soru sordu. Işık, "Amerika'da" deyince Soylu "Bitti" diye cevap verdi.
***
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto gösterileriyle FETÖ ve diğer terör örgütleri arasında, delil göstermeden irtibat kurmak doğru değil! Varsa bir bağlantı, bunu ortaya çıkarırsınız ve dosyayı yargıya gönderirsiniz.
Fakat Soylu'nun, "15 Temmuz'u sadece FETÖ mü yaptı?" anlamındaki sorusu hayati derecede önemlidir ve doğru bir sorudur.
Soylu'nun belirttiği gibi Gülen ve beyin takımı halen ABD'de devlet koruması altındadır ve darbe girişimi sırasında İncirlik Üssü'nden kalkan uçaklar da kullanıldı ama Graham Fuller gibi istihbarat görevlileri, ne zamandır, "Türkiye Kemalizmi bırakmalı, ılımlı İslam ile yönetilmeli" demiyor muydu?
Şimdi Türkiye'de alenen Hilafetin yeniden tesis edilmesi bile konuşuluyor ya!
Boğaziçi tartışması deyip geçmemek gerekiyor...
***
Bu vesileyle bazı hatırlatmalar da yapmak gerekir…
Darbe girişimi sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "kontrollü darbe"den bahsedince, iktidar çevreleri büyük tepki göstermişti.
Kılıçdaroğlu, "Darbeyi kapatmak, darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmamak 'suç işlemek' demektir. Suçluların telaşı içindeler. ByLock kullananların sayısı 215 bin 92 kişi. Sayın Başbakana göre bunların içinde bir tek siyasetçi bile yok. Aklınız eriyor mu? Bizim aklımızla alay mı ediyorlar? Bu darbe girişimini bu hükümet, başta da Sayın Cumhurbaşkanı kapatmak, örtmek istiyorlar. Derine inilmesini istemiyorlar, ucu kendilerine dokunacağı için..." diyordu
Kılıçdaroğlu şunları da sormuştu:
- Darbe girişiminden 40 gün önce, 6 Haziran 2016'da açıklanan FETÖ iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğu belirtildi. Hükümet, bunu biliyordu ama darbe girişimi engellenmedi. Bir hükümet böyle bir risk alır mı? Ya o darbe girişimi gerçekleşse sonucu ne olacaktı?
Bu arada Kılıçdaroğlu'nun "Adil Öksüz'ün elindeki GPS cihazını hangi devlet kurumu ithal etti?" sorgulamasına MİT cevap vermiş ve açıklamada, "Adil Öksüz, MİT'in, FETÖ'nün içindeki elemanı olmamıştır. MİT'e çalışmamıştır. ByLock'a ilişkin tespitler, Mayıs 2016 tarihinden itibaren, çalışmaya konu ham verilerle birlikte adli makamlar, güvenlik birimleri ve diğer ilgili makamlarla eş zamanlı olarak paylaşılmıştır!" denilmişti.
MİT'in açıklaması, "Darbecilerin listesi, Mayıs ayında MİT tarafından ilgili bütün makamlara verilmişti" anlamına geliyordu. Öyleyse iktidar neyi bekledi?
***
Bir de "15 Temmuz kime yaradı?" diye sorgulama yapan yok gibi...
Bir kişi var. O da İtalyan gazeteci Antonio Ferrari!
Ferrari, darbe girişimi akşamı Türkiye'deki haber kaynaklarını aradığını ve kendisine "Yarın Erdoğan, bugünden daha güçlü olacak!" diye cevap verildiğini açıklamıştı.
Ferrari, "Ordunun Gülenci kanadı harekete geçirildi ve onların ordudaki düşük gücünü sahaya sürdüler! Bu, sahte bir darbeydi. Erdoğan, şimdi Anayasayı değiştirebilecek ve Başkanlık sistemini getirebilecek güce erişmeyi umuyor." diye konuşmuştu.
Temel fıkrasında olduğu gibi soralım:
Şimdi ne oldi?
