Darbelerin tahlili...
Hızımızı almışken "asker kitapları"na devam edelim. Ve yine Kuleli'den sınıf arkadaşlarımla... Önce Dr. Burhanettin Senli'nin "İstiklal Harbinde Eşme" adlı eseri... İlk kez yayınlanan belge ve fotoğraflar var. İstiklal Harbi'ni anlayabilmek için Eşme gibi mücadelenin en önemli karargahlarını bilmeliyiz. Burhanettin, hiper aktiftir. Gece-gündüz çalışır. Olağanüstü arşive sahiptir. Emekli olduğu günden bu yana öncelikle çocuklara Atatürk'ü anlattı. Tiyatro yaptı. Şimdilerde haftada 3-4 gün ilkokullarda Atatürk'ü anlatıyor. Okulun adını vermeyeyim ki görevden alınmasın. Eşme'de "Müze" kurdu. Gönüllü kuruluşlarda konferans vermeye devam ediyor. Kitabın yeni baskısında fotoğraf taramaları ve baskı daha kaliteli olacak. Mutlaka okunmalı. Kitapçılardan temin etmek zor. En iyisi internet siparişi.
Gelelim "Bir 27 Mayıs Tahlili / Silahlı Kuvvetler Birliği 1960-1953" eserine. İki değerli sınıf arkadaşım Doç. Dr. Hakan Özçelik ve Mustafa Güneş'in imzalarını taşıyor. "Padişah" adını verdiğimiz Hakan ile çok anımız var. O şimdi üniversitede ders veriyor. Mustafa ise avukatlık yapıyor. Fakat her ikisi de yakın tarih üzerine çalışan emekli subaylardan. 30 yıl hizmet ettikleri TSK'yı tanımakla kalmayıp, yapılan yanlışlıkları da tesbit etmişler. Bana kalırsa 27 Mayıs'ı tam anlamı ile çözmeden ne 12 Mart Muhtırası ne 12 Eylül ne de 15 Temmuz anlaşılamaz. 27 Mayıs 1960 ihtilalini bizzat merhum Alparslan Türkeş'ten dinleyip 3 ay boyunca tam sayfa yazı dizisi hazırlamıştım. Atladığım, bilmediğim şeyleri de bu kitaptan öğrendim ve tüylerim diken diken oldu. Bugünkü iz düşümleri endişelendiriyor beni. 1950'li yılların DP ve Menderes hükümetinin icraatlarına derinlemesine girmek bu sütunda mümkün değil. Tahkikat Komisyonları, 6-7 Eylül hadiseleri, Kore Savaşı, NATO üyeliği, eksen kaymaları, Menderes'in "Orduyu yedek subaylarla da idare ederim" sözleri vs...
Darbelerin sebep ve sonuçları hep farklı. Sonuç da TSK içerisinde çok ciddi tasfiye oluyor. 27 Mayıs'tan sonrada "Eminsu" olayında 235 general ve amiral ile 5 binden fazla subay emekli edilmişti. 12 Mart, 12 Eylül ve 15 Temmuz'da da benzerleri yaşandı. DP ve Menderes'e karşı gösteriler başlayınca iktidar erkini bulunduranlar öfkelenir. Devrin Genelkurmay Başbakanı Rüştü Erdelhun'u çağırır. (Erdelhun'un ABD'li subayın paltosunu tutması, iktidara kayıtsız şartsız bağlılığı tartışılan konudur. 27 Mayıs'tan sonra tutuklanmış cezaevinde ölmüştür. 15 Temmuz'dan sonra iade-i itibarı yapılmış. Ve Hulusi Akar tarafından mezarı ziyaret edilmiştir.) İktidara bağlı sivil milis-gücü kurmak istediğini, bu konuda her türlü yardımı beklediğini emretmiş. Rüştü Erdelhun "emredersiniz!" demiş tabi. O yıllarda da 1 Mayıs'ta sokağa çıkma yasakları var. Kenan Kocatürk "Bir Subayın Anıları" adlı eserinde Erdelhun ile görüşmesini şöyle yazıyor:
"Genelkurmay Başkanı, hükümet orduyu daha fazla yıpratmamak maksadıyla sıkıyönetim yükünden kurtarmak istiyormuş. Yerine bütün yurtta asayişi sağlayacak 200 bin kişilik bir milis teşkilatı kurmayı düşünüyormuş. Bunun için bizden silah ve subay istiyorlarmış. Ordu donatım Daire Başkanı depolarda Balkan Harbinden kalma avcı birliklerine tahsisli çakar-almaz tüfekler teklif ediyor. Bende subay olarak babaları (emeklileri) teklif ediyorum. Ne dersiniz?" diyerek karargahın görüşlerini sormuş. Erdelhun'un bu sözleri değerli okuyucularımıza mutlaka bazı şeyleri hatırlatmıştır. SADAT olarak bilinen ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından bazılarının böylesi projesi olduğu biliniyor artık. Yorum sizin!..
Özçelik ve Güneş'in kitabında, TSK içindeki gruplaşmalar, hastalıklar, kötü alışkanlıklarda mercek altına alınmış. Askerin siyasete bulaşmasının sebep ve sonuçları irdelenmiş. Örneğin başta kuvvet komutanları olmak üzere bazı generallerin "Tabi Senatör" olarak atanması, bu 12 Eylül'den sonra holdinglere yönetim kurulu yapılmaları ile devam etmişti. Kendi adıma çok şey öğrendim 21 Şubat-22 Mayıs darbe girişimleri dahil bir çok konuya ışık tutmuşlar. Yürekten kutluyorum arkadaşlarımı...
Ve son not: Böylesi nadir eserleri okuyucu kitapevlerinde bulamadığını şikayet ediyor. Doğru, dağıtım zor iş "Sokak Yayınları"ndan çıkan bu kitabı temin etmenin en kolayı internette... Mutlaka okuyun, yorumlarınızı bekliyorum...