Danıştay baskını tekellere yetmedi!
Haber kanalları, büyük bir iştahla köprü ve otoyol ihalesinden bahsediyor. Konu ise gerçek değerini bulacak mı, beş milyar doları geçecek mi üzerine.. Küresel kapitalizmin Türkiye gibi ülkelerde uyguladığı bu satışlara karşı çıkmanın “ilkel” bir yaklaşım olduğunu öne sürenler var. Oysa, insanoğlu, “kamu” kavramı ile büyük bir devrim gerçekleştirdikten sonra yeniden mülkiyetin tekelleşmesi dönemine dönüyor. Feodalizmin küreselleşmesi yahut feodalizmin küresel ölçekte hortlaması da diyebiliriz buna. Ama dünyada bugün olup bitenleri değerlendirmekten aciz, tarih bilmeyen veya kendisini Türkiye’nin yeni feodal güçlerine beğendirmek için çabalayan, mesela gazetesine, televizyonuna veya İnternet istesine raklam almak için satışları olumlu gösterenlerin bize yönelik küstahça eleştirileri, çok çok bir “sahibinin sesi” etkisi oluşturabilir.. Yani gerçek sahipler dururken onların köleleri, durumundan öteye gidemeyecek kişilerin sözlerinin bir değeri yoktur. Ama o kadar çok ses çıkarırlar ki, paçanızı kurtarmak için mecburen ilgilenirsiniz..
***
Herneyse.. Çağdaş ülkelerde, köprüler ve oto yollar, halkın vergileri ile yapılır. Avrupa’nın kaçkınları tarafından işgal edilen ABD’de vaktiyle büyük şirketler kendi demiryollarını yaptırmış olabilir ama Avrupa’da böyle bir örnek yoktur. Yani köprüler, oto yollar veya elektrik şebekesi, halkın malıdır. Öyle ki kendi tapulu evinden daha fazla, o oto yollarda, köprülerde, elektrik santralleri veya dağıtım şebekelerinde hak sahibidir. Siz kimin malını kime satıyorsunuz? Satarsanız, bu satış, doğal hukuk açısından geçersizdir. Siz bu satışların yasalarını Meclis’den geçirmiş olabilirsiniz. Ancak millet hiçbir meclise, kendi malını satmak için yetki vermemiştir.
***
İhale, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan, yapım, bakım, onarım ve işletimini üstlendiği, bağlantı yolları ile birlikte, “Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu” , “Pozantı-Tarsus-Mersin Otoyolu” , “Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu” , “Toprakkale-İskenderun Otoyolu” , “Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu” , “İzmir-Çeşme Otoyolu” , “İzmir-Aydın Otoyolu” , “İzmir ve Ankara Çevre Otoyolu” , “Boğaziçi Köprüsü” , “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu” , bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarını kapsıyor.
Türkiye’de konu ihale günü medyanın gündemine geldi. Küresel feodalizmin sesi Financial Times ise ihale günü çıkan haberinde Türkiye’nin özelleştirme planını güçlendirdiğini, 2013 yılında yeni bir rekor kırılabileceğini yazdı.
***
Diğer taraftan MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, yabancılara toprak satışının arttığına dikkati çekerek, “Cumhuriyet tarihinde yabancılara satılan toprağımızdan kat kat fazlası son 10 yıl içerisinde satılmıştır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise “Türkiye ekonomisi hala ayaklarını sağlam basarak yol almaya devam ediyor. Türkiye yükselen bir ekonomi olarak 2010’da yüzde 9,2 ve 2011’de yüzde 8,5 büyüme hızıyla Avrupa’da en hızlı büyüyen ülke oldu” dedi.
Artık bu rakamlara da kimsenin inandığı yok. Çünkü, Türkiye, üzerinde yürüyeceği yollarını bile satıyor. Türkiye, her gün altın yumurtlayan tavuklarını satıyor. Böyle bir ülkenin ekonomisinin yükseldiğinden bahsetmek komiktir.
Zaten Tayyip Erdoğan da “Sistem düzgün kurulmamış, sistemde yaşadığımız sıkıntılar var. Kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor” diyor.
İşte Danıştay, Bursa’daki tarım arazilerinin Cargill firmasına satışına engel oluyordu. Danıştay baskını yapıldı, buna rağmen, satışa hukukilik kazandırılamadı. Yasa üzerine yasa değiştirildi gene olmadı. Sonunda, “yetmez ama evet” çilerin sayesinde, yargı siyasallaştırıldı.. Danıştay’ın yani başkanı da artık özelleştirmelere engel olmayacaklarını açıkladı.
Erdoğan için bu bile yeterli olmuyor.
Ne diyelim, halkın uyanması için bakalım Mayaların 21 Aralık 2012 uyarısı yeterli olabilecek mi?