"Dalavereciler" çetesi!

Ankara'da, çaldıkları otomobillerle iş yerlerinden hırsızlık yapan ve kendilerine "Dalavereciler" adı veren çete üyeleri, polisin düzenlediği operasyonla yakalandı.

Çetenin, her soygun için bir araç çaldığı ve soygundan sonra aracı terk ederek izini kaybettirdiği, çaldıkları malzemeleri ise "ikinci el alım satım" adı altında iş yapan ve akrabaları olan iki kişiye değerinin altında sattıkları anlaşıldı.

Adliyeye sevk edilen "Ayyaş" lakaplı çete lideri ile birlikte 3 kişi tutuklanırken, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

***

Diyeceksiniz ki böyle bir haberle giriş yaparak nereye varmak istiyorsun?

Adamlar, yaptıkları işin, masum insanlar aleyhine dalavere çevirmek olduğunun bilincindeler ki kendilerine bu ismi yakıştırmışlar. Yine de her soygun öncesi bir araç çalarak, o aracı soygundan sonra terk etmek dalaveresini tutturamadılar.

Peki ama, dalavere çevirmek için, siyasi parti, vakıf veya dernek kuran, havuz sistemi kurarak sadece anlaştığı iş adamlarına ihale veren ve ihale bedelini yüksek göstererek yüzde 10 ile yüzde 40 arasında değişen oranda komisyon alan, sonra da bu paraları, ülkenin bütün kurumlarını ele geçirmek için kullanan dalavere çetesini suçüstü yakalayacak polis var mı?

***

Türkiye, uzun zamandan beri dalavere ile yönetiliyor. Bu ülkede yıllarca sınav soruları çalınmış ve hırsızlar üniversiteye alınmıştır! Üstün başarı göstermiş olup da hakkı yenilemeyenlerin karşısına da mülakat barajı çıkarılmış, 90 puan alanların yerine 50 puan alanlar yerleştirilebilmiştir. Bunları yapmak için dalavere çetesi kurmak yetmezdi. Çetenin, siyasiler tarafından desteklenmesi gerekirdi ki yıllarca bu şekilde hak hukuk çiğnensin ve devlet kadrolarının önemli bir bölümü, çalınmış sorularla üniversite kazanıp mezun olduktan sonra hiçbir başarı gösteremediği halde yüksek puanlı adayların yerine yerleştirilen insanlardan oluşsun!

***

Türk ordusuna kumpas nedir? Türk aydınına kumpas nedir? Devletin güvenliği için her türlü fedakarlıkta bulunmuş subayları, istihbaratçıları, üniversite hocalarını, gazetecileri dalavere ile yıllarca hapiste tutmadılar mı? Bu dalavereyi FETÖ tek başına mı yaptı? Çetenin medya ayağı da vardı değil mi? Peki dalavereciler çetesinin siyaset ayağı nerede?

Sorun, aslında Türk düşmanı oldukları için İslâmı bir zırh gibi kullanarak, devleti ele geçirmeye çalışan bunu yaparken da tıpkı bir hırsızlık şebekesi gibi her yolu mübah gören, kılıfını da yine İslam'dan çıkararak Türkiye'yi Darülharp olarak gösteren, böylece yaptıkları melunlukları meşrulaştırmaya çalışan kadroların, halk tarafından yeterince anlaşılamamasından kaynaklanıyor!

***

Bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türklerin bir kısmı, kendi devletini temelinden yıkmaya çalışan kadrolara aldanmıştır. Bunun sebebi, çetenin dini semboller üzerinden yaptığı propagandaya inanmak değildir. Çete, maksadına varabilmek için, kendi yandaşları etrafında halka genişledikçe oranı düşen miktarlarda maddi menfaat dağıtmaktadır. Ama bankamatik memuru şeklinde maaşla, ama 20 liraya kadar düşen yardımlarla, bu tür insanlar beklentisine göre memnun edilmektedir.

Yani aslında Türkiye coğrafyası bir büyük tiyatro sahnesidir. Roller dağıtılmış, birçok kimse kendisine verilen "görev"i yapmaktadır!

Kitleler halinde insanların kişisel çıkarını düşündüğü bir ortamda, siyasi partiler de zaman zaman rol değiştirmekte, ülkede genel bir karakter bozulması yaşanmaktadır. Şimdi perde kapanmak üzeredir. Birçok ünlü kişinin aslında rol yaptığı ortaya çıkmaktadır. İslâmcılık rolü, milliyetçilik rolü, sosyal demokratlık rolü gibi...Öyle ki bu siyasi gömlekler zaman zaman giyilmekte ihtiyaç olmadığı zaman çıkarılabilmektedir.

Siyasi dalavere çetelerinin foyası tıpkı Ankara'da polisin çökerttiği çete gibi ortaya çıkmak üzeredir!

Yazarın Diğer Yazıları