Türkiye, 12 Mart ve 12 Eylül’e Gladio oyunları ile sürüklenirken solda ve sağda bulunan birçok insan darbe zemini hazırlamak için kullanıldı. Bugün konuya hâlâ ideolojik gözlükle bakanlar, hiçbir meselenin çözümüne katkıda bulunamaz; olsa olsa kendilerini mesele haline getirirler.
1997 yılındaki Gladio araştırmamda, 12 Mart 1971 öncesinde Deniz Gezmiş’lerin, darbe zemini hazırlamak için kullanıldığını apaçık ortaya koymuştum..
Sarp Kuray’a, Deniz Gezmiş’e bombaları general İrfan Solmazer’in verdiği bugün biliniyor. “Onlara İstanbul’da, Ankara’da mısır patlatır gibi bomba patlattırıyorum” diyen, darbeci İrfan Solmazer, 12 Mart’tan hemen önce Almanya’ya gönderildi.
Mısır patlatır gibi bomba patlatan üç genç idam edildi. Kuray’ın başı hâlâ dertte. Solmazer ise 40 sene daha yaşadı ve geçen sene vefat etti.
Korkut Eken, Abdullah Çatlı’nın hem 12 Eylül öncesinde hem 12 Eylül sonrasında devlet tarafından kullanıldığını açıklamıştı. Sonradan ortaya çıkan başka bilgiler de bunu doğruladı. Bana göre devletin içindeki ihaneti gören Çatlı, Susurluk’ta kaza süsü verilerek öldürüldü.
Ancak, 12 Eylül öncesi olaylarda sadece Çatlı ve ekibi kullanılmadı. Solda her fraksiyonda bu tür ekipler vardı. 12 Eylül’e doğru büyük bir hızla artan cinayetler başka nasıl izah edilebilir? Ölen 5000 gencin üçte ikisi ülkücü, üçte biri devrimciydi
* * *
Mehmet Ali Ağca, 2006 yılında serbest bırakıldığı zaman demiştim ki, “Soldaki veya sağdaki gruplar kendi ideolojilerine hizmet ettiklerini zannediyordu ama gençlik liderleri, NATO’nun Gladio planlaması ve operasyonları çerçevesinde kullanılıyordu. Dolayısıyla, kullanılan adamlar üzerinden, soldaki veya sağdaki fikirlere ve geniş gruplara saldırmak, şerefli insanların işi değildir! Bugün vatan satılırken, biz ne yapıyoruz, ona bakalım!”
Bugün iki gruptan birileri çıkıp bize “iftira atıyorsun” diyorsa, biliniz ki onlar da bu dönemdeki siyasi operasyonlar için kullanılanlardır.
Bunu belirtmekten maksadım, bugünkü gençlerin, kendilerini bazı mitler, ideolojiler için feda etmelerini isteyenlere dikkat etmesini sağlamaktır.
Efsaneleştirilerek önlerine örnek olarak konulan şahsiyetlerin tamamı 1970-1980 döneminin gözüpek ama harcanmış gençleridir.
* * *
Bugünün gençleri biraz akıllarını kullansınlar diye çaba sarf ediyorum! 1971 ve 1980’de olduğu gibi gençler arasında lider veya ağabey konumunda bugün de görevliler var! İşte Alparslan Arslan’ın durumu böyledir. Sadece bir hâkimi katlettirmediler ona; yürekli bir gencin hayatını da mahvettirdiler. Ya Ogün Samast?
Ağca da böyle harcanmış bir çocuk değil miydi?
Bunları her gün veya Oflu Hoca’nın söylediği gibi “Cuma’dan Cuma’ya” tekrarlayamam ki.
Bugün temel ölçü, Türkiye’nin tapusu Türkiye’yi yönetenler tarafından, ABD, İngiltere ve Fransa merkezli Yahudi, Ermeni ve Rum sermayesine devredilirken ne yaptığımızdır? Solculuk, sağcılık gibi ayırımların artık hiçbir değeri yoktur.
Gençler bizi çok iyi anlıyor da bizim
kuşağımızdan birkaç kişi anlamamakta direniyor ve oran düşük de olsa yeni nesilleri etkileyebiliyor. Bu yazıyı o gençler için yazdım.
Yaklaşık 20 yıldır, bu gerçekleri yazıyorum, anlatıyorum. Türkiye son yıllarda da benzer olaylar yaşadı. Cuntacılardan ülkeye bir fayda gelmemiştir!
