Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye''nin kuzeyindeki PKK uzantısı terör örgütü PYD/YPG''ye karşı 9 Ekim tarihinde "Barış Pınarı" harekâtı başlattı. Amerika''nın 30 bin TIR silah ve cephane ile milyonlarca dolar verdiği bu terör örgütü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnlerine gireceğiz, tek bir terörist kalmayıncaya kadar harekât sürecek" dedi.
Hedef; "Suriye''de 450 kilometre uzunluğunda 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturmak ve 3,6 milyon sığınmacıyı buraya göndermek" olarak açıklandı.
Harekâtın başlamasından saatler sonra aynı gün Amerika''nın eski başkanı Trump''ın Erdoğan''a harekâtın durdurulması için hakaret ve tehdit içeren mektup gönderdiği Amerikan FOX TV''de açıklandı.
Mektuba "gel anlaşalım" diyerek başlayan Trump şu ifadeleri kullandı:
- "Sert adam olma, aptal olma. Seni daha sonra arayacağım."
***
Erdoğan, Trump''ın ve terörist başı Mazlum Kobani''nin mektuplarını maalesef anında iade etmedi.
Kendisini eleştiren muhalefet liderlerine Türkiye''de hakaretler ve sert yanıtlar yağdıran Erdoğan, Trump''ın bu küstahlığı karşısında lafı eveledi, geveledi ve "Amerika''ya gittiğimde mektubu kendisine takdim edeceğim" dedi.
13 Ekim günü ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye''ye ekonomik yaptırım uygulayacaklarını duyurdu.
Amerika''da Temsilciler Meclisi, Türkiye''ye yaptırım tasarısını onayladı.
Tasarıda Halkbank''a yaptırımların devreye sokulması ve Recep Tayyip Erdoğan ile ailesinin mal varlığının incelemeye alınması, sözde Ermeni soykırımının tanınması maddeleri kabul edildi.
Bu tehdit üzerine 14 gün sonra 23 Ekim''de Barış Pınarı harekâtı durduruldu. PKK uzantısı PYD ve YPG''li teröristler Erdoğan''ın Amerika ve Rusya ile anlaşması sonucunda 30 kilometrenin dışına silahları ile çekildiler.
Amerika o bölgedeki petrol kuyularının güvenliğini ve gelirini terör örgütüne bıraktı.
***
Trump''ın mektubuna sert tepki gösteren muhalefetin ve özgür medyanın Erdoğan''a;
- "Mektubu daha ağır bir üslup içeren bir mektup yazarak reddet,
- Amerika''ya gitme, küstah Trump ile görüşme", çağrısı yanıtsız kaldı.
Erdoğan, "Amerika''ya gidip mektubu Sayın Başkan''a takdim edeceğim" dedi ve dediğini yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli ise "İki ülke ilişkilerine önemli hasar ve zarar vermiştir" diye geçiştirdi.
***
Atalarımız derler ki; "Bir musibet bin nasihat…"
Yeni bir bela Türkiye''nin karşısına dikildi;
- Joe Biden ve sözde Ermeni soykırımı
AKP Meclis Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu dedi ki;
- "Bu konu ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız aslanlar gibi okkalı bir cevabı vermiş, bir Osmanlı tokadını Biden''ın suratına indirmiştir…"
Sandım ki Biden hastaneye kaldırılıp tedavi altına alındı…
Araştırdım Erdoğan''ın yanıtına cevap dahi vermemiş Biden…
***
"Ermeni soykırımı" iddiasını resmen tanıyan ülkeler şunlar:
- Almanya, Amerika, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay.
Ben Erdoğan ve Cumhur İttifakı''nın eş başkanı Bahçeli''ye samimi bir öneride bulunayım;
Bu ülkelerin cumhurbaşkanlarına, başbakanlarına ve tüm siyasi parti liderlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan birer davet mektubunu göndererek desin ki;
- "Osmanlı arşivini incelemeniz için uzman tarihçilerinizden, hukukçularınızdan ve hatta siyasetçilerinizden oluşturacağınız heyete açıyoruz.
- Haydi, hodri meydan; gelin inceleyin varsa Ermeni soykırımı hakkında elinizde resmî tarihi belgeler onları da getirin.
- Eğer Ermeni soykırımı yapıldığına dair bir resmî belge sizlerde ya da Osmanlı arşivinde varsa biz de soykırım iddialarınızı kabul edeceğiz.
- Ancak böyle bir belge yoksa o halde sizler de Türkiye''den özür dileyecek ve soykırım iddiasının gerçek olmadığını tüm dünyaya beyan edeceksiniz."
Erdoğan, Haziran ayında Biden ile eğer görüşürse, Türkiye''nin yukarıda yazdığım öneriyi yapacağını söyleyerek Amerika''nın bu konuda ilk adımı atmasını sağlasın.
Lafla peynir gemisi yürümez.
