Çocuk veya Mehmetçik kurban etmek!

Siirt-Başur Höyüğü Kazı Başkanı ve Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Haluk Sağlamtimur, M.Ö. 3000 yıl öncesine ait mezarlardaki iskeletler üzerinde yapılan araştırmalarda, o dönemde çocukların kurban edildiğini gösteren kanıtlar bulduklarını söyledi.

Anadolu Ajansı muhabiri Fecri Barlık'a açıklama yapan Sağlamtimur, "Siirt-Başur Höyük'te tanık olduğumuz şeyi, erken toplumlarda gördüğümüz gücün, biçimsel bir hiyerarşi içinde birleştirildiği, erken devlet oluşumunun bir parçası, belki de giderek artan hiyerarşik, katmanlı bir toplumun iktidar göstergesi olarak da tanımlayabiliriz." ifadelerini kullandı.

***

Beş bin yıl önce Anadolu'da çocuklar kurban ediliyordu! Ya bugün! Kayıp çocuklar, devlet destekli irtica yurtlarında tecavüze uğrayan çocuklar, uyuşturucu çetelerine teslim edilen çocuklar, kurban değil mi? Daha ötesi çarpık eğitim sistemine kurban edilen veya eğitim dışı kalan çocuklar da milyonlarca...

Millî servet, bugün altın olarak mezara gömülmese de betona ve faize yatırılıyor.

Bugün de devlet güçleri biçimsel bir hiyerarşi içinde birleştirilip, yandaşlar zengin edilerek katmanlı bir toplum yapısı oluşturuldu.

***

Türkiye siyasetinden örnekler verdiğimiz zaman, herkes kendi siyasi meşrebine göre tepki veriyor. Bu sebeple Meksika'dan örnek vereyim.

Meksika'daki kanlı seçimlerde yaklaşık yüzde 52 oyla devlet başkanı seçilen Andres Manuel Lopez Obrador, "Bütün Meksikalıları uzlaşmaya ve ülke menfaatlerini şahsi menfaatlerinin üzerinde tutmaya çağırıyorum. Yeni hükümet, gizli ya da açık bir diktatörlük değil, gerçek bir demokrasi inşa etmeye çalışacak." dedi.

Teşebbüs, ifade, örgütlenme ve inanç hürriyetini sağlayacağını vurgulayan Obrador, ekonomi alanında da mali disiplinden ayrılmayacağı ve Meksika Merkez Bankası'na müdahil olmayacağı sözünü verdi.

Obrador, yolsuzluğun birçok sorunun yanında ülkedeki şiddet ve güvenlik sorununun da kaynağı olduğuna işaret ederek "Yapmak istediğimiz dönüşüm, basitçe yolsuzluğu söküp atmak." dedi.

Yeni vergi artışlarına gerek olmadığını belirten Obrador, kamu harcamalarını azaltacağını, kamu yatırımlarını ise artıracağını duyurdu.

Obrador, ülkeyi adaletle yöneteceğinin altını çizerek "Yüzünüzü kara çıkarmayacağım. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Size ihanet etmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

Sanki Türkiye'den bahsediyor öyle değil mi?

***

Obrador'u henüz tanımıyoruz. Verdiği sözleri tutacak biri midir onu da bilmiyoruz ama yolsuzluğun şiddet ve güvenlik başta olmak üzere birçok sorunun kaynağı olduğunu söylemesi takdire değer.

Türkiye'de ise, "yolsuzluk hırsızlık değildir" diyen, böylece yolsuzluğun sebep olduğu çöküşü aklayan din alimi var!

Türkiye'de de teşebbüs, ifade, örgütlenme ve inanç hürriyeti, devlete hükmeden siyasi kadroların tehdidi altında! Hem de tehdidi yapanlar, siyasi parti genel başkanı veya bakan düzeyinde!

Türkiye'de de yeni sistemin "gizli ya da açık bir diktatörlük" getireceğinden endişe ediliyor.

Buna karşılık, "gerçek bir demokrasi inşa etmeye çalışacağız" vurgusunu yapan kimse yok!

"Yüzünüzü kara çıkarmayacağım. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Size ihanet etmeyeceğim." diyebilen de yok!

***

Zira, uygulanan partizanlık, ideolojik bağnazlık, toplumun en azından yüzde 58'ini hayal kırıklığına uğratmıştır. Çarpık yapılaşma ile İstanbul'a ihanet edildiği gibi uygulanan Suriye politikası da Türkiye'yi milyonlarca göçmen ve onların sorunları ile karşı karşıya bırakmıştır! Üstelik, eski Amerikan Büyükelçisi James F. Jeffrey, Türkiye'nin bu politikanın asıl mimarı olan ABD yönetiminden, "Suriye'nin kuzey doğusundan askerlerinizi çekmeyin" talebinde bulunduğunu ileri sürmüş, buna dair hiçbir açıklama yapılmamıştır.

ABD, askerini çekerse, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna müdahale etmemek için bahanesi kalmayacak da ondan mı acaba?

Yoksa biz Mehmetçiklerimizi, Büyük Orta Doğu Projesi için mi kurban ediyoruz?

Yazarın Diğer Yazıları