Cindoruk: YSK taraf oldu!

Eski TBMM Başkanı ve Millî Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Ekrem İmamoğlu hakkında mahkûmiyet ve siyaset yasağı getiren mahkeme kararına, YSK''nın, seçimlerde aday olma ihtimali olan bir kişi hakkında YSK üyelerine hakaret ettiğine dair şikâyette bulunmasının yol açtığını hatırlattı.

Cindoruk, özel sohbette özetle şunları söyledi:

"Bu haksız şikâyet, ihsası reydir. Seçim takvimi başlamadan taraf olmaktır. Yüksek Seçim Kurulu, kurulduğu günden beri demokrasinin teminatıydı. YSK üyeleri, referandumda kanunda aksi yönde hüküm bulunmasına rağmen, oylama devam ederken 2.5 milyon mühürsüz oyun geçerli sayılmasına karar verdiği gün, demokrasiye son vermiştir. YSK kararları aleyhine kanun yoluna gidilemediği için yeni rejim bu haksız temel üzerinde kurulmuştur. Kanun koyucu, YSK üyelerinin hata yapmayacağı kabulüyle böyle bir kanun çıkarmıştır ama bu hüküm, demokrasiyi ortadan kaldırmıştır. Yeni rejimde parlamentonun yetkileri tek adama devredilmiştir. Cumhurbaşkanının çıkardığı kararname sayısı, Meclis''in çıkardığı kanunlardan fazladır. Bu da ülkenin tek kişinin kararlarıyla yönetildiğini göstermektedir.

Türkiye''nin geleceğini düşünenler, bu duruma nasıl son verilebileceği üzerinde durmalıdır. Tek kişinin aldığı kararlar, Türkiye''nin geleceğini yok ediyor. Önümüzdeki ay, Türkiye''nin Avrupa Konseyi''nden atılması gündeme gelecek. Bu da gerçekleşirse, Türkiye geri dönüşü olmayacak bir yola girecek ve demokrasinin yeniden kurulması ihtimali tamamen ortadan kalkacak. Daha şimdiden, bazı Avrupa devletlerinin yetkili kişileri, ''rejimle bir sorununuz olursa, kapılarımız size ve ailenize açıktır" diye mesaj göndermektedir.. Bu yaşımda böyle bir teklife muhatap olmak ne kadar utanç vericidir. Türkiye''nin diktatörlüğe doğru gittiğini öngörüyor ve ona göre tavır alıyorlar..."

***

Görüldüğü gibi, Ekrem İmamoğlu ile ilgili karar, onun şahsıyla ilgili gibi görünse de aslında doğrudan rejimle ilgilidir.

Önce YSK''nın eski başkanı Sadi Güven, İmamoğlu''nun sözlerinin YSK üyelerine yönelik olduğu iddiasıyla ihbarda bulundu. YSK''nın şimdiki Başkanı ve kurulun dört üyesi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin ardından yaptığı bir açıklamada, kendilerine hakarette bulunduğu iddiasıyla İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

YSK Başkanlığı tarafından da resmen, 15.11.2019 tarihli müzekkere ile İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve gereğinin takdir ve ifası istendi.

***

Dava devam ederken İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Turgut Kazan, 7 Kasım 2022 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya''ya gönderdiği başvuru yazısında, Akkaya ve dört YSK üyesinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçmelerini istedi.

Kazan, "Ben sanık müdafii veya dosyanın tarafı değilim. Seçimler öncesi İmamoğlu''nu tanımıyordum, seçimden sonra da tanışmadım. Ama bir hukukçu olarak, bu davanın YSK''ya karşı bir güven sorunu yaratacağından ve daha baştan seçimleri şaibeli kılacağından korkuyorum" ifadelerini kullandı.

Kazan, İmamoğlu''nun şikâyete konu "ahmak" ifadesini, kendisine bu şekilde hitap eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için kullandığını beyan ettiğini, Soylu''nun da bu nedenle şikâyette bulunduğunu hatırlatarak, "Uzman mütalaası, aynı gerçeği doğruluyor. Buna rağmen mahkûmiyet kararı verildiğinde, başkan, başkan vekili ve 3 üyenin böyle bir duruma seyirci kalmasının seçim güvenliği açısından kaygı ve kuşku yaratacağını belirtmeyi görev sayıyorum." dedi.

***

Ben de konunun kişisel veya siyasi yönüyle ilgili değilim. YSK Başkanı ve dört üye, muhtemel adaylardan biri hakkında şikâyetçi olarak seçimlerden hemen önce taraflardan biriyle hukuken "husumetli" durumuna düşmüştür. Bu da seçim güvenliğini yok etmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları