CHP’ye niçin yalvarıyorlar?
Açılım projesi, resmen, Türkiye sınırlarının, teröristlerin geçişine açılmasına dönüştü. Teröristlerin, hükümet kararı ve TSK’nın uygulamasıyla Türkiye’yi terk etmesi plânlanıyor. Fakat böyle bir uygulama, emri verenler ve uygulayanlar açısından suç teşkil ettiği için sadece terör örgütüne yönelik bir genel affın da düşünüldüğü anlaşılıyor. Teröristlerin affedilmesini Türk halkına kabul ettirmek için, 63 kişi değil, 63 bin kişi de yetmez... Zaten projenin esasında PKK’yı silahsızlandırmak yok. Çünkü PKK, ABD’ye Suriye’de lâzım. Nitekim ABD, Suriye’nin kuzeyinde PKK ile birlikte çalışmaya başladı bile. Böylelikle Türkiye, AKP iktidarının uyguladığı Amerikan politikaları üzerinden, Suriye rejimine karşı, hem El Kaide hem Nusra hem de PKK ile müttefik durumuna getirildi.
***
Gerçi Abdullah Öcalan, halen Silivri’de tutuklu bulunan emekli albay H. Atillâ Uğur’a İmralı’da ifade verirken, “Daha önce, Talabani ve Barzani’nin maşa olduklarını, Türkiye’ye dost görünseler bile asla güvenilir olmadıklarını size söylemiştim. Şimdi benim durumumdan sonra Amerika’nın en büyük yatırımı bunlara olacak ve Türkiye için tehdit daha da büyüyecektir. Bunların oyunlarını boşa çıkarmak için ben hizmete hazırım, örgütü sizin uygun göreceğiniz şekilde bunların üzerine yöneltebilirim” diye öneride bulunmuştu.
Şu andaki duruma bakarsak, ABD ve Türkiye servislerinin, PKK’yı önce Suriye sonra İran üzerine sürebilmek için militanların Türkiye’yi terk etmesinde uzlaştıkları anlaşılıyor. Böylece bir operasyon ile birkaç kuş vurmuş olacaklar. Nitekim açılım sürecinin mimarlarından Henry Barkey, Milliyet’ten Özge Özdemir’e “Seçimlere kadar tek bir asker ölmezse o zaman hava nasıl olacak? Millet rahatlayacak. Kürtler, Erdoğan’a oy verecek. MHP’nin içinde de çözülme olacak. CHP zaten çok kötü bir durumda, kendisini yitiriyor” diye esas meseleyi açıkladı ve hatta silahları Amerikan askerlerinin teslim alabileceğini söyledi! ABD, Türk istihbaratına güvenmiyor demek ki!
Erdoğan başkan seçilirse, ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, başta Suriye, Irak ve İran’da olmak üzere Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’da operasyon gücü olarak kullanmayı garanti altına almış olacak..
CIA’nın Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüştüğü haberlerini, CIA ve MİT yalanlamadı! Zaten Abdullah Öcalan da Pervin Buldan üzerinden yaptığı açıklamada “CHP sürece destek vermezse biter” dedi.
Ahmet Türk de Strasbourg’da aynı yönde konuştu.
***
Anlaşılıyor ki ABD, herkese rolünü ezberletti! MHP’den umut kestikleri için CHP’ye “sürece katıl” diye adeta yalvarıyorlar!
Buna karşılık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “CHP tabanı açılım sürecini destekliyor” yolunda uydurma bir anket verisini kullanan genel başkan yardımcısı Gülseren Onanç’ı istifaya mecbur etmesi önemlidir. Fakat aynı Kılıçdaroğlu’nun bir CIA kuruluşu olan Stratfor’a rapor verdiği, WikiLeaks belgelerinde ortaya çıkan Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” diye bağıran Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ı disipline vermesi manidardır.
H H H
İnternethaber’den Nesrin Yılmaz’a açıklama yapan Mersin milletvekili İsa Gök, “Bu proje ne Abdullah Öcalan’ın, ne Recep Tayyip Erdoğan’ın, ne BDP’nin, ne de CHP’li görünen kimi şahısların düşüncesidir. Bu proje, Atlantik ötesi müttefik olduğunu iddia eden merkezlere ait olan bir projedir. Bu projeye hiçbir vatansever, yurtsever ve gerçek bir barış sever dahil olamaz” dedi.
Son olarak CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da “Talimatla yürütülen ’the süreç’e CHP’yi bulaştırmak istemeleri büyük acizlik ve hadsizliktir” diye konuştu.
Burada CHP’ye muhtaç olan ABD’dir. CHP ise Türkiye’yi kuran partidir; Türkiye’ye ihanet edemez!