CHP yönetimi artık Olimpos’tan inmelidir!
Dolar/TL 26 olmuş, ne demek bu? İğneden ipliğe her şeye zam geldi ve daha kuvvetli bir şekilde gelmeye devam edecek… Bir dilim baklava 30 lira olmuş…
Varlık Fonu’nda bulunan son değerlerin satılacağına yönelik iddialar ortaya atılmış, sonrasında bakanlık bunu yalanlamış ama özelleştirme adı altında kura basmak için satışın olmayacağının garantisi yok…
Ülke ekonomisinin başına yeni bir isim gelmiş ama istediği şekilde adımlar atamadığına dair işaretler ortaya çıkmış…
Şimdi buradan bir soru sormak istiyorum: Muhalefet nerede?
Muhalefet ülkenin üstünde Allah korusun bir mantar bulutu oluşunca mı konuşmaya başlayacak?
Nerede olduklarını söyleyelim: Şu an kendi içlerinde bir hesaplaşmadalar.
Şimdi ben böyle yazınca dün destek verdiğiniz takımı neden eleştiriyorsunuz diyen üstün zekalar çıkacaktır.
Yahu dün doğruyu yapacaklar diye destek verdiklerimiz bugün yanlış işler yapıyorsa,
Başa gelen işlerden dersler çıkarılmıyorsa,
Yaşamda yenilenmeyen her organizasyonun toplum tarafından yenileneceğinin farkında değillerse,
Benim koltuğum, benim makamım deyip mevcut durumdan mutlular ise,
Eleştirmek hakkımız değil midir?
Yenilenme liderle olur, yenilenme yönetim takımın değişmesiyle olur…
Lider yenilenmeden toplum yenilenme olmuştur demiyor!
Karşımızda bir sonuç var: Seçim kaybedilmiş!
Buradan çıkan sonuç şu, doğru sözü demeniz önemli ama toplum bu sözleri kim söylüyor diye bakıyor.
Gerçek bu!
Kabul ederseniz başarılı olmak için bir şansınız olur. Kabul etmezseniz sürekli yenilirsiniz.
İşin kötü tarafı ise, muhalefet yenildikçe dışa bağlı ekonomik sistem değişmiyor.
Gelir dağılımı bozuk kalıyor.
Bunun yükünü ise halk çekiyor.
Halka suç bulamazsınız, halk toplumsal dokularına uygun politikalar istiyor. Bu toplumsal doku CHP’nin 6 okunda mevcuttur. Bu bağlamda sorun parti değil, yönetimdir.
Kaybedilmiş seçim ortadayken, bu durum yeni bir yönetici ve yeni bakış açıları ihtiyacını ortaya koyarken, bu sonuca karşı gerekeni yapın demek suç mudur?
Geçtim partiyi, bir bakkal dükkanınız olsa, ama sürekli zarar etse, o bakkalı çalıştırır mısınız?
Kılıçdaroğlu kulağını değişim çağrılarına kapayamaz.
Türkiye ekonomisi sıfırı tüketmiş, toplum Arap istilasına uğramıştır. Böyle büyük sorunlar varken güçlü bir muhalefete ihtiyaç vardır. Güçlü muhalefetin ana şartı toplumun onaylayacağı genç bir liderdir.
Kurulu delege desteği ile kurultay kazanmak da değişim demek değildir.
Toplum tercihini ortaya koymuştur. Ya bu tercihe saygı duyulur ya da Olimpos’un zirvelerinde yalnız kalınır…