CHP ve MHP işgale karşı neden sessiz?
NATO füze kalkanının kurulduğu Malatya’nın Kürecik köyünün 2100 rakımlı Çarşak tepesine Amerikan askerleri yerleşti. Açıklamayı. ABD Avrupa Ordusu ve Yedinci Ordu Komutanı Korgeneral Mark Hertling yaptı. Bu kararın açıklanmasından sonra geçtiğimiz Salı günü, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları vardı. Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli konuştu, üç partinin milletvekilleri her zamanki gibi kendi liderlerini alkışladı.
Üç genel başkan da Çarşak tepesine Amerikan askerlerinin yerleşmesi konusunda konuşmadı..
Neden acaba? Önemsiz bir olay olarak gördükleri için mi? Yoksa aralarında bir uzlaşma mı var? Uzlaşma yoksa, neden susuyorlar?
***
Bu arada eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, şaşırtıcı bir değerlendirme yaptı.
Kılınç, “Kürecik’teki füze kalkanı, İran’ın geliştirdiği klasik anlamda roket sistemlerine karşı ABD tarafından geliştirilen bir tedbir sistemidir. İsrail’i korumak amacıyla olabilir. İran’dan veya daha uzun menzilli füzelerin olduğu Kuzey Kore’den gelebilecek olası bir saldırıya karşı müttefiklerini koruma amacıyla oluşturulmuştur. Bir savunma sistemidir. Türkiye açısından bir savunma sistemi olduğu için büyük riskler taşıdığına inanmıyorum. İran’ın bundan alınmaması lazım” dedi.
İyi de madem Amerikan sistemini savunacaktınız, Harp Akademileri’ndeki o toplantıda neden Türkiye, Rusya ve İran ekseninden bahsettiniz? Üstelik bir iddiaya göre asıl bu sebeple hâlâ yargılanıyorsunuz. Arkadaşlarınızın çoğu da içeride...
Fakat “Benim sözüm ‘Rusya Federasyonu ile birlikte, ABD’yi göz ardı etmeksizin mümkünse İran’ı da içerecek şekilde arayış içinde olunması. Türkiye, AB’den hiç yardım görmemiştir. AB, Türkiye’yi ilgilendiren sorunlara menfi bakıyor’ şeklindeydi. Dikkat ederseniz ‘ABD’yi gözardı etmeden’ ifadesini kullandım” diyebilirsiniz..
O zaman görüşü sorulduğunda dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de “Amerika ile İran nasıl bir araya getirilebilir onu bilmiyorum tabii. Orgeneral, kişisel düşünceleri olarak bunları söyledi” demişti..
Yani ortada bir gariplik vardı.. İşte şimdi o gariplik aydınlanmış oldu!
***
Isparta ADD Başkanı Mahmut Özyürek ise “Tek bir kurşun atmadan ülke işgal ediliyor” diyor:
- “Tarih: 30 Ekim 1918, yer Limni adası: Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Türkiye, Agamemnon Zırhlısı’nda bir ateşkes sözleşmesi imzaladı. Tarihlere ‘Mondros Mütarekesi’ olarak geçen sözleşmenin 7. maddesinde, müttefiklerin güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir durumun ortaya çıkması halinde, Türkiye’nin stratejik noktalarını işgal edebilecekleri yazılıydı ve başta İzmir olmak üzere, Anadolu’nun birçok yeri bu maddeye dayanılarak işgale uğradı.
- Tarih 19-20 Kasım 2010, yer Lizbon: ’Vaat edilen topraklar’inşa etmek isteyenler adına ABD ve müttefik devletler ile Türkiye arasında, tarihe ‘Lizbon Zirvesi’ olarak geçen sözleşme imzalandı. Buna göre ABD, İsrail ve AB’nin güvenliği için Malatya/Kürecik’te, hedef kitlesi, başta İran olmak üzere tüm İslam coğrafyası olan NATO kamuflajlı bir Amerikan radar üssü kurulması kararlaştırıldı. Proje Amerika’nın, ama uygulandığı ülke halklarının tepkisinin yumuşatılması için ‘NATO Projesi’ olarak ambalajlandı ve AKP hükümetine kabul ettirildi.
- Ve ABD ordusu, Şubat 2012’de Türkiye’nin güneyine asker çıkardı. Böylece fiili işgal başlatılmış oldu. 30 Ekim 1918’den önemli bir farkla ki; Mondros Mütarekesi’ne savaştan yenik çıkan bir ülke olarak masaya oturulmuştu. 2010 Lizbon Zirvesi’nde ise ‘tek bir kurşun atmadan’ teslim olmuş bir ülke olarak ‘işgal’ şartlarını imzaladık.”
***
Türk halkı bu işgale seyirci kalsın diye bir taraftan dizi filmlerle, diğer taraftan Muaviye politikaları ile uyutuluyor. Bu arada, Suriye’deki isyancılar, kurdukları birliğe “Muaviye Tugayı” adını verdi. Yani, mızraklarının ucuna Kur’an sayfalarını geçirenler, ABD, İngiltere ve İsrail’in yanında İslam dünyasını ele geçirmek için savaşıyor..
Türk halkının bu tablolar karşısında sessizliğinin sebebi, dizi filmler içine yerleştirilen uyutucu sanal reklamlar olmasın?