Türkiye'mizin kaderini değiştirmeye yönelik operasyonun en önemli ayaklarından olan 15 Temmuz darbe girişiminin karanlıkta kalan bölümleri henüz açığa çıkarılamadı. Aksine acemice, telaşla örtülüyor. Kimin elinin kimlerin cebinde olduğu belli değil. Vasat aklı bilmem ama ancak burnuma kötü kokular geliyor. Girift ilişkilerin ısrarla açığa çıkmasını engelleyenlerin bu işte ortaklıkları olduğu kanaati yaygınlaşıyor. Sosyal medyada akla hayale sığmayan iddialar uçuşuyor. Bir de işin ehillerinin haklı olarak yönelttiği cesur ve mantıklı sorular var. Kuleli Askeri Lisesi'nden kardeşim olan Eşref Özdemir şimdi emekli. Akıllara gelen yüzlerce şüphe, binlerce soruyu özetlemiş. İşte onlardan bir demet:
* 15 Temmuz sonrası tutuklanan tuğgenerallerin büyük bir kısmı hangi yıllarda generalliğe terfi ettirilmiştir? Bu terfilere onay verenler arasında halen aktif görevde olanlar var mı?
* Bu kişilerin birlik komutanlığı, personel, istihbarat ve harekat birimlerinde görevlendirilmesi rastlantı mıdır? Hem terfi ettirip hem de bu görevlere atayanların darbe girişimindeki sorumluluğu aymazlık veya kandırılma mıdır?
* Kendisinin askerler tarafından kaçırılacağı ihbarı gelen MİT Müsteşarı niçin kendisini kaçırma şüphesi olan askerlerin karargahına gitmiştir?
* Darbe günü en güvensiz seyahat araçları, helikopter ve uçaktır. Cumhurbaşkanı'na hava araçlarıyla seyahat etmesini kim önermiştir? Benzer şekilde TBMM, Saray, Başbakanlık, Genelkurmay gibi yerler de bu durumlarda en güvensiz yerlerdir. Milletvekilleri Meclis'e bombalansınlar diye mi çağrılmıştır?
* Bir darbe girişimi 8 saat önceden en yetkili güvenlik ve istihbarat birimlerince haber alınırsa engellenebilir mi? Engellenmesi için yapılacak ilk hareket ne olabilir?
* 15 Temmuz gecesi Emniyet Genel Müdürlüğü dışında, sokağa çıkan halka silah dağıtan başka bir devlet kurumu olmuş mudur?
* Kurmay aklı yüzde 1,5 bir katılımla bir darbe girişiminin başarıya ulaşamayacağını öngörmekten yoksun mudur?
* Fetö'nün en yoğun ve etkili örgütlendiği devlet kurumu olan Emniyette darbe girişimine katılımının oranı nedir? En alt düzeyde olması nasıl izah edilebilir? Emniyetin haberi mi yoktu, yoksa girişime özellikle mi dahil edilmemişti?
* Tutuklu tuğgeneraller Eyüp Gürler, Mehmet Nuri Başol, Şener Topuç, Özkan Aydoğdu ve aynı konumdaki daha birçok ismin Fetö benzeri yapılarla ilişkili olduğunu ben 25-30 yıldır biliyorum. Bu kişileri TSK içinde yıllarca kimler korumuştur?
* Tutuklu tuğgeneral Mehmet Nuri Başol öğrenciliğinden itibaren benim bizzat şahit olduğum en az üç Fetö soruşturması geçirmişken kurmay hatta general olmasına nasıl müsaade edilmiştir? Bu soruşturma kayıtları özlük dosyalarında mevcut mudur?
* Darbe girişimi öncesinde ve sonrasında şu anda tutuklu rütbeli askeri şahısların telefon ve mail kayıtlarında darbeye ilişkin yazışmalar mevcut mudur? Bunlar iddianamelere girmiş midir?
* İçişleri Bakanı Efkan Ala niçin görevden alınmıştır? Görevden alınma sebebi 15 Temmuz'la mı ilgilidir?
* Özel Kuvvetler Komutanı 15-16 Temmuz gecesini nerede geçirmiştir?
* Sakinliğiyle bilinen ve hiçbir olayda asla olay esnasında ortaya çıkıp görüşlerini açıklamayan Abdullah Gül'ün o gece TV kanallarına peş peşe çıkıp darbe girişimine çok sert şekilde, bağıra bağıra tepki göstermesini nasıl yorumluyorsunuz?
* Darbe girişimine ilişkin yazılı bir plan veya birlik listesi bulunmuş mudur?
* 15 Temmuz'dan önce YAŞ'ta bir kısım personelin emekli edileceği hatta bir kısmının YAŞ öncesi tutuklanacağına ilişkin çok sayıda haber vardı. Bu kişilerin isimleri ile 15 Temmuz sonrası tutuklananların isimleri uyuşuyor mu?
* Bu düğün olayı cidden nedir? Hava Kuvvetleri'nin en üst düzey personeli düğün salonu basılmasıydı eğlenmeye devam mı edeceklerdi?
* Silopi'den Ankara'ya gelen Özel Kuvvetler Timi, kendiliğinden mi harekete geçmiş yoksa birisi tarafından emirle Ankara'ya çağrılmış mıdır?
* Ve son olarak; biz bu soruları kime soracağız, sorduğumuzda cevap alabilecek miyiz yoksa ileride de hep soruyor mu olacağız?
Bu sorular uzar gider...
