Çete ve mafyayla mücadelenin yolu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “çetesinden zehir tacirlerine, mafya bozuntularından suç örgütlerine kadar tüm şer şebekelerinin kökünü mutlaka kazıyacaklarını” söyledi ama bunu nasıl yapacaklarına ilişkin bilgi vermedi, bir yol haritası çizmedi.
Bana kalırsa, yasa dışı örgütlerle mücadele için hiç vakit yitirmeden şu adımların atılması gerekir:
1- İşsiz sayısı minimuma indirilmelidir: Tüm aramalarına karşın iş bulamayanların bir kısmı belli bir noktadan sonra yasa dışı yollara yöneliyor, kimi hırsız, kimi dolandırıcı, kimi yankesici, kimi çete elemanı, kimi mafya mensubu oluyor. Yapılacak yatırımlarla işsiz sayısı makul bir noktaya taşınmadan suç örgütlerinin sayısını azaltmak son derece güçtür.
2- Yargı hızlanmalı, davalar kısa sürede bitirilmelidir: Örneğin, ödenmeyen çek ve senetlerinin tahsilâtını mahkemeler yoluyla yapmak istediklerinde yıllarca uğraşmak zorunda kalanlar, alacaklarının yarısını çete ya da mafyaya vermek koşuluyla birkaç günde işlerini halledebiliyor. Bu nedenle diğer davaların yanı sıra alacak-verecek davaları da kısa sürede, hatta birkaç ay içinde sonuçlandırılabilmelidir.
3- TV yayınlarına çekidüzen verilmelidir: Çok izlenen bazı televizyon dizilerinde çete elemanlarının ve mafya mensuplarının güçlü, zengin yardımsever ve romantik insanlar gibi gösterilmesi, adeta karakter abidesi olarak tanıtılması toplumda çetelere ve mafyalara yönelik bir sempati dalgası yaratıyor, onların yasa dışı, kanlı, ürkütücü yanları göz ardı ediliyor. Bu tablonun aynı şekilde devam etmemesi gerekir.
4- Polisiye mücadele daha etkili hâle getirilmelidir: Emniyet güçleri, hemen her il'de boy gösteren uyuşturucu satıcıları ve çete-mafya türü oluşumlarla mücadelede zaman zaman yetersiz kalıyor. Bu durum alınacak sıkı önlemlerle değiştirilmelidir.
5- Kaçakçılığın bölücü örgütün ek işi olduğu bilinmelidir: Bölücü örgüt ihtiyaç duyduğu parasal kaynağı elde etmek için her türlü yasa dışı işe soyunuyor, özellikle uyuşturucu ticareti ile silah ve sigara kaçakçılığı konularında etkili oluyor. Bu alanda yapılacak mücadelenin aynı zamanda bölücü terörü önlemenin de bir gereği olduğu unutulmamalıdır.
6- Af çıkarmaktan vazgeçilmelidir: Yasa dışı işler çevirenler yakalanıp cezaevine konulduklarında fazla kalmıyorlar, çıkarılan aflarla özgürlüklerine kavuşup yeniden eski işlerini yapmaya başlıyorlar. Bundan sonra kesinlikle af çıkarılmamalı, suç işleyenler aldıkları cezayı son gününe kadar cezaevlerinde geçirmek zorunda bırakılmalıdır. Cezaevlerinin yıllarca hiçbir şey yapmadan kalınan yerler olmaktan kurtarılması, giren herkesin dışarıda geçimini rahatça sürdürebileceği geçerli bir meslek kazanarak tahliye olması da sağlanmalıdır.
Bizimkiler ne olacak?
Fransa’nın başkenti Paris’te 1 Eylül tarihinden itibaren kiralık scooter kullanımı yasaklandı.
Alınan kararın gerekçesinde, kentteki 15 bin kiralık scooterın trafiği rahatlatmadığı gibi zora soktuğu, çoğu genç olan sürücülerinin genellikle kurallara uymadığı belirtiliyor, yapılan referanduma katılanların yüzde 95’inin bu araçların trafikten men edilmesi yönünde oy kullandığı hatırlatılıyor.
Fransız makamları çok yerinde bir karar almış.
Kendilerini kutlamak gerekir.
Aynı kararın trafiği Paris’ten kat ve kat sorunlu olan bizim kentlerimizde de alınması gerekir.
Ulaşım sorununun çözümünün yolu scooter filan değil tüm kentlerde toplu taşımacılığa ağırlık verilmesi, özellikle de daha çok metro ve tramvay hattı açılmasıdır.