Cenevre'de yeni sayfa
Aylardır beklenen 5+BM gayriresmî Kıbrıs Konferansı Salı günü Cenevre''de başladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Özel Temsilcisi Ergün Olgun, Müzakere Heyeti Üyesi, UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, İki Taraflı Teknik Komiteler Koordinatörü Güneş Onar ve Uzman Danışman Osman Ertuğ''dan oluşan heyetiyle BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşmesini gerçekleştirdi. Tatar yeni siyasetimizi ayrıntılarıyla Guterres ile paylaştı, egemen eşitlik temelinde iki devletin iş birliğine dayalı çözüm modeli resmen BM kayıtlarına geçirildi. Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis de Guterres ile görüşerek, bilindik Rum tezlerini, başarısız olan federasyon sürecine bağlılığını Genel Sekreter''e aktardı. Konferans bugün de devam edecek. Bazı Rum kaynakları toplantıların Cuma gününe kadar sarkabileceğini bildirdiler. Bu toplantı serisi çıkmaz ayın son perşembesine kadar da sürse ''ortak bir zeminin'' bulunması mümkün değildir. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları o kadar derindir ki İngiliz yetkililerin sürekli olarak yaptıkları ''esneklik'' çağrıları boşunadır. İngiliz''in masaya getirmesi beklenen plan, olsa olsa bu süreci bir-iki toplantı daha uzatacak, ancak tarafların mevcut görüş ve tutumlarının değişmesine katkı koyamayacaktır. Dolayısıyla bize zaman kaybettirecek maceralar peşinde yeniden koşmamıza hiç ama hiç gerek yoktur. Yeni siyasetimizin öngördüğü bağımsız egemen devletimizin Türkiye dışındaki ülkeler tarafından tanınmasıdır; tüm enerjimiz ve zamanımız bu yönde kullanılmalıdır.
Federasyon imkansızdır, uyanın!
Rumların reddettiği Annan Planı referandumunun 17. yıldönümünde, 24 Nisan günü, Rum ve Türk ''federasyoncular'' ayrı ayrı düzenledikleri ancak ''ortak'' hedef belirledikleri mitinglerle adanın ''yeniden birleşmesi'' taleplerini ortaya koydular. İki tarafta da ada gerçeklerini görmeyenlerin olması normal karşılanabilir. Federasyon ve yeniden birleşme olamayacağını her iki tarafta da anlayamayanların tek ortak tarafı aslında aynı emperyalist merkezler tarafından yönetilmeleri ve beslenmeleridir. AB ve ABD fonlarından akıtılan milyonlarca Euro ve dolar bu kesimleri kör ve sağır etmiştir. Adayı Yunan yapmak isteyen Rum-Yunan ikilisine lafım olmaz; onlar bizi düşman görmektedir ve düşmanlıklarını yapacaktır. Lafım bizim içimizdeki gaflet içerisinde olanlaradır. İlle Rum ile federasyon diye meydana koşanlar, Rum sevici birleşik Kıbrıscı gafiller ve kendini ''Kıbrıslı'' diye tanımlayan bu kendini bilmezler akıllarını başlarına toplamalıdır. Bunlar ceplerini dolduracak diye binbir meşakkatle kurduğumuz en büyük kazanımımız olan devletimizden vazgeçecek halimiz yoktur. Ülkenin geleceğini, cennet memleketimizi bu yüzsüzlere bırakacak değiliz... Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğini tanımadığını, ülkenin yönetiminde söz hakkımız olmadığını söyleyen Rumlarla ortak devlet nasıl kurulacaktır? Kıbrıs Türkünü üniter yapıdaki Kıbrıs Cumhuriyeti''nin azınlık vatandaşları olarak gören Rumlarla birleşik Kıbrıs mümkün müdür? Teslimiyeti kabul ederek, Rum''un ikinci-üçüncü sınıf vatandaşı olmayı da içine sindirerek sözde ortaklık kurmak ve birleşmek onurlu bir davranış mıdır? 3 yaşındaki çocuk bile bu konunun doğru dürüst muhasebesini yapabiliyor iken, bu Rum hayranlığı, KKTC ve Türkiye düşmanlığı nedir? Herkes gerçekleri artık görmek zorundadır. Anavatan Türkiye, adanın Yunan olmasına müsaade eder mi? Bir sabah pılıyı pırtıyı toplayıp Kıbrıs Türklerini kendi kaderiyle baş başa bırakır mı? KKTC''nin yok olmasına izin verir mi? Cenevre''de başlayan Kıbrıs Konferansı''nda iki devletli çözüm masadadır. Emperyalizm bunu reddedecektir. Bundan sonraki süreçte KKTC''nin tanınması için kollar sıvanmalı ve belirli bir strateji çerçevesinde çalışmalar başlatılmalıdır. Göreceksiniz KKTC''nin tanınması hayal değildir; Kıbrıs Türk Devleti muhakkak Türkiye dışındaki ülkeler tarafından da tanınacaktır...
Bidenopulos''dan yalan ve iftira
ABD''nin, kendisine Bidenopulos denmesinden onur duyduğunu söyleyen Başkanı Joe Biden''ın, Ermeni soykırım yalanı, iftirası ABD Başkanı olarak ilktir ancak son olmayacaktır. Bidenopulos''un Rum-Yunan-Ermeni üçlüsünün sıkı dostu olduğunu bilmeyen yoktur. Son 50 yıldır ABD Kongresine sunulan hemen hemen tüm Türkiye karşıtı yasa tasarılarında Joe''nun imzası vardır. Biden''ın Türk dostu olmadığının birçok örneği vardır. ABD''nin bu düşmanca tavrına karşı Türkiye basit açıklamalarla yetinmemelidir. Bununla ilgili Türkiye''deki ABD üsleri kapatılmalı ve bunlara unutamayacakları diğer dersler de gündeme alınmalıdır.
Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliği ajitasyon ve manipülasyon!
Yoktan var ettiğimiz Cumhuriyet'i sonuna kadar koruyacağız
KKTC’nin 41. Kuruluş Yıldönümü, Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun…
KKTC’nin kuruluş süreci ve Denktaş’ın mektubu…
KKTC’nin tanınması için somut adımlar şart
BM’den sonra, AB da Kıbrıs’a müdahil oluyor
New York görüşmesinin getiri ve götürdükleri!
Türkiye 15 Ekim yemeğine niye onay verdi?
AKEL iş birlikçisi Erhürman Rum tezlerini destekliyor. Türkiye’ye savaş açtı…
KKTC’nin tanınması ‘çağrı’ safhasından ‘fiili tanınma talep etme’ safhasına geçilmeli
Armağan KULOĞLU
Küresel savaş sesleri
Orhan UĞUROĞLU
Değirmenin suyu nereden geliyor?
Mustafa Hakan ÜNSER
Can Kerkük
Nuri KAYIŞ
“Robot doktorlar” çete kurabilir mi?
Mehmet Şahincileroğlu
RTÜK cezalarının reytinglere etkisi
Arslan TEKİN
Ali Kemal Özcan: Devlet aklı kriz geçiriyor (2)
Kağan Kaya
E-ticarette Fatma Teyze’nin elmalı kurabiyesi de stopaja takılıyor!
Arslan BULUT
Konu İslâm dini değil İslâm coğrafyasıdır!
Esfender KORKMAZ
Ekonomik sorunların nedeni hükûmetin yanlış müdahalesidir
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
DİSİPLİNSİZLİK VAR MI?