"Çapraz oy" ve Tayyip Bey'in doğruları!
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Kıbrıs’taki seçimlerde Türk ve Rum taraflarının tek liste çıkarması ya da seçmenin çapraz oy kullanmasını gündeme getirdi. Ayrıntılar tam olarak açıklanmadı ama sisteme göre Rum devletinde kullanılan oylar KKTC’de yüzde 20 oranında etkili olacak. Tabii KKTC’de kullanılan oylar da Rum seçimlerini yüzde 20 oranında etkileyecek.
KKTC’deki Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, öneriyi, “tek devlet ve tek vatandaşlığı perçinlemeye yönelik adım” olarak niteledi.
Serdar Denktaş, “İki ayrı demokrasinin sulandırıldığı her yönteme karşı olduklarını” belirterek, öneriyi kabul etmeyen DP ve Ulusal Birlik Partisi’nin yüzde 65 oranında oya sahip olduğuna işaret etti.
“Rum’a yama olmak Kıbrıs Türkü’nün kaderi değil” diyen Denktaş, bu sefer de çözüm olmaması durumunda bu işin artık sonlandırılması ve iki tarafın anlaşamadığının dünyaya duyurulması gerektiğini kaydetti.
* * *
Bu çapraz seçim mantığı ilginç! Mehmet Ali Talat’ın önerisini, Tayyip Erdoğan da ele alabilir ve Avrupa Birliği ülkelerinin seçimlerinde de çapraz oy kullanılmasını isteyebilir! Daha ileri giderek ve müttefikliğe dayanarak Türkiye ve ABD seçimlerinde çapraz oy kullanılmasını önerebilir!
Bugüne kadar uyguladıkları dış politikanın mantığı bu zaten.
Fakat ABD ile seçimlerde çapraz oy kullanılmasına ne gerek var? Zaten Türkiye’deki seçimlerin ne zaman yapılacağına, siyasi partilerin kuruluşuna, parçalanmasına, yeni kurulan siyasi partinin programının hangi ilkeler çerçevesinde yazılacağına, kimin başbakan olacağına, ABD karışmıyor mu? Çapraz oyu geçtik. Doğrudan ülkenin yönetimine müdahale ediyorlar.
Bu öneri, Türk devletleri arasında yapılsaydı, desteklerdim. Mesela Türkiye ve Azerbaycan seçimleri çapraz oy esasına göre yapılsa fena mı olur? İleride bütün Türk Dünyası bu tarz seçimler yapabilir! Tabii burada esas olan aynı milliyete mensup olmaktır.
* * *
Gerçi Tayyip Erdoğan’ın yurt dışında yaptığı son açıklamaları duyunca, muhalefet liderlerinin “derhal yurda dön” çağrısının aksine “Aman orada kal” demek istiyorum.
Mesela Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaklaşımını yanlış bulduklarını belirterek, “50 yıldır bizi bekletiyorlar. AB’nin Türkiye’nin katılımıyla ilgili farklı düşünceleri varsa, bu konuda dürüst olmalıdır” dedi. Doğru!
Erdoğan, “Sarkozy zaten dürüst, Almanya da öyle; karşılar” sözleri üzerine, “Evet, ama Türkiye’yi istemiyoruz demiyorlar. İmtiyazlı ortaklıktan bahsediyorlar” diye konuştu.
Öyle ya, AB’ye yama olmak da Türkiye Türklerinin kaderi değil!
* * *
Erdoğan Amerikan televizyonunun sorularını cevaplandırırken 1915 olaylarına dair Ermeni iddialarının sorulması üzerine “Soykırım olarak siz bunu kabullenirseniz, buna üzülürüz. Böyle bir soykırımı asla kabul etmiyoruz. Bu tamamen yalandır. İnsanları bunu ispata davet ediyorum” dedi. Doğru!
Yine Yahudi düşmanlığı kadar İslamofobinin de insanlığa karşı suç olduğunu belirten Erdoğan, “Terörizm önüne İslam kelimesini yapıştırmak, hiçbir düşünüre asla yakışmaz” diye konuştu. Doğru.
O halde en iyisi Tayyip Erdoğan’ı bir süre daha yurt dışında tutmak. Dışarıda olunca Türk Milleti’ni temsil ettiğini hatırlıyor.
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli, kendisini çok özlediler ise ona bir diyeceğim yok.