Çanakkale geçildi ama haberimiz yok!

Çanakkale Zaferi’nin 96’ncı yıldönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve siyasi parti genel başkanları birer mesaj yayınladılar. Hemen hepsinde “Çanakkale geçilmez” ifadesi hatırlatıldı.
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Çanakkale geçilmez dedirten kahramanlarımız, milletimizin gücünü tüm dünyaya bir kez daha duyurmuş, vatana sahip çıkma ve özgür yaşama kararlılığımız güçlü biçimde ortaya konulmuştur” dedi.
- TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Çanakkale Zaferiyle bağımsızlık inancı ve azmini dünyaya gösteren milletimiz, ardından Milli Mücadele için kenetlenerek esarete karşı olağanüstü bir karşı koyma örneği sergilemiştir” dedi.
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 96 yıl önce “Çanakkale geçilmez” diyerek sadece bir kahramanlık değil, insanlık destanı yazıldığını belirtti.
- Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Çanakkale Zaferi’nin, Türk milletinin hangi şartta olursa olsun, esaret ve dayatmaya asla boyun eğmeyeceğinin ispatı olduğunu belirtti. Kamalak, “Bu millet, özgür ve bağımsız bir ülke konusundaki kararlılığını Çanakkale’de 250 bin şehidin kanıyla ortaya koymuştur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bundan sonra da aynı dirayet ve kararlılığı gösterecektir. Emperyalist güçlerin karanlık emellerine asla boyun eğmeyecek, onların her türlü hile ve desiselerini boşa çıkarmayı bilecektir” dedi.
- BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Çanakkale Zaferi’nin, “aynı zamanda ateşten günler yaşanılan milli mücadele yılları için hem moral hem ışık hem de yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum sancısı olduğunu” ifade etti.
- DSP Genel Başkanı Masum Türker, günümüzde ulusal değerlerin aşındırılmaya çalışıldığını belirterek buna zemin hazırlayanlar ile bu duruma ses çıkarmayanların, tarihi unutmamalarını dilediğini bildirdi.
- Başbakan Tayyip Erdoğan ise bugün Çanakkale’de AKP teşkilâtlarını toplayacak ve orada konuşacak!
Diğer partilerin mesajlarına, yazıyı yazdığım saatlerde ulaşamadım.

***


Bütün mesajlarda bağımsızlık vurgusu var ama Kamalak ve Türker’in mesajları daha gerçekçi ve güncel.
Çünkü bugün Türk Milleti’nin zihniyetindeki Çanakkale barajı, “karşılıklı bağımlılık” sloganı ve bu düşüncenin sonucu, küresel kapitalizmin emirlerini harfiyen yerine getiren iktidarlarla geçilmiştir.
Bugün Türkiye’nin başında ABD Dışişleri Bakanlığı bursu ile İngiltere’nin Exeter Üniversitesi’nde lisans üstü çalışmalar yapan Abdullah Gül bulunmaktadır.
Acı olan taraf şudur ki 1976-78 arasında verilen bu burs, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim tarafından “Milli Kültür Vakfı bursu” olarak gösterilmiştir.
Aradan yıllar geçtikten sonra ABD Dışişleri Bakanlığı resmi İnternet sitesinde “ABD’nin yetiştirdiği devlet ve hükümet başkanları” listesi yayınlanmış ve Abdullah Gül’e de 54’üncü sırada yer verilmiştir. Anlaşılmıştır ki söz konusu burs, meğer Amerikan bursu imiş!
Amerikan bursu, nasıl Milli Kültür Vakfı bursuna dönüştürüldü, böyle bir kamuflaja neden gerek duyuldu acaba?
Amerika, Türkiye’deki derin operasyonlarını hep böyle “milli” kelimesini kullanarak mı yaptı?

***


Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın Amerikan bursu ile İngiltere’de eğitim almış olması, onun Türkiye’nin çıkarlarını gözetmeyeceği anlamına gelmez ama ABD açıklayana kadar bu gerçek neden halktan saklanmıştır?
Kaldı ki bütün bunlar bir tarafa, Türkiye ekonomide, siyasette, askeri alanda tam bir Amerikan politikası takip etmekte, topraklarını bile Amerikan şirketlerine devretmek için yasa üzerine yasa çıkarmaktadır.
Çanakkale 12 Eylül’den sonra o kadar çok geçildi ki artık kitleler oralı bile değil! Hatta Amerikan ve İngiliz politikalarına teslimiyet, Türk halkına başarı gibi sunuluyor! Kitlelerin büyük kısmı da alkışlıyor!

Yazarın Diğer Yazıları