Büyükşehirleri bırak ilçe belediyelerine bak

"Doğrudan temin" tanımını hiç duydunuz mu?

Belediyeler sık sık kullanır.

İhale usulü değildir, "temin" yöntemidir.

Şartname hazırlanması ve sözleşme yapılması zorunlu değildir.

İhalelerden men cezası olup olmadığının teyidi de zorunlu değildir. Ancak görevlendirilen kişi/kişiler piyasada fiyat araştırması yapmalıdır.

Bu yöntem için bir parasal limit vardır.

Büyükşehir Belediyesi sınırında olan idareler için 90 bin 358 TL diğer idareler de ise 30 bin 101 TL olarak belirlenmiştir.

Aynı zamanda doğrudan temin toplam tutarı sınırsız değildir.

Mevzuata göre belediyeler mal alımı, hizmet alımı veya yapım işleri için bütçelerine konan yıllık toplam ödenekleri üzerinden her biri için ayrı ayrı yüzde 10 oranı olmalı.

Peki, bizim Belediyelerimizde uygulama nasıl oluyor?

Gelelim yazımızın konusuna…

Mesela Isparta Belediyesi…

Belediye kültür ve sosyal işler kapsamında gerçekleştirilen bir iş var.

Adı: 2019 yılı karne şenliği ve kitap fuarı organizasyonları…

Bunun için ihale yapması gerekirken doğrudan temin usulü ile alım yapılmış. Aslında bütün olan bir işi parçalara bölmek sureti ile doğrudan temin usulü kullanılmış.

Ödenen meblağ toplamda 391 bin 622 TL.

Hatta bazı alımlar doğrudan temin tutar sınırını da aşmış.

Tüm tabloya bakalım:

murat-tablo.png

Oysa yukarıda bulunan iş kalemleri açık ihale ile alınmış olsaydı rekabet şartları da düzgün uygulandığında fiyatlar çok düşecek ve kamu yararı sağlanacaktı.

Melese sadece Isparta Belediyesi değil.

Türkiye'nin neredeyse böyle irili ufaklı belediyelerinde milyonlarca lira birilerinin cebine giriyor.

Bir diğer örnek Balıkesir Büyükşehir Belediyesi…

Belediyenin farklı birimleri tarafından 2019 yılı içerisinde gerçekleştirilmiş olan işler var.

Nedir bunlar?

Bordür boyası alımı, toner alımı, bilgisayar alımı, temizlik malzemesi alımı, kırtasiye malzemesi alımı ve tohum/gübre alımı gibi…

Toplam tutarının belirlenen 90 bin 358 TL'lik eşik değerin çok üstünde olduğu, ihale yoluyla temini mümkün olan bu alımların kısımlara bölünerek, doğrudan temin yöntemiyle yapıldığı tespit edilmiş.

Mesela Bursa Yıldırım Belediyesi…

"Sular Vadisi Tabela Yapımı" ile "Belediye Dış Mekan Tanıtım Materyali Basımı işleri" kısımlara bölmek suretiyle doğrudan teminle gerçekleştirilmiş.

Yeterli ölçüde fiyat araştırması yapılmamış ve sözleşme imzalanmamış.

Yol bordürü ve parke taşı alımı, muhtelif yerlerde tel örgü yapılması işi; muhtelif yerlerde elektrik, mekanik, inşaat tadilatı işi, aile sağlığı merkezi tadilatı işi ile parke taşı döşenmesi işinde yeterli ölçüde fiyat araştırması yapılmamış ve sözleşme imzalanmamı.

Konteyner alımı; parke üretiminde kullanılacak dökme çimento alımı; kırtasiye malzemesi alımı ile zorunlu trafik sigortası ödemelerinde ise yeterli ölçüde fiyat araştırması yapılmamış.

Bu örneklerin sayısı çok fazla…

Anlatmaya çalıştığım şey şu…

Bizim kanunlarımız aslında yeterli. Ancak kanunlar art niyetli olarak başka amaçlar ile kullanılıyor.

2003 yılından itibaren 193 kez değişen İhale Kanununun olduğu bir dönemde kanunlara uymak içinde yeni kanunların çıkarılmasının gerektiği aşikar.

Bu hoyratça harcanan para kamunun parasıdır.

Onlarca ilçe belediyesinde milyonlarca lira böyle böyle hiçbir denetime girmeden simsarların cebine giriyor.

Artık buna bir dur demek gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları