Büyükbaş hayvan ve milletvekili sayısı arasındaki ilişki!

Bayburt-Trabzon-Rize-Bingöl-Mardin notları
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gezisi için kiralanan İbrahim Tatlıses’e ait özel uçak 6 kişilik.. Helikopter ise dört kişilik.. İstanbul, Van, Hakkari, Bitlis gezilerinde ve son olarak Kars’a kadar havada da Kılıçdaroğlu ile birlikteydim. Hatta Hakkari mitingi sırasında yazdığım notları, helikopterde tamamlayıp gazeteye gönderdim.. Kars’tan sonra karayolu ile takibe devam ettim. Gümüşhane’den itibaren helikoptere Yalçın Doğan alındı ama arızalar yüzünden o da zaman zaman karayolunu kullandı..

***

Kılıçdaroğlu, özellikle Güneydoğu mitinglerinde “Çatışmayı bitireceğim, kardeşliği egemen kılacağım. Bunun sözünü veriyorum size” diyor. Bu sözü en son Bingöl ve Mardin’de de tekrarladı. Hatta Mardin’de, “Mardin dillerin, dinlerin buluştuğu bir yer. Birisi bugün bana demiş ki barış için bir formülün varsa ver bana. Recep Bey demiş. Formül istiyorsan gel Mardin’e. Mardin’de değişik etnik kökenlerde insanlar barış içinde, huzur içinde yaşıyorlar. Niye bütün Türkiye’de yapmıyoruz? Bir eksiğimiz mi var? Eksiğimiz hükümet. Yüreğinde insan sevgisi olan bir hükümet olacak, Başbakan olacak ki o zaman barış huzur, kardeşlik olsun” dedi.
Vurguladığı bir başka konu da AKP’nin 49 yeni cezaevi yaptırması.. Bingöl’de “Bingöl, AKP’ye 3 milletvekili verdi, Bingöl hizmet ister. Bingöl’ün hizmet isteme hakkı vardır. Bir fabrika bile kurmadı mı? Cezaevi mi yaptı? Modern cezaevi. Diyarbakır’a da söz vermişti. ’Eskiyi yıkıp yenisini yapacağım’ demişti. Dünyada ilk kez bir Başbakan fabrika değil hapishane sözü veriyor” dedi.

***


Kılıçdaroğlu, her mitingde hayvan ithalatını gündeme getiriyor. Son olarak Bingöl’de “Bu ülkede 1 yılda 20 milyar dolar parayı tarım ürünleri ithalatına ödüyoruz. Amerika, Rusya, Brezilya’ya ödüyorsunuz. 5 milyar dolarını bizim çiftçiye ver, bırak Türkiye bütün Orta Doğu’yu beslesin” dedi.
Kars, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, gibi illerimiz hayvancılık merkezi.. Gerçi bu illerimizi yeni görüyor değilim. Ömrüm bu cennet vatanı gezmekle geçti. Fakat bu illerimizde hayvancılığın bir program sonucu öldürüldüğünü de biliyorum.. Gazeteci, yazar ve şair Ertuğrul Erdoğan, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı verilerinden faydalanarak, “İsterseniz önce Bayburt’un nüfusuna bir bakalım.. 2002 yılında 97 bin, 2009 yılında ise 74 bin kişi. Yani bu şehrimizden 23 bin kişi başka yerlere uçup gitmiş.
2002 yılında küçükbaş hayvan adedi 97 bin, büyükbaş hayvan adedi ise 58 bin.. Ya şimdi? 2011 de küçükbaş hayvan adedi neredeyse sıfıra yakın, Büyükbaş hayvan adedi ise 20 bin seviyelerine gerilemiş. Yani hayvancılık diğer birçok ilimizde olduğu gibi mevta... Öyle olmasaydı Anguslar ülkemize gelir miydi?” diye soruyor ve ekliyor:
“2002 yılında Bayburt’un milletvekili sayısı iki.. 2011 yılında yapılacak seçimlerde yani 13 Haziran’da Meclis’e bir milletvekili gönderecek. Bayburtlunun bir milletvekili sizce hangi ile göç etti dersiniz? Aklı başındaki seçmen hiç mi sormuyor, ’Benim büyükbaş hayvanımla milletvekili sayım neden düştü?’ diye..”
“İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” sloganı, böyle bir ninni işte..
Ne diyordu Osman Bölükbaşı:
“Meclis’te var 450 mezar taşı, tek başına ne halt etsin Osman Bölükbaşı..”

Devlet, vatandaşını tuzağa düşürür mü?
Yazacağıma söz verdiğim üç konu var:
- Rize’de, sekiz bin mevsimlik işçi, Çay-Kur’da 12 ayın dört ayı çalışıyor. Sekiz ay sosyal güvenceleri de yok, maaşları da. Böyle olunca emeklilik için de 80 yaşına kadar çalışmaları gerekiyor. Kadrolu işçi statüsüne alınmak istiyorlar.
- Halk eğitimi ve mesleki eğitim merkezlerinde, “usta öğretici” olarak yılda 3-6 ay çalışan 50 bin kişinin durumu da aynı. Hatta bir aylık çalışmaya karşılık sigorta primleri 10 gün üzerinden yatırılıyor..
- Trabzon’un Of ilçesinden Yusuf İhtiyar ise sekiz yıl önce emekli olmuş. Kendi adına resmi olarak bir iş yeri açmış. Bu arada değişen yasadan haberi olmamış. İş yeri açtığı için emekli maaşının yüzde 20’sinin kesilmesi gerektiği halde kesilmemiş. Sekiz yıl sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu resmi bir yazıyla fazla ödenen toplam 3.700 lirayı, 4.443 lira faiziyle birlikte 8.154 lira olarak geri istemiş. Belgelerini gördüm.. Aynı durumda binlerce kişi var. Yusuf İhtiyar diyor ki, “Vergi kaydım var. Ona göre maaşımdan yüzde 20 kesinti yapsalardı. Devlet vatandaşını tuzağa düşürür mü? Sekiz yıl sonra borçtan fazla faiz istiyorlar..”

Yazarın Diğer Yazıları