"Büyük tecrit"in hedefi insanı ele geçirmek!
Prof. Dr. Sevil Atasoy, 14 yıl önce yazdığı "Biyoterör komplo teorisi değil gerçeğin ta kendisidir" başlıklı yazısını gündeme getirmemden dolayı teşekkür mesajı gönderdi ve yazımı takipçileriyle paylaştı. Yeniçağ'ın İnternet sitesi için hazırladığım, "Sevil Atasoy 14 yıl önce uyarmıştı: Nefes almamızı önleyecek moleküler zehirler üretiliyor!" başlıklı haberi de yine Twitter sayfasından duyurdu. Takipçilerinden Ali Avseren'in "Hocam, bu yazıyı yazdığınız zaman sizin için de 'komplocu' diyen olmuş muydu?" sorusuna da "Elbette" diye cevap verdi.
Bilgiye ve uzmanlığa dayanan değerlendirmelerin doğruluğunun anlaşılması, aradan 14 yıl geçmesine rağmen yine de mümkün olmuyor. İnsanlar, kendilerine sunulan küresel yalanlara inanmayı tercih ediyor. Tabii her ülkede küresel şirketlerden beslenenler ve çıkar birliği olanlar bunun dışında... Onlar, yalanlara, yalan olduğunu bile bile ortak oluyor!
***
Bir teşekkür mesajı da 25 yıl önce aynı gazetede yazı yazdığımız Memduh Bayraktaroğlu'ndan geldi:
"Sevgili Arslan.
Öncelikle merhaba.
Akıl ve vicdan ortaklığındaki yazılarını büyük ilgiyle okuyorum.
Benim para politikası hakkındaki düşüncelerimi hatırladığın ve köşende bundan söz ettiğin için teşekkürler.
Yüzlerini görmediğim ama ekonomi politikalarını kitaplarından öğrendiğim Keynes ve öğrencisi Galbright bilhassa para politikaları konusunda benim de öğretmenlerimdir. 50 yıldır da doğru söyledikleri kanıtlanmıştır ancak küresel ve artık çağın dışında kalmış bankacılık sistemi ve patronları siyasetçileri her zaman kontrolleri altında tutmayı başarmışlardır.
Sevgili kardeşim...
Milletleri tabii ki bayrakları ve istiklal marşları temsil eder ama devletleri parası ve pasaportu özgürleştirir...
Türkiye İstiklal Marşı ve bayrağı özgür, parası ve pasaportu tutsak bir ülkedir.
Sevgiyle gözlerinden öperim."
***
Söz, para politikalarına gelmişken IMF'nin son açıklamasına dikkat çekmek istiyorum:
IMF, "Büyük buhran'dan bu yana en büyük resesyon" uyarısında bulundu.
"Büyük buhran" dedikleri 1929 buhranıdır. O zaman ABD'de bankalar batmış, bugünkü Federal Reserve Bank'ın sahipleri, ABD'de toprak ve enerji kaynakları ile birlikte neredeyse bütün servete el koymuştu.
Raporda "Büyük Bunalım" ve "Büyük Tecrit" denilen bugünkü kriz dönemlerinin kıyaslandığı bir paragraf da yer aldı ve "Dünya ekonomisi en son 1930'larda bu boyutta bir krizle karşı karşıya kaldığında, çok taraflı bir kredi sağlayıcısının yokluğu, ülkeleri uluslararası likidite bulmak durumunda bıraktı. Ülkelerin merkantilist politikalar benimsemesi küresel çöküntüyü daha da kötüleştirdi. Şu an yaşanan krizin önemli bir farkı, merkezinde IMF'in olduğu daha güçlü bir küresel emniyet ağına sahip olmamız" ifadeleri kullanıldı. Bu açıklama ile "Merak etmeyin, her şeyinizi satın alacak kadar paramız var" demiş oluyorlar. Amerikan toprakları yetmedi, bütün dünyayı istiyorlar!
***
ABD Başkanı Donald Trump ise Dünya Sağlık Örgütü'ne mali desteğin durdurulması talimatını verdi.
Trump, WHO'nun en temel görevini yerine getirmekte başarısız olduğunu ve bunun hesabını vermesi gerektiğini söyledi.
Örgütün virüsle ilgili Çin'in dezenformasyonunu desteklediğini savunan Trump, bu durumun salgının daha da yayılmasına sebep olduğunu belirtti.
Trump, Dünya Sağlık Örgütü konusunda haklı olabilir! Fakat kendisi de bu açıklama ile yanlış bilgilendirme yapıyor. Çin'in virüs hakkında verdiği bilgiler yanlış olsa bile ABD kaynaklı bilgiler daha da yanlış... Trump, bütün insanlığın, Bill Gates'in "terapötik parçacık" dediği, "elektro manyetik dalgalarla yönetilebilen moleküller"den oluşan aşıya mahkûm edilmesi için krizin Dünya Sağlık Örgütü tarafından korku kampanyasına dönüştürüldüğünü çok iyi biliyor!