Bugünleri tarih yazacak da nasıl yazacak?

Terörist başı Öcalan’la anlaşmalar yapmak için İmralı’ya CHP mi heyet gönderiyor, yoksa yıllardır CHP’nin teröristlerle iş birliği içinde olduğunu söyleyen, İmralı’dan beklentisi olan Cumhur İttifakı mı?

*

Kim, kiminle memleketi nereye taşıyor?

Ne için taşıyor?

Ne yapılmak isteniyor?

Taşıyanların dışında bilen biri var mı bilmiyorum!

*

Heyetler gönderiliyor…

Terör örgütü başının mesajları paylaşılıyor da görüşmelerin içeriği hakkında Türk milletinin, olup-bitenden herhangi bir haberi olmuyor.

Ne konuşuluyor kimse bilmiyor.

Bilmiyoruz.

*

Terörist başının meclise daveti, Cumhur İttifakı’ndan geldiğine göre, nasıl bir taviz verilecek?

Verilecek mi?

DEM parti, kendi adlarına ortaya koydukları talepleri için bir karşılık bulamazlarsa nasıl anlaşma olacak?

Anlaşma olabilecek mi?

Karşılıklı mı, yoksa tek taraflı mı tavizler verilecek, bunların hiçbiri bilinmiyor?

*

Yaşadığımız şu günler, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi bakımından oldukça ilginç.

Belirsiz…

Gizemli…

Ve sonunun nereye gideceğini bu ilişkileri sürdüren taraflarca da pek biliniyor olduğunu sanmıyorum. Ancak ne var ki DEM parti tarafının, -anlaşıldığı kadarıyla sonuç ne olursa olsun- bu işten kârlı çıkacağı, görülüyor.

*

Görülüyor, çünkü çağrı Sayın Bahçeli’den geldil.

Dolayısıyla Cumhur İttifakı’ndan…

Hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden gelmiş de denilebilir.

*

Konu:

O kadar çok gizemli…

Bilinmeyen…

Cevaplanmaya muhtaç…

İnsanın kafasını karıştıran…

Milletin her bir ferdini ilgilendiriyor olduğu halde, bunların hiçbiri açıklığa kavuşturulmadan;

“Ben istedim oldu…”

“Ben istiyorsam olacak…” anlayışıyla masaya yatırılmak isteniyor ya, 40-50 yıldır devam eden bu terör belasında bedel ödeyen…

Acı çeken…

Hayatları kararan yurdum insanına bilgi verilmiyor.

Eğer bilgi verilmiş, o insanlarla istişare edilmiş olsaydı, bunun yansıması mutlaka kamuoyunda görülürdü.

*

Ne düşünüldü, nasıl bir şey düşünüldü de bir meclis toplantısında ansızın Sayın Bahçeli:

Terörist başının tecridi kaldırılsın talebi geliyor. Tecridi kaldırılsın ve TBMM’de DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin. Terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın.” deme ihtiyacını duydu.

*

Bu, neden bugünlerde dillendirildi?

Sanırım, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanı seçilebilmesi olsa gerek.

Bunun için de Anayasa değişikliğine ihtiyacı var.

Cumhur İttifakı; bugünkü mecliste parmak sayısının beşte üçü olan 360 milletvekili sayısını bulmadığına göre, DEM partili vekillerin parmak sayılarına ihtiyacı var.

Onun için de Anayasa’nın değiştirilmesiyle birlikte -yurdum insanını iyice fukaralaştıran- Sayın Erdoğan’ın, bir dönem daha Cumhurbaşkanı olması karşılığında, Öcalan’ın serbest bırakılması talebi neden olmasın!..

*

Ben bu kadarla yetinileceğini düşünenlerden değilim.

Çünkü fısıltı gazeteleri o kadar çok şey söylüyor ki anlamak güç.

*

Bir zamanlar “CHP ile DEM partinin, birlikte ülkeyi böleceği” söylenilirken, bugün Sırrı Süreyya Önder, ‘Federasyon’ ihtimalinden söz ediyor…

Terörist başı öyle söylemişmiş!

İki bayraklı, iki devletli!..

*

Bu ne demek oluyor?

Tarih, bunu nasıl yazacak biz bilemeyeceğiz ya, bu yazı da tarihe not kalsın.

Doğrusunu isterseniz, dünlerde, Sayın Erdoğan için söylemediğini bırakmayan Sayın Bahçeli, bugün neden böyle davranıyor, yarın tarih onu da yazacaktır.

Nasıl yazacak bilemem, ama yazacaktır işte!

Yazarın Diğer Yazıları