‘Meseleler Defteri’
Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un “Meseleler Defteri’ yayınlandı. (Ötüken Neşriyat, 311 s.)
Ahmet Bican Hoca 1943 doğumlu. Öğrencisi Prof. Dr. Feyzi Ersoy, kitabın girişinde “Meseleler Defteri Hakkında” başlığı altında şu bilgileri veriyor:
“Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, 1967'de asistan olarak başladığı akademik hayatından 2010 yılında emekli oldu. Hoca, bu süre içerisinde yüzlerce öğrenci yetiştirip yüksek lisans ve doktora tezleri yönetti. Bugün Türkiye'deki üniversitelerde onun öğrencisi olmuş pek çok öğretim üyesi mevcut. Prof. Dr. Ercilasun, akademik hayatı boyunca hocalık vazifesinin yanı sıra Türk Dil Kurumu Başkanlığı da yaptı. Geçen süreçte yüzlerce ilmî makale, onlarca kitap, gazete yazıları ve romanlar kaleme aldı...”
Ben de hocayı daha lise yıllarımda tanıdım. Şöyle: Halide Nusret Zorlutuna’nın çıkarmaya başladığı Ayşe dergisi 29. sayıda Töre’ye dönüşmüş, derginin yönetimi Halide Nusret Zorlutuna’nın kızı ünlü romancı Emine Işınsu’ya geçmişti. Töre, dönemin sayılı ilmî-fikrî dergiydi. İlçemde Devlet ve Bozkurt dergileriyle birlikte Töre’nin de temsilcisiydim. Ahmet Bican Ercilasun’un imzasını bu dergide görmüştüm. Doktora tezim de onun Türk Dil Kurumu Başkanlığı sırasında bu kurumda yayınlanmıştı. (Hemen hatırlatayım. TDK’da ve Türk Tarih Kurumu’nda, kitaplar ilmî raporlardan sonra yayınlanır. TTK’da da birkaç yayınımız var.)
Prof. Dr. Feyzi Ersoy’un verdiği bilgiye göre; “Meseleler Defteri”, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'un 1976 ile 2024 arasındaki 48 yılda kaleme aldığı çeşitli notlardan oluşuyor. Defterdeki notların pek çoğu, hocanın ilerleyen yıllardaki çalışmalarının alt yapısını oluşturan yazılardan müteşekkil.
Feyzi Ersoy, Ahmet Bican Ercilasun Hoca’nın kendisine gönderdiği notları tasnif ediyor, “Yazıları okuyunca Ali Emîrî'nin Dîvân karşısında söylediği ‘Bu bir kitap değil Türkistan ülkesidir.’ cümlesi gelmişti aklıma. Bu defter de aynı şekilde yalnızca bir defter değil kesinlikle tam bir Türkoloji hazinesiydi. Öyle bir hazine ki, bir bilim adamının yaklaşık 50 yıldır satır satır topladığı bir hazineydi sanki bu.” diyor.
İlimde övgü olur ama kayırma olmaz. Neyse o ortaya konur. Kitabı elinize alıp sayfaları şöyle bir karıştırdığınızda, hemen her satır dikkatinizi çekiyor.
Ahmet Bican Hoca 15.10.2012 tarihli saat 11.04’te kaleme alınmış “Meseleler Defteri Hakkında” başlıklı yazısında defter hakkında şu bilgileri veriyor:
“Bu defterde yazılanlar herhangi bir araştırma veya incelemenin sonucu değildir. Kaydedilen tarih ve saatteki düşüncelerimden ibarettir; dolayısıyla ham malzemedir. Bir kısmı sonradan araştırmalarla geliştirilmiş, makale veya bildiri hâline getirilmiştir. Düşünceler arasında bazen fanteziler de vardır. Bazen de herhangi bir haber veya bilginin kaydı. Dolayısıyla defterde yazılanlar düşüncelerimin nihai sonuçları değil, merhaleleridir.”
Defterde toplam 493 not var. Bunların bazısı birkaç sayfa, bazısı birkaç satır. Notların başındaki başlıklarda konunun yanı sıra tarih ve saat de belirtilmiş. Bir bakıma not defteri.
Hoca, defteri, ABD’de tutulmaya başlamış. Sonra gittiği her yerde de not yazmış. Ankara, İzmir, Konya, Kıbrıs, Bişkek, Pekin, Seul bu mekânlar arasında.
Defterdeki konular çeşitli... Dil, tarih, sosyoloji, felsefe, siyaset konuları içinde. Kendisinin beş şiiri de Fatiha Suresi'ni nazma çektiği bölüm de defterde yer alıyor. (Ahmet Bican Ercilasun’un imam hatip lisesi mezunu olduğunu hatırlatırım.)
***
Burada iki not örneğini vereceğim:
“Türk Kitabı (03.08.2012, 15.45)
DLT dizini üzerinde hızla çalışıyorum. Az sonra Türk kelimesi gelecek. Türkiye'deki bugünkü tartışmalara da cevap verecek bir Türk Kitabı yazılmalı, diye düşündüm. Alt başlığı “Kaynaklarda Türk ve Türkçe Kavramları” olabilir. “Yerli ve Yabancı Kaynaklarda” da denilebilir. Özellikle sözlüklerden ve dizini olan yayınlardan bu kavramlara ulaşarak kaçar defa, hangi anlam ve bağlamlarda kullanıldıkları tespit edilmeli. Yerli kaynakların ulaşılabilen tamamı, tarihler, edebî eserler, dinî eserler, 19. asra gelince dergi ve gazeteler. Yabancı kaynaklar, Çin, Fars, Arap, Ermeni, Gürcü, Süryani, Rus, Bizans, Eski Yunan ve Batı kaynakları...” (s. 232)
“Bilim ve Din (03.12.2012, 05.30)
Dün Avustralya’dan geldim. 01 Aralık'ta 23.55’te Katar Hava Yolları'na ait uçak Melbourne havaalanından kalktı. 14,5 saatlik bir yolculuktan sonra 02 Aralık’ta sabahleyin Doha'ya indi. Oradan da 09.00'da kalkan bir uçakla 12.00'de Ankara'ya ulaştım. Bu sefer, dört saat sürdü. Çünkü Türkiye saati bir saat gerideydi. Coğrafya farkından dolayı bu sabah 04.00’te uyandım. O zamandan beri düşünüyorum. Her zamanki gibi düşünceler daldan dala atlıyor. Acaba bu, ağaçlar üzerinde yaşadığımız dönemlerden mi kaldı? Hah hah, haaa!... O zaman bedenimiz daldan dala atlıyordu; şimdi düşüncelerimiz. Şaka bir yana Melbourne'ün ulu ağaçlarla dolu ormansı botanik bahçesinde gezerken maymunlardaki o özelliğe gıpta etmedim değil.
Bilim ve din birbirinden bağımsızdır derken de aslında evrimi düşünüyordum. Hangi konuda olursa olsun, evrim, büyük patlama, fizik, astronomi, sosyoloji, dil... Bilim, araştırma ve inceleme yaparken bağımsızdır. Yani din, dinin kutsal metinleri böyle diyor, o hâlde bunlardan hareket etmeli veya vardığım sonuçlar bunlara aykırı olmamalı gibi bir düşünce tarzı, bir yöntem bilimde söz konusu olamaz.
Aynı şekilde dinler ve dinlerle ilgili inançlar da bilimin mihengine vurulamaz; bilimle kanıtlanmaya çalışılamaz.
Tabii bu ilke, bilim dinle, din de bilimle ilgilenmez anlamına gelmez. Mesela bilim, dinlerin mahiyetini, çıkışını, sosyolojisini, psikolojisini, tarihini, ritüellerini vb. şeyleri inceleme konusu yapar. Bunları yaparken de yine yöntem olarak dinden bağımsızdır. Din de bilim ve bilime giden yollar olarak düşünce, araştırma, gözleme, deneme vb. şeyler hakkında değer yargılarında bulunabilir. Şart değildir ama bulunabilir.
Sonuç olarak anlatmak istediğim ikisinin birbirini kanıtlamaya; birinin diğeriyle ayakta durmaya ihtiyacı yoktur; böyle bir şart da yoktur; ikisi ayrı kategorilerdir.” (s. 232-233)
***
“Meseleler Defteri” bize çok şey hatırlatıyor.
Okumak lâzım.
Öcalan’ın açıklaması bir şey ifade ediyor mu?!
‘Arvâsî’nin Fikrî Mücadelesi’
Ali Kemal Özcan: İmralı’ya gidenler Öcalan’ın tabutuna çivi çakıyorlar
‘Hocalı katliamı’nı hatırlarken... Yakınlaşalım mı, uzaklaşalım mı?
Emriniz olur! Şeyh Said başımızın tacı!
Eş başkanlık sistemi niçin kaldırılmıyor?!
Kemalizm üzerinden Türk düşmanlığı
Türk diline gönül vermişti
Kin insanı nereye götürür?
Hüda Parlılar Siyonistlere hizmette ABD’yle yarışıyorlar









