Sahiden çok üzgünüm biliyor musunuz?
TRT’nin bu gibi konularla kamuoyunda tartıştırılması…
Prestijine zarar verilmesi…
Onun tarihine ve dünlerden bugüne yaptıkları güzel şeylere haksızlık olduğu için çok üzgünüm!
*
Diğer taraftan kişiliğine…
Yazarlığına…
Ve ilişkilerindeki samimiyetine…
Eleştirilerindeki objektifliğine, son zamanlarda daha da çok inandığım Sayın Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hakkında, TRT’de yayımlanan ‘Mehmet Fetihler ‘Fatihi dizisi içerisinde (Soy isim tam olarak söylenmese de kastedilen şey çok açık olarak odur ve), kendisine yapılan bu seviyesiz söylemlere çok üzüldüm.
*
Burada şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ben kendi adıma epey zamandır kendisini yakinen tanıdığım, ancak şu bir, bir buçuk yıldır daha bir dostane ilişkiler içinde tanıma fırsatı bulduğum…
Kendisiyle…
Siyaset…
Dinsel…
Beşerî ilişkiler anlamlarında karşılıklı olarak çok güzel keyifli sohbetler ettiğim, önceden kendisine soğuk durmamla birlikte…
Kendisini tanıdıkça:
İyi bir dost…
Samimi bir insan…
İyi bir tarihçi olduğuna şu küçücük aklımla ikna olduğumu söyleyebilirim.
*
Kaldı ki Sayın Ahmet Şimşirgil eleştirilerinde:
Önyargısız…
Samimi…
Ve karşı tarafı asla incitme ve kırma niyeti olmayan, her zaman seviyeli bir tartışmanın tarafı olabilmeyi başardığına inandığım naif bir akademisyen ve yazardır
*
TRT’deki diziye yönelik, haklı ve kibar bir eleştiride bulunmuş, ancak kendisi kamuoyu önünde çok ağır ithamların muhatabı olmuştur.
Ne acı!
*
Ahmet Şimşirgil’in -tanıdığım yönüyle- söylemi kibar, yaklaşımı insanidir…
Kişiliği, dürüst, samimi, güvenilir ve son derece kibar ve nazik bir insandır.
*
Şimdi de Mesleğinde çok başarılı grafik çizen Gazeteci Sayın Cüneyt Özdemir de bu konuyu oldukça komik bularak samimi eleştirisini kanalında kamuoyu ile paylaşmıştır.
“Bir adam geliyor tarihi bir diziyi eleştiriyor. Ve sen o tarihi dizide Fatih Sultan Mehmet’e laf sokuştutturuyorsun.” diyor gazeteci Özdemir.
*
Doğru söylüyor.
Olacak şey mi bu?
Bir senarist yaptığı işe…
Bir yapımcı ortaya çıkaracağı esere…
Ve vatandaşın vergileriyle topluma güzel, değerli, eğitici ve öğretici…
Toplumu ayrıştırıcı değil, birleştirici programlarla yaşamasına neden olan, halkın taktirini kazanacağı işler yapması gerekirken, böyle bir saçmalığı o tarihi dizinin içine sıkıştırarak, İnanıyorum ki TRT’ye çok büyük haksızlık yapılmıştır.
Ben kendilerini alkışlıyorum!
*
Sahiden de Cüneyt Özdemir’in de dediği gibi:
“Hani kimse de demiyor ki ‘Senarist kardeşim, belki de ona göre de bakmak lâzım. Belki Ahmet Bey de doğru söylüyordur. Neden kulak vermiyoruz ki?” demiyor.
“Yapımcı demiyor ki ‘Yahu burası TRT, milletin parasıyla biz burada dizi yapıyoruz.
Güzel de diziler yapıyoruz.
Ayıp olur yani. Her eleştiriye de cevap mı vereceğiz?
Fatih Sultan Mehmet’in ağzından adamı yermek yakışır mı?’ demiyor.
Ya da TRT’de kimse demiyor ki:
‘Ya arkadaş siz bizimle kafa mı buluyorsunuz!
Tarihi dizi çekiyorsunuz.
Bir adam eleştirdi diye bunu mu yapacaksınız, demiyor.’ diyor” ve ekliyor:
“TRT dediğin, böyle bir noktaya gelmiş baksanıza.” diyerek, noktayı koyuyor Cüneyt Özdemir.
*
Doğrusunu isterseniz ben TRT’nin tüzel kişiliğine tek kelime edemem. Ancak o tüzel kişiliği dolduran gerçek kişiler, sanki TRT’nin altında kalmışlar gibi geliyor bana.
İlle de liyakat… ille de edep!
