Bugün 30 Ağustos... Zafer Bayramı... Böyle bir günde Genelkurmay Başkanı’nın ne dediğine bakılır... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 30 Ağustos zaferinin Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanına giden yolda önemli bir kilometre taşı olurken diğer yandan dünyanın dört bir yanında esaret altında inleyen milletleri bağımsızlık mücadelelerinde yüreklendiren bir örnek teşkil ettiğini bildirdi.
Hemen insanın aklına şu soru geliyor:
-Peki ya bugün? Türkiye, dünyanın dört bir yanında, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de ve Doğu Türkistan’da neye hizmet ediyor veya nasıl bir modele örnek teşkil ediyor?
***
Mustafa Kemal Paşa, 7 Temmuz 1922’de Sovyet elçisi Aralov’un, İran elçisi Mümtazüddevle onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada “Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi adına ve hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve çabuk bitebilirdi. Türkiye büyük ve önemli bir çaba harcıyor. Çünkü savunduğu, bütün ezilen ulusların, bütün Doğu’nun davasıdır ve bunu sonuna getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan doğu uluslarının, beraber yürüyeceğinden emindir” demişti...
Bugün Türkiye ile beraber olan Doğu ulusu kalmış mıdır? Türkiye. İran, Irak, Suriye, Mısır, ve Libya ile bareber mi yürümektedir? Türkiye, Türk Cumhuriyetleri ile beraber mi yürümektedir?
***
Büyük Zafer’in mazlum milletlere örnek teşkil ettiğini söyleyen, sadece Türkler değil, o milletlerin ta kendisidir.
Hindistan’ın Meclis Başkanı Sir Abdürrahim, “Atatürk, yalnız Türkiye’ye değil, bütün Doğu dünyasına kurtuluş yolunu göstermiştir” diyecekti. Hint Parlamento Kurulu Başkanı Sucheta Kripalani de “Atatürk, yalnız Türk Ulusu’nun değil, özgürlüğü uğrunda savaşan bütün ulusların önderiydi. O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk” diyecekti...
Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah “O, Türkiye’yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispatladı.. Kemal Atatürk’ün ölümüyle, Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde, Hint Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ razı olacaklar mı?” diye soracaktı...
Türk zaferinin, mazlum milletlere nasıl örnek teşkil ettiğini Tunus’tan Afganistan’a kadar pek çok devlet adamının konuşmasında bulmak mümkündür.
***
Türkiye, Adnan Menderes döneminde Cezayir’in bağımsızlığına hayır oyu vererek, Atatürk politikasını, yani mazlum milletlerin uyanışına öncülük etmek görevini bir kenara bıraktığını gösterdi. Turgut Özal’ın, “bir koyup üç almak” diye özetlediği politika ise, Türk topraklarına Çekiç Güç davet ederek Irak’ı parçalamak ve Körfez Savaşı’nda Türkiye’yi kullandırmaktı.
Tayyip Erdoğan döneminde, Türkiye’ye Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı görevi, yani “Küresel Haçlı Seferi’nin yol göstericisi” rolü verildi. Afganistan, Irak ve Libya işgallerinde hep Türkiye kullanıldı, halen de kullanılıyor.
Bugün Türkiye, Suriye ile birlikte operasyonun artık kendisine yönelmesinden endişe etmeye başladı.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, “Atatürk ve silah arkadaşlarının kazanımlarının korunması” için canların feda eden şehitlerden bahsediyor.
Bugün, bu kazanımlar birer birer ortadan kaldırılıyor, bir muhalefet partisi lideri, “Vatan elden gidiyor, farkında mısınız?” diye bağırıyor... Bu utanç, sadece AKP’ye ait değildir. Bu utanç, olup biteni seyreden herkese aittir...
