İYİ Parti ve Meral Akşener'i seçime sokmamak maksadıyla 24 Haziran gibi çok erken bir tarihe çekilen "baskın seçim" kararına karşı muhalefetin bir değil birkaç "karşı atak" yapması gerekiyordu. Yüksek Seçim Kurulu da gecikmeli olarak, ancak bu karardan sonra, İYİ Parti'nin seçime katılabileceğine karar verebilmiştir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik bayramında, millet iradesinin sandığa yansıyabilmesi adına neşe doluyor insan! AKP sözcülerinin bu adımı ahlâk dışı diye nitelendirmesi komiktir. İYİ Parti ve Meral Akşener'e engel çıkarmak ahlâk içi miydi? Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını da Deniz Baykal liderliğindeki CHP kaldırmamış mıydı? Bu da benzer bir süreçtir.
CHP'li 15 milletvekilinin istifa ederek İYİ Parti'ye katılması muhalefetin karşı ataklarından sadece birisidir. Çünkü iktidar kanadı, demokrasiye tuzak üzerine tuzak kurmuştur.
***
Tuzakları bozmak için önceden belirlenmiş siyasi davranış modellerine göre düşünmemek, duruma göre taktik değiştirmek gerekir.
Zira baskın seçim kararı bütün dengeleri değiştirmiştir. Baskın basanındır! Bu itibarla muhalefet de kaybı önlemek için karşı baskınlar yapmak durumundadır. O halde İlhan Cihaner gibi "CHP sol partidir" diyerek ideolojik kalıpları öne sürmek, bu gelişmelere karşısında çözümsüzlüğü önermek olur. Diyelim ki en iyi solcu bulundu ve Cumhurbaşkanı adayı yapıldı. Alacağı oy en fazla yüzde 30'dur. Kaybedileceği belli bir mücadeleye girmek akıl işi midir?
Kaldı ki Tayyip Erdoğan da ısrarla Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı olmaya davet ediyor? Sebebi belli değil mi? 12 Eylül 2010 referandumunu hatırlayın! O zamanki propaganda cümlesi neydi unuttunuz mu? "Alevi hâkimler gidecek, Müslüman hâkimler gelecek" diyorlardı değil mi? Ne oldu? Yüzde 60 ile kazandılar ve yüksek yargıyı, FETÖ'ye teslim ettiler. Türkiye bu referandumda "evet" çıkması yüzünden 15 Temmuz'u yaşadı. Çünkü yüksek yargının ele geçirilmesi, FETÖ'nün gücünü zirveye taşımış oldu.
Ayrıca Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun alevi oluşunu seçim kürsülerinde hatırlatmadı mı?
Son tahlilde CHP, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran partidir ve bu işin solu sağı, Sünnisi, Alevisi yoktur! Fakat seçmen davranışını da hesap etmek gerekir.
***
Süleyman Demirel'in, yaşarken her vesileyle hatırlattığı gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süredir… İktidar kanadı, İYİ Parti ve Meral Akşener'i engellemek için burada zikretmeyi doğru bulmadığım başka yollar da deneyecektir.
Çünkü onlar için iktidarı elde tutmak, sadece rejim değişikliğini tamamlamak adına gerekli değildir; iktidarda kalmak, işlenen büyük suçların hesabını vermemek için de bir hayat-memat meselesidir. Bu yüzden iktidar kanadı, ilk turda işi bitirmek istiyor. Dolayısıyla, başlangıçta doğru tespit edilen; herkesin kendi adayını göstermesi, Erdoğan ile birlikte ilk ikiye giren adayın ikinci turda desteklenmesi görüşünün, medyaya el konulması, baskın seçim kararı ve 2 milyon 537 bin sahte seçmen karşısında geçerliliği kalmamıştır.
***
Muhalefetin ortak aday göstermesi, en büyük karşı atak olur. Bu düşüncemi "Karşı atak: Akşener'de birleşmek!" başlıklı yazımda ifade etmiştim. Bunun sebebi şuydu: Bir defa Türk seçmeni, güçlü lidere, her türlü engellemeye rağmen kararlılıkla yoluna devam eden lidere destek veriyor. Bu niteliklere sahip, siyasi hayatıyla, mücadelesiyle öne çıkan başka bir kişi daha olsaydı, şimdiye kadar birkaç adım öne çıkardı değil mi?
Baskın seçime karşı, "karşı atak" ile eyleme geçilmesi doğru bir adımdır ama yeterli değildir. Bu adımın, "ortak aday" ile sonuç alacağını düşünüyorum.
