Bu zamanda ev alınır mı?
Son günlerde en çok sorulan soruların başında ev alınır mı geliyor.
Zira kriz dünya ile birlikte Türkiye’yi de sarmış durumda.
Ev fiyatları yeterince düştü mü?
Bu soruya yanıt vermek için ilk olarak dünyadaki örneklerine bakmak lazım.
Amerika’da konut fiyatlarında şu ana kadar, yani yaklaşık 13 aydır yüzde 50’ye yakın bir fiyat düşüşü oldu.
Bu düşüşle birlikte 2007 yılında 200 bin USD olan bir evin fiyatı şu anda 90 bin ile 110 bin dolar arasında.
Bu düşüşe ve Amerika’da konut finansmanına yönelik paketlere rağmen ev satışları şu ana kadar canlanmadı ve aksine sürekli düşüyor. Özellikle kredisini ödeyemeyenlerin icra satışı sayısında ise hızlı bir yükseliş var.
Gelelim Avrupa’ya.
Avrupa krizle Amerika’dan 6 ay sonra tanıştı ama şu an durumu Amerika’dan daha kötü. Aralarında binlerce Türk’ün de bulunduğu kişilerin evleri banka borçlarından dolayı haraç mezat satılıyor. Fiyatlar 3 ay önce dibe vurdu denildi, ama şu an bu dibin yüzde 20 daha altına gelindiği ifade ediliyor. 110 bin euro’ya satın alınan bir ev bugün Almanya’da 70 bin euro’ya alıcı bulamıyor.
Bizi asıl ilgilendiren Türkiye’de durum nasıl?
Alan yok, satan çok ama fiyatlar halen kriz öncesine yakın seviyede. Satıcı halen ısrarla alıcının gelmesini bekliyor.
Ufukta yeni alıcı görünmüyor. Zira kriz Türkiye’yi ciddi anlamda etkiledi.
Konut sektörünün neden halen burnundan kıl aldırmadığı bilinmez bir denklem. Ancak bir gerçek var ki Türkiye’de konut sektörü öyle bir yıl veya iki yılda toparlanacak gibi değil.
Son günlerde ünlü bir inşaat şirketinin sahibinin demeçleri gazetelerin birinci sayfasında yer alıyor.
2009 yılında konut fiyatlarının patlayacağını ve ev almanın tam zamanı olduğunu söylüyor.
Arabasını park ettiği gece kulübünün otoparkçısına 100 lira bahşiş vererek de gazetelere manşet olan bu inşaatçı beyefendi tamamen psikolojinin kurallarına göre oynuyor.
Bankaların faizleri bir bir indirmesi de konut sektörünün canlanması için bir çözüm değildir.
Çünkü Türkiye’nin kendi gerçeği vardır.
Bir yıl içerisinde hükümetin yaptığı zamlar ve geçinme endeksi ortadadır. Her gün onbinlerce kişi işsiz kalıyor.
Türkiye hızla fakirleşiyor.
Yani Türkiye’de artık el gömleği ile gerdeğe girecek kesim de kalmadı, onlar eridi bitti, yok oldu.
Parası olan kesim de zaten başını sokacak bir evin sahibi.
Tüm bunları göz önüne alarak bir değerlendirme yaparsak Türkiye’de her zaman olduğu gibi bize bir şey olmaz felsefesinin egemenliğini görüyoruz ve konut sektöründeki büyük krizi önemsemiyoruz. 2009 yılı konut sektörü için gerçekten kötü olacaktır.
Vatandaşların bazı gazete ve TV haberlerine bakarak konut fiyatları patlayacak diyerek borçlanmamasını öneriyorum. Zira her konuda olduğu gibi ülkemizde kriz de biraz geç algılanıyor.
Türkiye büyük bir konut krizi ile karşı karşıya.
Hele banka kredisiyle konut almak intihar etmekten başka bir şey değildir.