Bu seçim son Çanakkale’dir!
1918’in Çanakkale’si ne ise 2015’in 12 Haziran’ı işte tam da odur.
Çünkü Çanakkale, arkasına devasa savaş teknolojisine rağmen kendisine güvenmeyen İngiliz, Fransız ve İtalya’nın dünyanın dört bir yanındaki müstemlekelerinden asker toplayarak Türk’ü bu topraklarda silip atma, en azından, Türk bayrağının yanına yeni bayraklar ilave etme savaşıdır. O savaşta Türk milletinin yanında görülen Almanya bile aslında savaş sonunda Türk’e ait ne varsa onun sahibi olma hesabını yapan bir Türk-İslâm düşmanıdır.
2015 Haziranı sandık başına giderken Türk milletini sevk ve idare edenlerin, “Lazıyla, Kürdüyle, Türküyle, Abazasıyla, Çerkeziyle” diyerek Çanakkale’yi geçmek için yüklenenlerin, “Ermeni”, “Rum”, “Kürdistan” demeleri arasında ne fark var? Mesele dün Osmanlı’yı parçalayıp yeni devletler kurmak, bu topraklara yeni bayraklar ilave etmekti, bugün de’85 Adam çıkmış, PKK’ya akıl veriyor. “Nevruz’da diyor, Diyarbakır’da toplanan yüz binlerin arasında Türk bayrakları da olsa fena mı olur?” Öyle ya, Öcalan posteri olacak, “Bayrak” diye PKK çaputu asılacak, Türk bayrağı da olsun ki, millet pirelenmesin, “He ya, bak PKK bölünmek istemiyor, onca güvenlik güçlerini, onca sivili Türk milletinden ayrılmamak için katletmiş” öyle mi?
Bir milletin en büyük değerlerinden biri olan Bayrağı, millî birlik ve bütünlüğün sembolü milletin parçalanması için, milletin aleyhine böylesine kullanılabilir mi? Bari oldu olacak bir “Lazistan” bir “Çerkezistan” bir “Ermenistan” bayrağı da tutuşturulsun Nevruz’daki katillerin kanlı ellerine! Zaten, “Ermeni soykırımını tanıyoruz” diyen bu ihanet çetesi muhtemelen Erivan, o da olmazsa Ermeni diyasporasından davetlileri Diyarbakır’da ağırlayacaktır.
Çünkü orası onlar için Türkiye değil, “Kürdistan” dır. Hadi onlar rüya görüyor diyelim, 2015 Haziran’ında sandıktan Başkanlık isteyen Erdoğan bile Barzani’yi Diyarbakır’da, “Kürdistan’a hoş geldin” diyerek ağırlamamış mıydı? Türk askerine katil ve işgalci diyen çalgıcıları gözyaşları içersinde dinleyen ve alkışlayanlar kimlerdi?
Dün Türk milletini bu topraklardan silmek için Çanakkale’ye yüklenenler bugün PKK’nın ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin sahipleridir. Türkiye’yi yönetenler de katil Öcalan’ı muhatap alıp onunla masaya oturan Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkan’larından başkası değildir. Öyleyse bizim 1918’in Çanakkale’si ne ise, doğuracak sonuçları itibariyle 2015 Haziran seçimleri işte tam da odur, dememiz komplo teorisi değil, bizzat ağızlardan dökülen, kâğıtlara geçirilen, masada tartışılan gerçektir. “Silah bırakma” palavradır, çünkü silahı elinde tutanlar, “Bırakmayacağız” demekte, bizzat Öcalan ise, “100 bin kişilik Kürdistan ordusu kurulması talimatını” vermiş bulunmaktadır.
Dün Çanakkale’yi geçemeyenler 2015 Haziran’ında yapılacak seçimlerde Çanakkale’yi geçebilecekler mi, asıl mesele bu...