Bu kadarını Ali Kemal bile yapmazdı!

Hani Milli Eğitim Bakanlığı, lise edebiyat kitaplarına “Türkler 1 milyon Ermeni’yi 30 bin Kürt’ü kesti” diyen Orhan Pamuk’tan alıntılar serpiştirmişti ya; aynı konuda önemli bir gelişme daha var. Programa Orhan Pamuk dahil edilirken, ünlü şair ve yazar Yahya Akengin’e ait metinler, onbeş yıldan beri okutulmakta olduğu ders kitaplarından çıkarıldı. Yahya Akengin’in, ders kitaplarında yer alan metinlerinden “Eski Çarıklar”da, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin cephe gerisindeki ihanetleri söz konusu edilmekteydi.

* * *

Lise ders kitapları edebiyat programını hazırlama görevi, müsteşar Nejat Birinci tarafından Prof. Dr. Şerif Aktaş ve Prof. Dr. Ramazan Kaplan’a havale edilmişti. Kararı bu iki profesörün verdiği biliniyor.
Ben İstanbul Hukuk’tan önce Gazi Eğitim’de bir süre okumuştum. Yahya Akengin hocalarımız arasındaydı. Konuyu kendisine sordum. Yahya Hoca net konuştu:
“Durum gayet açıktır. ‘Ermeniler komşularını arkadan vurdu’ diyen ben, Bakanlık tarafından sakıncalı sayılıyorum, ‘Bir milyon Ermeni’yi kestik’ diyen yazar O. Pamuk makbul sayılıyor ve tercih ediliyor. Böyle bir olay mütareke yıllarının Bakanı Ali Kemal döneminde bile milli öfkeye maruz kalırdı. Ancak şimdi sadece Yeniçağ’ın manşetiyle duyulabilmiş oldu. Aslında bu konuyu daha önceleri Yeniçağ’da Abdullah Özdoğan ele almıştı. Fakat Türkiye’de kamuoyu öylesine uyutuldu ve o hale getirildi ki ihanetlerde bile ‘hikmet’ arayanların sayısı çoğalmaya başladı.
Aynı Milli Eğitim Bakanı, Bakanlığın ‘Türk Klasikleri’ serisinden ‘Türk’ kelimesini kaldırdı ve hiçbir tepkiyle karşılaşmadı.
Durum böyle olunca da Bakanlığın ‘milli’ sıfatı fiilen devre dışı bırakılmış oluyor. Bugün uluslararası zeminlerde Ermeni diasporasının en önemli dayanaklarından birisi O. Pamuk’tur. ‘Bakın’ diyorlar, ‘Türklerin Nobel ödüllü yazarı O. Pamuk da bizim tezlerimizi doğrulamaktadır...’ Ve ben buna yurtdışındaki konuşmalarda şahit olanlardanım.
Gerek Bakan Çelik, gerek O’nun müsteşarı Birinci, gerekse edebiyat programını hazırlayan Aktaş ve Kaplan bu ülkede kariyerlerini yaparken milliyetçi büyük potansiyele yaslanmışlardır. Ancak demek ki herkesin bir de görünmeyen yüzü oluyormuş. Onu görmek için makam, mevki ve benzeri bazı çıkarları yakalayana kadar suskunluklarını korumaları ve bunları elde edince de asıl yüzlerini sergilemeleri gerekiyormuş.”

* * *


Aynı yazarın şimdi de Kültür Bakanlığı tarafından ödüllendirilmekte olduğunu hatırlatan Akengin, “Kültür Bakanlığı, bu yılki Frankfurt Kitap Fuarı’nda, O. Pamuk’u şeref konuğu yapacakmış, eğer kendi halkına iftira ile ihanet etmek insanlara ‘şeref’ kazandırıyorsa, şeref kavramını yeniden gözden geçirmek gerekir” diyor.
Yahya Akengin, bu konularda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de oyuna getirildiğini belirterek şu bilgileri veriyor:
“Genel Sekreter Mustafa İsen’in telkinleri ile Türklere aptal, cahil, kafasız milliyetçi ve Ermeni katili diyen ve kitaplarında bunu işlediği için şöhret yapılan Elif Şafak da Cumhurbaşkanı’nın şeref konuğu edilmiştir. Cumhurbaşkanı bir yazarın kitaplarının mahiyetini bilemeyebilir. Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri İsen, bir edebiyatçı olarak bilinmektedir. Kişilerdeki bazı dönüşüm ve değişimleri gördükçe insan ne diyeceğini şaşırıyor.”

Yazarın Diğer Yazıları