"Bu defa AKP'yi tek getirmeyecekler"
Kazlıçeşme’deki miting alanına saat 13.00’te gittim. Bahçelievler’de araç bekleyen topluluklar gördüm. Meydanda ise henüz 10 bin bin kişi vardı. Halk arasında gezerken, tanıyanlarla sohbete başladık. Birinden ayrılıp diğeri ile konuşurken zaman su gibi akıp geçti. Saat 15.00’te meydanın üçte ikisi dolmuştu. Surlardan içeri bir insan seli akıyordu. Meydandan çıkıp sahil yoluna bir bakayım dedim. Bakırköy’den Kazlıçeşme’ye kadar bir ordu gibi gelenler vardı. Önde yürüyen grup Silivri’den gelmişti. Miting meydanında, İstanbul dışından gelen hiçbir gruba rastlamadım. Üsküdar’dan, Kadıköy’den gemiyle gelenler Bakırköy sahiline birikmişti. Daha onlar da Kazlıçeşme’ye kadar yürüyecekti.
Zeytinburnu’ndan gelenler pankartları ile birlikte ön safları tutmuşlardı. Bağcılar, Hisarüstü derken bütün gruplar, sel sularının bir ovayı istila etmesi gibi alanın tamamını kapladılar.
***
İlk okuduğum pankartlardan birinde “Kuvayı Milliye ruhu yeniden yükseliyor” yazıyordu. İlk duyduğum değerlendirme ise bir kadının söylediği “Bu seçim, Türkiye’nin son şansı” cümlesi idi. AKP lambası şeklinde bir pankart hazırlanmış, altı ışığın üzerine “sömürü, baskı, yalan, yandaş, şifre, hortum” kelimeleri yazılmıştı..
Birinde “Kimyası bozulanların tedavisi Pensilvanya’da” , diğerinde, “Korku toplumuna hayır, özgürlüğe evet”, denilmişti.. Karikatür düşmanlığı da “Halkın yüzünün gülmesinden rahatsız olmak”la suçlanıyordu.
Üsküdar grubundan Çetin Çil, “Artık AKP’nin pili bitti. Tek başına iktidar artık hayal onlar için. Halkın yüzde 65-70’i CHP-MHP koalisyonu istiyor. Halk bu iktidara dersini verecektir. Tayyip Erdoğan çılgın proje için bir işadamının 30 milyar dolar teklif ettiğini övünerek söyledi. Basın bu işadamının bugüne kadar ne kadar vergi verdiğini araştırdı mı?” derken sohbetimizi dinleyen bir vatandaş da “Çılgın proje deyo, halk acından öleyo” diye parantez açtı. Çetin Çil, sözlerini, “Necmettin Erbakan rahmetlinin kemikleri sızlıyor. O, samimi bir Müslümandı ve milliydi. AKP politikaları ise İslam’a da, İslam dünyasına da zarar veriyor” diye bitirdi.
***
Bir iki adım ötede, dev bir afiş açıldı: “Gemiciğe mazot 1,9, çiftçiye 3,9.. Telekom’u, TEKEL’i, topraklarımızı satacağım dedim. Hayaldi, gerçek oldu. İmza: Yürütmenin başı R. T. Erdoğan..”
Başka bir pankartta da aynı mesaj vardı: “Kasımpaşa imamı, kaça sattın vatanı?..”
Bir ihtiyar delikanlı ise meydanın ortalarında bir yerde küçük bir pankart taşıyordu:
“Çankaya’ya kar yağıyor, üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?”
***
Karslı ve Azeri olduğunu belirten
İ. Karadağ ise “Sizi her gün okuyorum. Sizinle tanışmaktan gurur duyuyorum” dedikten sonra “Türkiye’yi 150 bin kişilik bir zümre yönetiyor. Bir ulusu toptan yok etmek istiyorlar. Bilinçaltında bir travma yarattılar; Türk’ün ruhunu çaldılar” diye konuştu.
Evden çıkmadan önce NTV’de bir seçim programı yayınlanıyordu. Bursalı bir dernek temsilcisi, “Bursa’da hiçbir parti, seçilebilir yerden dağlı dediğimiz Yörük-Türkmenlernden bir kişiyi bile aday göstermedi” diyordu.
İ. Karadağ, öz be öz Türk olan Alevilerin Türkiye’nin temel direklerinden biri olduğunu, Tayyip Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsında Alevilere yönelik ayırımcı söylemlerine karşı, Devlet Bahçeli’nin buna karşı çıkışını da takdir ettiğini belirtti.
***
İstanbul Umum Pazarcılar Derneği Başkanı Cemil Ertal ise şöyle konuştu: “İstanbul’da 40 bin pazarcı var. Pazarcı esnafı genel olarak muhafazakardır. Yani ekonomi nereye giderse gitsin, dini siyaset yapanlara oy veren çoktur. Fakat bu defa en fanatikler bile, artık AKP’ye oy vermeyeceğine dair namus sözü veriyor. Yolda gelirken Karagümrük’te dört yaşlı ve başörtülü kadın otobüs durağında konuşuyordu. Hepsi emekli.. Geçinemiyorlarmış. AKP’ye lanet okudular. Biri hiç oy vermediği halde bu defa CHP’ye, diğeri ise yine hiç oy vermediği halde MHP’ye oy vereceğini söyledi..”
***
İzin istiyorum, başka bir vatandaş geliyor; “Biz CHP olarak bu defa sağlamız. İnşallah MHP de fire vermez de bunlardan kurtuluruz. Başbakan’a bak.. Vatan için canını, kanını feda etmiş Engin Alan’a laf söylüyor. Türkiye adına utanç verici” diyor.
Meydana yeni gruplar giriyor. Pankartlarından birinde “Sanata ucube, sanatçıya müsvette, Recebin anladığı sanat izlediği kasette” diyor. Aradan “Hepimiz eşkıyayız” pankartını görüyorum. Yollarda Atatürk resimli tişortlar ve kravatlar satılıyor. Bir başka pankartta, “80 yıllık birikimi 8 yılda sattın” diyor.
Gazeteye dönerken, taksi şoförü, “Abi bu defa AKP’yi tek getirmeyecekler” diyor. “Kim getirmeyecek, dış güçler mi, halk mı?” diye soruyorum. “Halk getirmeyecek abi halk.. İnşallah gelmezler de milletin yüzü güler. Hopalılara helal olsun” diyor..