ABD’nin küresel hamlesinin bir ayağı, Afganistan üzerinden Orta Asya’ya açılmaktı. Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’dan yüz bulamadı, Özbekistan ve Kırgızistan’a ise üs kurdu. Özbekistan, iç işlerine karıştığı gerekçesiyle ABD üssünü tasfiye etti. Kırgızistan da Rusya ile kredi anlaşması yaparak, ABD üssünü kapatma kararı aldı.
Ve bu gelişme sonunda Kırgızistan hükümeti, parlamentodan, Bişkek’teki Amerikan askeri hava üssüyle ilgili 14 Aralık 2001 tarihli anlaşmanın iptalini istedi.
Obama, ABD Başkanı seçilmeden önce ağırlığı Afganistan operasyonuna vereceklerini söylemişti.
ABD’nin Kırgızistan’daki üssünü kaybetmesi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Asya ile ilgili bölümünün çökmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla ellerinde Ortadoğu ve Afrika kalıyor.

* * *

Ortadoğu konusunda ise ilginç gelişmeler var.
Abu Dabi’de bir araya gelen Arap ülkeleri dışişleri bakanları, Hamas’a değil, Mahmud Abbas’ın liderliğini yaptığı Filistin Yönetimi’ne destek verdi. Yapılan açıklamada, “Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından rahatsızlık duyulduğu” ifade edildi.
Bu açıklama, Tayyip Erdoğan’ın Arap ülkelerinin liderliğine soyunma denemesinin tutmadığını gösteriyor. Suudi Arabistan ise zaten bir süredir Amerikan politikalarından rahatsızlığını gizlemiyor.
Bu sebeple, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Suudi Arabistan ziyareti önem kazanıyor.
Türk-Arap İşadamları Derneği Başkanı Doğan Narin, Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Suriye’den birçok firmanın Türkiye’de yatırıma hazırlandığını söyledi.
Suudi Arabistan etkisindeki Körfez ülkelerinin de Türkiye’de yatırım yapmaya hazırlanması da ABD’nin kayıp hanesine yazılmalıdır. Çünkü petrodolarlar, Amerikan bankalarına yatacaktı.

* * *

Geriye kalıyor Afrika!
ABD’nin Afrika’da tutunmasının önünde Avrupa engeli var. Çünkü bu coğrafya, Avrupa’nın sömürgeci devletleri tarafından paylaşılmış durumda! Peki ABD, hangi coğrafyaya dayanarak gücünü koruyacak?
NATO’dan çok NATO’cu kesilenler, bu tabloyu değerlendirirse kendileri açısından iyi olur.

* * *

Açık İstihbarat sitesinde Meyyal Uygur imzalı yazıda önemli bir bilgi veriliyor:
“Davos’ta olanlar nedense beni Ocak 2007’ye götürdü; Türkiye dahil 36 Avrupa ülkesindeki Yahudi toplumlarını çatısı altında toplayan Paris Merkezli Avrupa Musevi Kongresi’nin Başkanı Pierre Besnainou-Erdoğan görüşmesine.. O günlerde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ‘Yahudi soykırımı efsane’ demiş, buna öfkelenen Besnainou da, Avrupalı liderlere, İran ve Ahmedinejad’a, gerekli tüm yaptırımları uygulamaları çağrısında bulunmuştu.
Kısa bir süre sonra da Türkiye’ye gelip, Başbakanlığın personelin kullandığı yan kapısından girerek, Erdoğan’la görüşmüştü. Görüşmeden görüntü dahi alınmasına izin verilmemişti ama Besnainou, ‘Çok ilginç bir görüşme’de bulunduklarını açıklamıştı.
Besnainou-Gül görüşmesi ise tamamen gizli tutulmuştu.
İşte bu görüşmelerden sonra Besnainou, 15 Şubat 2007’de İsrail’in Haaretz Gazetesi’nde bir yazı yazdı. Ve bu yazıda, Türkiye ziyaretinde, ‘Başbakan Erdoğan’a, Ortadoğu’da lider rolü oynayabileceğini’ söylediğini açıkladı, ‘İslam dünyası Ahmedinejad’dan daha iyi sözcüyü hak ediyor... Erdoğan’ın, İslam dünyasının sözcüsü olması gerekiyor’ diye de ekledi. Daha önemlisi Besnainou’nun iddiasına göre, ‘Erdoğan da bu analizleri’ onaylıyor’du!

* * *

Arap ülkeleri dışişleri bakanlarının son açıklaması, Tayyip Erdoğan’dan halife çıkarmak diye bir Lübnanlının özetlediği Yahudi projesinin de çöktüğünü gösteriyor.
Bu da mı komplo Fehmi Koru?