Bu bir aile filmidir!

Böyle bir aile, abartılmış Hollywood filmlerinde olabilir ancak...

Diyaloglara bakar mısınız:

- Artık bizi temsil edemezsin!..

- Sen ajansın!.. Paralelin kucağına oturdun!..

- Hain!.. Şerefsiz!.. Eksik haysiyetli!..

- Paralel yapının talimatıyla fitne ateşi yakıyorsun!..

- Başkenti parsel parsel sattın!.. 100 dosyan var!..

- 8 Haziran'da her şeyi açıklayacağım!..

Bu son derece nezih tartışmanın ardından devreye kabineden üyeler girdi... Dönemin Enerji Bakanı konunun 'aile içi mesele' olduğunu söyledi ve konu 'aile içinde' kapandı... 8 Haziran'da o 100 dosya ve başkentin parsel parsel nasıl satıldığıyla ilgili kimse konuşmadı...

Konunun muhatapları, yani aile fertleri, filmlerdeki gibi bir bağ evinde topluca intihar ederler mi diye düşünürken bizler, aileden yine tuhaf sesler çıktı...

Karısının adına özel okul açılacak kadar FETÖ'nün muhabbetini kazanmış belediyeci, 15 Temmuz'dan beri telaş içinde 'darbe Başbakanı' yaftası yapıştırırken, bu defa yine aileden mâlûm kardeşini buldu... "Gezi'den sonra FETÖ işte bunu Başbakan yapacaktı" diye onu hedef gösterdi...

Ailede herkeste dil bir karış olunca o da cevabı yapıştırmakta gecikmedi: "Bir Hint atasözü der ki, eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir..."

Kolpaçino'daki tarikati çırak çıkaracak bir yerdeyiz galiba ve kafamız hâlâ basmıyor!.. Bu kadar pisliğin içinden henüz bir adlî vak'a çıkmadıkça bu ailenin gizemini çözmekte zorlanıyoruz!..

***

Gerçekten film setinde gibiyiz; absürtlüğün sınırlarının zorlandığı bir film setinde...

Her seçim öncesinde kendisine suikast yapılacağı haberlerini yayan, tuhaf bağlantılarını 'üç harfliler'le açıklayarak günahlarından kurtulmaya çalışan, dışarıdan tetiklemeyle Marmara'da deprem haberleri veren değişik bir profille karşı karşıyayız... Diğeri de meseleyi 'ahmaklık'larına bağlamıştı zaten...

Aile içi garabet bunlarla sınırlı kalsa iyi... Belediyeci dolunaylı gece yarısı dayanamıyor ve Reis'in sözcüsüyle ilgili tweet atıyor... Tweetin konusu, WikiLeaks belgelerine göre sözcünün Amerikan bağlantıları...

İddialara göre belediyeci o mesajı trol hesabından atacağına yanlışlıkla kendi hesabından atıyor... Fark eder etmez siliyor ama ne çare, çoktan ekran görüntüsü alınmıştır...

Bunun üzerine belediyeci açıklama yapıyor: "Ben kendisine doğrudan mesaj, yani özel mesaj atacaktım bilgisi olsun diye, yanlış tuşa basmışım böyle oldu!.. "

İşin tuhaf tarafı, söz konusu mesaja bir de başlık koymuş "İB. KALIN" diye... Seri tuhaflıklar burada da devam ediyor... Bir insan özel mesaja niye böyle başlık koyar? Özel mesajı yanlışlıkla genele atmak için hangi tuşa basmak gerekiyor?

Belediyeci durumu toparlamak için sonra üst üste mesajlar yayınlıyor: "Kimse buradan bir ekmek çıkartmaya kalkmasın... İbrahim Kalın kardeşimle de konuştum..."

***

'Kardeş' dediği için anlıyoruz ki bir yandan da 'aile kavramı'na sadık ve 'aile saadeti'nin devamını da istiyor... Gerçekten burada tıbbın ilgi sahasına girecek bir durum var... Bu nasıl bir aile anlayışıdır ki "kardeşim" denilene hitap edilirken 'İB' diye kısaltılır?

Bu nasıl bir aile anlayışıdır ki, biri birine "Şerefsiz" derken, diğeri kardeşlik hukuku çerçevesinde "Paralelin kucağındasın" cevabını lâyık görür... Ailenin üçüncü kişisi "Olur böyle şeyler, büyütmeyelim, biz aileyiz" diyerek durumu toparlar!..

Yeri geldiğinde tuhaf bir saldırganlık ama yeri geldiğinde de tuhaf bir aile içi dayanışma!.. "8 Haziran'da açıklanacak dosyalar ne oldu?" diye soran çıkar umuyorduk, konu kapatıldı... "Başkent parsel parsel satıldıysa, parsel parsel kim aldı?" diye kurcalayan da yok!..

***

Bu tuhaf filmde bildiğimiz şey, birbirine "Ajan, şerefsiz, kucakta, hain, satıcı" diye hitap eden, 'kardeş'inin adını 'İB' diye kısaltan 'tanımlanması zor canlı türleri' var... Bu ilişkileri aklı alan veya benzerine herhangi bir filmde rastlayan varsa haber etsin lütfen!..

Yazarın Diğer Yazıları