Boşlukları dolduralım!

04.11.2005

………………….., İstanbul'da olabilecek bir felakete karşı tedbirlerin en ideal şekilde alınması gerektiğini belirterek, "Yoksa faturası çok ağır olur" şeklinde konuştu…

…………………, Gölcük'teki deprem gerçekleştiğinde Başakşehir'deki binalarda herhangi bir hasar meydana gelmediğini, bu binaların da isabetli, bilime, akla, deneye dayalı yapıldığını depremin ispatladığını dile getirerek, "Çünkü bizim kötü bir huyumuz var; tedbir almayız, faturayı da Allah'a keseriz. Böyle bir yanlış yapamayız. İşte Pakistan'da yaşananları biliyorsunuz. On binlerce kardeşimiz, deprem felaketinde ebediyete intikal etti. Bir o kadarı da yaralı vaziyette. Biz de aynı duruma düşmek istemiyoruz" dedi…

***

13.11.2007

…………………., İstanbul'u yeniden inşa etmek için dev bir çalışma başlattı. TBMM Genel Kurul gündemine gelmeyi bekleyen Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun Tasarısı'nın yasalaşmasının ardından, deprem riski yüksek bölgeler başta olmak üzere, gecekondular ve kaçak binalar yıkılarak, yerlerine modern yerleşim alanları inşa edilecek. Çalışma, 1 milyon 200 bin binayı kapsıyor. Hedef, 1 milyon binanın yıkılması…

Kaçak yapılar (kendi mülkünde olan ama mevzuata aykırı yapılanlar) ve gecekondular (kendi mülkü dışındaki bir arsaya yapılan konutlar) birinci grubu oluşturuyor. İkinci grup, afet riski altındaki yerleri kapsıyor. Türkiye genelinde ana fayların üzerine yerleşmiş şehirlerimiz var. Buralarda yaşayanlar ciddi risk altında. Bu anlamda barındırdığı nüfus göz önüne alındığında İstanbul başta geliyor…

***

13.06.2004

Saraçhane'deki Başkanlık Sarayı'nda düzenlenen imza töreninde konuşan …………………, İstanbul'un kentsel dönüşümünü ve sosyal rehabilitasyonunu hedef alan bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Başbakan'ın da desteklediği proje çerçevesinde halka kira öder gibi konut sahibi olma imkânı tanınacağını ifade eden ………………, "İstanbul'da şehir konsepti yok. Sosyal donatı alanları, eğitim ve spor birimleri en lüks semtlerde dahi yok. Artık Türkiye'de kent sorununu çözmek ve yerleşim alanlarındaki bu çarpıklığa bir son vermek gerekiyor. Bugün bu adım atıldı. Amacımız devletin ve yerel yönetimlerin gücünü halkla birleştirerek insan gibi yaşayacağı ortamları oluşturmak" dedi…

***

14.05.2006

Geri sayım başladı…

İstanbul'da 1 milyon 200 bin binadan 1 milyonunun yıkımını öngören projede geri sayım başladı. Seçim öncesinde Bayındırlık Komisyonu'nda kabul edilen ve TBMM genel kuruluna gelmeyi bekleyen 'Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun Tasarısı'nın yasalaşmasının ardından deprem riski yüksek bölgelerden başta olmak üzere, gecekondular ve kaçak binalar yıkılacak. Yerlerine bölgenin özelliklerine göre çok veya az katlı konutlar ile yeşil alanı, otoparkı, alışveriş merkezi, okulu, sağlık ocağı olan modern yerleşim yerleri inşa edilecek...

Türkiye genelinde kentsel ve kırsal tüm alanlarda sağlıklı, modern yerleşim yerlerinin kurulması amacıyla hazırlandığı iddia edilen Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı, konut sektöründe yıllarca sürecek canlılık yaratacak…

***

Bu türden haberleri kaç kere okuduğunuzu veya dinlediğinizi hatırlıyor musunuz? Şimdi kime hatırlatacaksınız bunları? Uzaya dört şerit gidiş, dört şerit geliş yol vaadini duysa bile inanacak olan seçmen kitlesine mi?

'Depremle yaşamaya alışmak' ifadesini 'depreme hazırlık edebiyatına inanmak' olarak anlamalıydık galiba!.. Deprem toplanma alanlarını AVM'lere, akıllarını ise 'büyük resim okuyucular'a kaptıranlar şimdi bu finali daha iyi anlamak ve katlanmak mecburiyetindeler…

Yıllarca İstanbul'un yeniden inşasını konuştuk… Oysa öncelikle aklın ve bilimin yeniden inşasını konuşmamız gerekiyordu… İşte İstanbul ve işte sonuç…

Yukarıda nokta noktayla ifade edilen boşluklara kimin ismini yerleştirirseniz yerleştirin, durum değişmeyecek… Bunların hepsi söylendi ve yaşandı… Şimdi kaybolan yılların ardından acı gerçekle baş başa kalanlar bakalım nasıl muhasebe yapacaklar…

Yazarın Diğer Yazıları