İçinde “Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir” ifadesi geçen şiir, Denizli’de zuhur etmiş, Fatma Durmuş’a ait. “İlahilerle Halka Çağrı” adlı şiir kitabının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından onaylanıp 10 bin adet bastırılarak ücretsiz dağıtıldığı bildiriliyor. Sanıyorum, kitapta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın adı kullanılmış! Yoksa böyle saçmalıklara Diyanet İşleri’nin onay vermesi düşünülemez.
İşte malum şiirin son iki kıtası;
“Oğlanla kız okurlarsa beraber,
Sokaklar atılan çocuklarla dolar.
Pamukla benzin ateşte durmazlar.
Suçun şiir değil, dini yaşaman.
* * *
Tayyip, Allah yolunun bekçisidir.
Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir.
Sevenlerini üzmek de aynıdır.
Suçun şiir değil, dini yaşaman.”
* * *
Tayyip Erdoğan, bu konularda son olarak “Peygamberlik isnat edilen başbakan yaklaşımı... Bir defa ben Müslümanım diyen hiçbir insanın ağzına alamayacağı bir ifadedir. Ama bunu bir MHP milletvekili ağzına almıştır. Buna tahammül etmek mümkün değildir. O gün de dediğim gibi ’ben partimin çatısı altında bu tür yaklaşımlar içinde olan bir insanı zaten tutmam’dedim. Çünkü biz tabuları yıkmak üzere geldik. Tabular inşa etmek üzere değil. Yani ‘eğer peygamberlik zinciri bitmeseydi Erdoğan peygamberlik bekliyordu’ böyle saçmalık olur mu?” dedi.
İyi güzel de MHP’li Osman Durmuş, Meclis kürsüsünden açıklayana kadar, “Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamberdir” diyen kişinin AKP Aydın İl Başkanı olduğunu bilmiyor muydunuz Sayın Erdoğan?
Evet o kişi, Meclis’teki olaydan ve Erdoğan’ın “partimde tutmam” sözlerinden sonra, kastını aşan bir ifade kullandığını belirterek istifa etti ama bu durum saçmalığı ortadan kaldırmıyor.
* * *
Denizli’deki vatandaş, AKP’de görevli değil ama, “Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmek” demekle yetinmiyor, “Sevenlerini üzmek de aynıdır” diyor.
Tayyip Bey, MHP’yi suçlayacağına, bu tür insanların, AKP ve Tayyip Erdoğan’a destek olacağım derken imanın şartlarını bile tahrif etmelerine karşı, İslam dininin istismar edilmesi, siyasi propaganda vasıtası olarak kullanılması konularında partisinin il başkanlarına bir konferans vermelidir.
Neyle suçlandığı bile kendisine bildirilmeden Silivri cezaevinde tutulan Tuncay Özkan, bir miting sırasında “Allah’ımızı çaldılar” demişti de şaşırmıştım. Meğer haklıymış. Çünkü, AKP’yi kendi çıkarlarının basamağı olarak görenler, Allah’ın bile yalnız kendilerini düşündüğünü, bırakın Tayyip Erdoğan’ı üzmeyi bir tarafa, onu sevenleri üzmenin bile Allah’ı üzmek olduğunu zannediyor.
Evet; bu zanlar saçmalıktır ve AKP’ye oy vermiş vatandaşların düşüncesidir denilemez ama özellikle İnternet medyasında AKP’yi destekleyen birçok insanın ifadeleri de hemen hemen aynıdır. Tayyip Erdoğan’ı dinin bugünkü en büyük temsilcisi olarak gördükleri için onu eleştiren herkesi inançsızlıkla suçluyorlar. Sanki kendileri Allah’ın vekilidir!
Bunları bilmiyor musunuz Sayın Erdoğan?
Allah yolunun bekçisi siz iseniz, diğer siyasiler ne yapacak?
Hem siz Hristo-Yahudi medeniyetinin İslâm Dünyası’nı esir alma projesi olan BOP’un eş başkanı değil misiniz? Bu durumda siyasi icraat olarak Allah yolunun bekçisi mi oluyorsunuz, yoksa teslisin mi?
