“Bölünme değil arınma!”

İstanbul Barosu’nu ele geçirmek isteyenlerin her defasında mağlup olduktan sonra bu defa farklı bir yol ve yöntem uyguladıklarına dair yazım üzerine arayanlar, mesaj gönderenler oldu. Ben ayrıntıya girmemiştim ama bir konunun aydınlatılması gerekiyor.

İstanbul Barosu seçimlerinde adaylar, siyasi partilere benzer grupların, kendi içlerine yaptıkları önseçimlerle belirlenir. Uzun süreden beri yönetimde olan Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu da en büyük gruptur. Yalnız, üye sayısı 62 bin civarında olan İstanbul Barosu seçimlerini belirleyen grupların en büyüğünün üye sayısı 498’dir.

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, uzun süredir önseçim yapma ihtiyacı duymuyordu. Son başkan Filiz Saraç, uzun bir aradan sonra yapılan önseçimden birinci çıkmış, sonra da baro başkanı seçilmişti.

***

Önce İlke Grubu’nda 10 Haziran 2024 günü, 29 Haziran’da ön seçim yapılması için teklif yapılıyor. Baro Başkanı Filiz Saraç, o tarihte Ankara’da baro başkanları toplantısında bulunması gerektiğini, bu sebeple ön seçimin daha ileri bir tarihte yapılması gerektiğini belirtiyor. Buna rağmen 29 Haziran’da önseçim için karar alınıyor. Bu kararın geçersiz olduğunun belirtilmesine rağmen, 29 Haziran’da ön seçim çağrısı yapılıyor. Önce İlke Grubu’nun kurucularından biri olan Filiz Saraç, 498 üyeye, usulsüz olan bu seçime katılmamaları çağrısında bulunuyor. Buna rağmen, Filiz Saraç Ankara’dayken bir seçim yapılıyor ve 171 oyla Ali Gürbüz, grubun başkan adayı ilan ediliyor...

171 kişinin 45’inin grupla hiçbir ilgisi bulunmadığı da belirtiliyor...

Önce İlke Grubu, bir açıklama yaparak bu ön seçimin geçersiz olduğunu, Ali Gürbüz ve grubunun Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu ilkelerine aykırı hareket ettiklerinden, Sicil Komitesi tarafından listeden silindiklerini bildiriyor. Önce İlke Grubu’nun kurucularından biri olan Filiz Saraç’ın çağrısıyla, 14 Eylül’de ön seçim yapılıyor ve 285 oyla Filiz Saraç seçiliyor.

***

Peki bütün bunların sebebi nedir? Benim gördüğüm kadarıyla, İstanbul Barosu’nda mevcut başkanı devirmek isteyenler, bu defa da seçimi kazanacağı kesin görünen Önce İlke Grubu’nu bölerek sonuç almaya çalışıyor. Başka türlü diğer grupların hiçbir şansı yoktu.

Önce İlke Grubu’nun iki kırmızı çizgisi var; gericiliğe ve bölücülüğe geçit vermemek...

Temel görüş ise Cumhuriyet değerlerinden ve Atatürk ilkelerinden taviz vermemek.

Diğer tarafta ise İbrahim Kaboğlu’nun listesi var. Kaboğlu, eski milletvekili olduğu için CHP adayı gibi gösteriliyor ama listesi, Abdullah Öcalan’ın avukatı veya DEM Partililerin avukatları ile dolu. Kaboğlu’nun seçimi kazanabilmesi, iktidardaki Önce İlke Grubu’nun bölünmesine bağlıydı ki o da gerçekleşti... Gerçi Baro Başkanı Filiz Saraç; buna “Bölünme değil arınma” diyor ve Cumhuriyet değerlerine bağlı avukatların seçimde gerekeni yapacağını söylüyor.

***

Baro seçimlerinde asıl olan üye sayısı sınırlı olan gruplar değil, 62 bin avukatın ortak iradesidir... İstanbul Barosu’na mensup avukatlar, iktidara yakın büyük şirketlerin avukatlığını yapan küçük bir grubun, propagandayla oyları bölerek etnik zihniyet sahiplerinin etkin olacağı Kaboğlu listesinin kazanmasına yol açabileceğini değerlendirecek ve ona göre oy vereceklerdir.

Aslında, Önce İlke Grubu’ndaki arınmanın, bütün siyasi partilerde de yaşanması gerekiyor...

Yazarın Diğer Yazıları