Biz de isteriz o prangalardan!
"Bu sistem var ya bu sistem, bu bizim bileklerimizde prangaydı. 16 Nisan'da bileklerimizdeki bu pranganları söküp atmaya var mıyız?"
Böyle seslendi Aksaray'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan halka… Doğrusunu söylemek gerekirse hem heyecan duyduk hem de gıpta ettik…
Nereden temin ediliyor, nereye sipariş verilir bilmiyoruz ama biz de istiyoruz o sistemden ve o prangaların aynısından!..
***
O sistem ki, Ahmet Hamdi ustanın oğlu Abdullah'ı Milletvekili, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı yaptı… Ahmet Hamdi usta 'monşer' filan değildi, Kayseri'de tornacıydı tornacı…
O sistem ki, Isparta köylüsü rahmetli Yahya'nın çocuğu Çoban Sülü'yü ülkedeki bütün makamlara taşıdı… Hatıralarında yazmıştı Çoban Sülü… Gittiği okulda A sınıfında memur çocukları, B sınıfında esnaf çocukları vardı… o ise C sınıfındaydı, köylü çocuklarının toplandığı sınıfta… Yani Süleyman Demirel 'Spartalı köle'nin, pardon 'Ispartalı köylü'nün çocuğuydu…
O sistem ki, Ziraat Bankası'nda memur olarak çalışan Malatya'lı rahmetli Mehmet Sıddık Bey'in oğlunu devletin zirvelerinde gezdirdi… Öldüğünde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'ydı Turgut Özal… Annesi de Tunceli Çemişgezek'liydi…
Kardeşi Korkut Özal, önce Tarım Bakanı olmuştu, sonra İçişleri Bakanı… Diğer kardeşi Yusuf Bozkurt Özal 46. Hükûmet'te Devlet Bakanlığı yaptı… Dayıoğulları Hüsnü Doğan ise Tarım, Milli Savunma ve Enerji Bakanlıklarında bulundu…
Prangalı sistemin rahmeti bu olsa gerekti!.. Neredeyse Köprülü ailesine yetişeceklerdi!..
O sistem ki, Rize kökenli rahmetli Ahmet Erdoğan'ın Kasımpaşa doğumlu oğlu Recep Tayyip Erdoğan'ı Belediye Başkanı, Başbakan ve Atatürk'ten sonra ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü Cumhurbaşkanı yaptı… Rahmetli Ahmet Erdoğan 'Beyaz Türk' filan değildi, Deniz Yolları'nda kıyı kaptanıydı…
O sistemin Başbakan'ına bakın… Erzincan'ın Refahiye ilçesi Kayı köyünden Topal Dursun'un oğlu Binali Yıldırım… En azından bir Nâzır soyundan bile gelmeyenler için ne de güzel prangalı sistem değil mi? Hanedanın bazı torunları ancak malları kurtarma derdinde koştururken, Erzincan köylüsü Başbakanlık koltuğunda oturabiliyor…
Damat Ferit hükûmetinde Maarif ve Dahiliye Nâzırı olan hain Ali Kemal'in torunu ancak Londra Belediye Başkanı ve İngiltere Dışişleri Bakanı olabilirdi… Bizim prangalı sistemimizde Dışişleri Bakanı kim? Alanya'nın Türkler beldesinin bir yaylasında yörük çadırında doğan Mevlüt Çavuşoğlu…
***
Öyle bir sistem ki, insanın "Prangasına kurban olayım" diyesi geliyor… Ülkeyi, baron çocukları, o çok şikâyet edilen vesayetçiler, 'Beyaz Türkler', Paşa dedelerin torunları, burjuva, yani atadan dededen şanslı olanlar, efendiler değil, halkın seçtikleri yönetiyor…
Bu durumda sistemin kabahati nedir, prangalar neyin nesidir, nasıldır, daha ne yapmak lâzımdır da şikâyetler bitsin, bazen kafamız almıyor…
O yüzden bizler de sipariş verelim… O prangalar nerede satılır? Toplu sipariş verdiğimizde grup indirimi yapılıyor mu? Teslimat kapıda mı? Kredi kartına taksit mümkün mü? Taklit ürünleri nasıl ayırırız? Yanında tek parti rejiminden hatıralar içeren hediyeler var mı? Sağlıklı olması ve daha iyi verim alınması için o prangaları seçimlerden önce mi yoksa sonra mı takmak daha iyi olur? Yan tesirleri nelerdir?
***
Bizim neyimiz eksik? Biz de işçi çocuğuyuz… Keşke bu ülkede 'prangaların eşitliği' sağlansaydı da yaşasın "Yaşasın prangaların kardeşliği" diye seslenseydik… Böyle giderse "Komşusu prangasızken prangalı uyuyan bizden değildir" şeklinde bağıracaklar çıkacak, tam adâletin sağlanması için…
Cumhuriyet rejimi daha ne yapsın? Siyasette 25 yılını doldurana 'gümüş pranga', 50 yılını doldurana da 'altın pranga' mı versin?