Bir garip ülkem
Türkiye uçlar ülkesi.
Ortası olmayan keskin noktaların var olduğu acayip bir yaşam tarzı olan 70 milyonluk bir garip ülke.
Semt pazarlarının akşam saat 8’de dağılmasıyla atılan çürük sebzeleri toplayarak karnını doyurmaya çalışanların
ülkesi.
Emeklinin 770 lira maaşla geçinmeye çalıştığı en çok büyüyen ülke.
Türkiye hızla büyüyor. Son 2 yıldır Çin’den sonra en hızlı ve kesintisiz büyüyen ülke.
Büyümeden büyümek nasıl bir şey?
Ülkenin büyük bir bölümü dar gelirli. Bin liranın altında bir maaşla geçinmeye çalışıyor. İşçiye, memura ve emekliye verilen zam ortada. Peki nasıl büyüyoruz?
Bu büyümeyi biz neden görmüyoruz?
İşte Türkiye büyüyor dedirttiren haber.
Devletin hesabını kitabını tutan İstatistik Enstitüsü’nden geldi.
Türkiye’de son yıllarda evcil hayvana sahiplik oranındaki artışın da etkisiyle büyüyen mama pazarında, geçen yıl ithal markalara 200 milyon lira harcandı.
Kedi köpek maması Türkiye’nin cari açık kalemleri arasında yer alıyor.
Bir yanda 770 liralık emekli maaşı ile geçinemediği için pazarlardan çöp toplayan binlerce insan ve diğer yandan kedisine ve köpeğine yılda 200 milyon liralık ithal mama alan bir kesim.
Dünyanın en ünlü sosyologlarının bile izah edemeyeceği bir tablo.
Sonra gazetelerde manşet:
Rekor büyüme!
Altında zafer edasıyla gülümseyen Bakan’ın resmi.
Görülmeyen ama hep var olduğu konuşulan bir ütopya.
Bir türlü vatandaşa uğramayan büyüme.
Geçen yıl emekli vatandaş, maaşı ile 33 kilo et alırken bugün ancak 23 kilo alıyor.
Ekmek, pirinç, hatta bulgur. Hepsinde alım gücü biraz daha düştü.
Maaşlara artış 5-10 lira ile sınırlı.
Bu nasıl büyüme anlamak mümkün değil.
Büyüyen sade vatandaş değil, belirli kesim. Rakamlar ve harcamalar da bunu gösteriyor.
Her geçen gün biraz daha fakirleşen büyük bir kesime karşılık, her geçen gün daha da zenginleşerek kedisine ve köpeğine 200 milyon liralık ithal mama alan insanlar.
Rakamlar ortada. Bunu anlamak için iktisatçı olmaya gerek yok.
Kağıt üzerinde artan her 1 dolarlık milli gelir büyük bir kesimi fakirleştiriyor.
Artık vatandaş büyüme rakamlarını duyunca “eyvah biraz daha fakirleşeceğiz” diye panik yapmaya başlayacak.