BİM'i kurban edebilirler mi?

"Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL''ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyor. Çarklar dönüyor" diyen kimdi?

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati idi değil mi? "Enflasyonu düşürmek için önlem almadıklarını" açıkça söylüyordu işte... Daha nasıl söyleyecekti?

***

Zincir marketler, ülke çapında bakkallığı, kasaplığı, manavlığı, yani esnaflığı büyük oranda ortadan kaldıran, insanları köle gibi çalıştıran, kapitalizmin kaleleridir... Gerçek bu. Ayrıca zincir marketler, Türkiye''de çoğunlukla dinin ticarete alet edilmesi sonucu kurulmuş ve yaygınlaşmıştır. Dolayısıyla sadece FETÖ ile değil, diğer cemaat ve tarikatlarla bağlantıları da resmen araştırılmalıdır. "Resmen" diyorum, çünkü bu konuyu sadece gazeteciler zaman zaman gündeme getiriyor...

Yalnız enflasyonu azdıran da herhalde zincir marketler değildir. Siz enflasyon politikası takip ederseniz, bütün üretim maliyetleri artar ve bu da marketlere yansır...

Fakat Nureddin Nebati de sonunda canlı yayında zincir marketleri uyardı ve "Kârınızı yaptınız, gelirinizi elde ettiniz. Bu saatten sonra bu konuda hiçbir tavizimiz yok." dedi.

Böylece, "Yüksek oranda kâr etmenize izin verdik. Bundan sonra fiyat düşürün, seçime gidiyoruz, bize yardımcı olun" demiş olmuyor mu?

Son TÜİK rakamlarına göre konuşan Nebati "enflasyon düşme eğilimine girdi" diyor.

Yıllık enflasyon gerçekten iki puan düşünce "Zamları zaten biz yapmadık, marketler yaptı" demek işe yarar mı?

Gerçi ENAG''a göre de yıllık enflasyonda düşme var ama maaş zamlarında TÜİK''in rakamı esas alınıyor! TÜİK yüzde 84 diyor, ENAG ise yüzde 170... Aradaki farkı kim karşılayacak?

***

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Üç harfliler" diyerek stokçulukla suçlayıp, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "FETÖ''yle irtibatları araştırılsın" önerisinde bulununca BİM''in ve Perakendeciler Derneği''nin Başkanı Galip Aykaç, sert cevaplar verdi... Tabii bu kadar yüksek perdeden konuşabilmek için ya gerçekten çok güçlü ya da kimsenin bilmediği bir şeyler biliyor olmak gerekir. Gerçi diğer zincir market başkanları, bu tartışmadan zarar göreceklerini düşündükleri için baskı yapınca Aykaç, Gıda Perakendecileri Derneği başkanlığından istifa etti ve yelkenleri biraz indirdi ama sonradan "Burada aslında üretimde maliyet enflasyonu var. Kendi kendimize yeteceksek birçok konuda dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Tarımı kalkındırmak, hayvancılığı artırmak zorundayız." gibi doğru sözler de söyledi.

Fakat ilk tepkisinde "Bre ahlaksızlar, bre densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bilesiniz" diye konuşan Aykaç, sonuçta Kürşat Yılmaz''ın "Vatandaşı zor durumda bırakacaksınız Liderler uyarınca da çıkıp kabadayılık yaparcasına açıklama yapacaksınız öyle mi; kime, kimlere, hangi güce güveniyorsanız, bütün güvendiğiniz güçlerle birlikte hepinize diyorum, tuttuğunuz köşe başları mezarınız olur" tehdidiyle karşı karşıya kaldı...

***

Sonuçta piyasaya hâkim olmak veya etkili bir cemaat olmak ülkeye hâkim olmak anlamına gelmez... Kimse devletten güçlü değildir ve kimse siyasi parti başkanlarına, bu üslupla meydan okumaya cüret edemez... Fakat bir hukuk devletinde de bu tür tartışmalar, tehditler kesinlikle yaşanmaz...

Kabak BİM''in başına patladı gibi görünüyor ama "kurban" edebilirler mi? Bindikleri dalı kesebilirler mi?

Yazarın Diğer Yazıları