"Beyler tahtından inerler, Ayaksız ata binerler...”

Samsun'da gıda güvenilirliğinin sağlanması ve öğrencilerin sağlığının korunması amacıyla 270 okulun kantin, mutfak ve yemekhanelerinde denetim yapıldı.

Garip Zeycan Yıldırım Fen Lisesindeki denetime İl Millî Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Samsun Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri katıldı.

Denetimler sırasında fiyat etiketlerinin bilgilendirici ve güncel olması konusunda kantin yetkililerini uyaran Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, 4 liradan satılan yarım litrelik su fiyatlarının normal olduğunu ancak tost fiyatları konusunda öğrencilerden çok şikâyet aldığını ifade ederek, 35 liradan satılan tost fiyatında yeniden düzenleme yapılmasını istedi.

Turpçu, tost içeriği hakkında kantinde bilgilendirici bir liste olması gerektiğini, öğrencinin tost alırken hangi tosta kaç lira verdiğini ve içeriğinde hangi ürünlerin ne kadar olacağını bilmesi gerektiğini kaydetti.

“Eti baştakiler yiyor”

CHP'li Gürsel Tekin, Sultanbeyli semt pazarında kurduğu "dert masasında" vatandaşların sorunlarını dinlerken bir anne, "En son ne zaman et aldınız?" sorusuna "Eti baştakiler yiyor. Siz etin fiyatını biliyor musunuz? Biz bulursak bayramdan bayrama yiyoruz." diye cevap verdi.

Gürsel Tekin ise "Ekonomik sorunlar, vatandaşın temel gıda maddelerine erişimi bile kısıtlıyor ve vatandaşları açlığa mahkûm ediyor. Türkiye'nin iki farklı dünyaya bölündüğü görünüyor. ‘Baştakiler’ ile ‘Öteki Türkiye’ arasındaki uçurum, giderek daha da derinleşiyor. Okul kantinlerinde bir tostun bile 30 liradan satıldığı bir dönemde, çocuklarımızın eğitimleri ve sağlıkları tehlikededir. Öteki Türkiye'nin çocukları, eşitsizlik yüzünden okul kantinlerinde aç kalıyor. Baştakiler, bu yangının farkında olmayabilir veya bu derdi umursamayabilir, ancak Öteki Türkiye'nin sorunları, tüm toplumu etkiler. Bu bir beka meselesidir." dedi.

***

Hani Erzincanlı Seyit Nizamoğlu, "Cümle dünya sizin olsun, Bir dost bir post yeter bana" demiş ya “bir tost bir su 40 lira” ise iki öğrencinin okulun açık olduğu günlerde aylık tost masrafı 1600 lira eder. Bu çocuklar hiç öğle yemeği yemeyecek mi?

Gerçi Nizamoğlu, "Beyler tahtından inerler, Ayaksız ata binerler, Toprağa gömüp dönerler, Bir dost bir post yeter bana” da demiş...

O zaman da beylerin hâlden anladığı yokmuş... Beyler dört kollu ayaksız ata binse bile yerlerine yenileri geliyor.

***

Böyle bir ortamda, Temmuz ayında bütün çalışanlara zam yapılırken, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine zam yapılıyormuş gibi konuşup zaten 7500 lira olan maaşlarının yine 7500 lirada dondurulması nasıl bir anlayışın üründür?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Daha fazla imkânlarımızı zorlayarak bütün dünyadaki sıkıntılara rağmen bütün imkânlarımızı zorlayarak emeklilerimize elimizden gelen en iyi desteği vermeye çalışacağız. İnşallah yıl sonuna kadar çalışmayı tamamlayarak emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” diyor.

İyi de yılbaşında enflasyon oranında çalışanlara ve memur emeklilerine yeni zam yapılacak. İşçi ve Bağ-Kur emekliklerin altı aylık kaybı bir tarafa, yüzde 50 zam yapılsa bile maaşları, bugünkü asgari ücretle eşitlenecek. Asgari ücrete yılbaşında yüzde 50 zam yapılsa 11 bin 402 liradan 17 bin 103 liraya çıkar... Emekli ise eski asgari ücrete talim edecek!

Yani önce Temmuz ayında yapılması gereken zam yapılacak ve altı aylık kayıp, geriye dönük olarak hesaplanıp ödenecek ki yılbaşında enflasyon oranında zam yapıldığında emekli maaşları yeni asgari ücretle aynı seviyeye gelsin!

İlginç olan şu ki seçime nasıl gireceklerini tartışan muhalefet partileri, işçi ve memur emeklilerine yapılan bu haksızlık üzerinde yeterince durmuyor!

Emekliler de hâlinden memnun ki pek sesleri çıkmıyor...

Yine de biz "Kimin ne hâli varsa görsün" diyemeyiz, gerçeği söylemek durumundayız...

Yazarın Diğer Yazıları